Güncelleme Tarihi:
YILLARDIR kurban kesiminin yasaklanması için mücadele veren GAİA derneği, Kurban Bayramı öncesi koyunların acı çektiklerini vurgulamak amacıyla reklam panolarına gözü kanlı koyun afişleri astırdı. Tepkilerin ardından Müslümanların yoğunlukta yaşadıkları bazı mahallelerde afişler kaldırılırken, diğer mahallelerde afişlerin reklam panolarında yer almaya devam ettiği görüldü.
Belçika Diyanet Vakfı Genel Müdürü ve İslam Koordinasyon Kurulu sözcüsü Coşkun Beyazgül, Kurban Bayramı öncesi astırılan afişlerin kasıtlı yapıldığına dikkat çekerken, bu durumun hukuki boyutlarını araştırdıklarının altını çizdi.
Belçika’da yaşayan Müslümanların, özellikle 2015’ten bu yana ciddi şekilde, aleyhte kampanyalar yüzünden mağdur durumda olduklarını belirten Beyazgül, şöyle dedi:
“Bu yönde hem Flaman Parlamentosu hem Valon Parlamentosu zaten kurban ile ilgili, özellikle dini usullere göre kesime yasak getirdi. 2019 yılından itibaren yürürlüğe girecek bu yasalar bir tarafa, özellikle Müslümanların bu son dönemlerde, yaşadıkları ayrımcılık ve dışlanma politikalarıyla karşı karşıya kaldıkları bu dönem, bizleri derinden etkiliyor.”
‘SON DERECE YARALAYICI BİR ŞEY’
“Son zamanlarda, özellikle hayvan hakları koruma derneği adı altında varlık gösteren GAİA adından bir dernek, Müslümanların en önemli bayramı olan Kurban Bayramı arefesinde Brüksel’de, kurban ibadetini küçümseyen, Müslümanları karalayan, onlar hakkında kamuoyundan olumsuz bir takım kanaatte bulunmasını sağlayacak bir afiş dağıttı ve bastırdı. Bu son derece yaralayıcı bir şey. Birlikte yaşama kültürüne tamamen aykırı bir durum. Özellikle Müslümanların, bu bayram arefesinde bunun yapılması, Müslümanlar aleyhinde bir kampanya yürütüldüğünün açık bir göstergesidir. Bu da tabi, hayvan hakları koruma adı altında bir bahaneyle Müslümanların en önemli ibadetlerinin önüne geçmeye çalışıldığı açık bir şekilde görülmekte.”
‘HAKLARIMIZI MAHKEMEDE ARAYACAĞIZ’
“Hukuki boyutunu araştırıyoruz. Sosyolojik planda, bunun arka bahçesinde Müslümanlara yönelik, Müslümanlara karşı bir tutum olduğunu açıkça görebiliyoruz. Hukuken bunun hangi karşılığı olabileceği konusunda da şu anda araştırmalar yapıyoruz. Böyle bir imkan doğduğu takdirde, gerekli haklarımızı mahkemelerde arayacağız.”