Brüksel’de ‘Özgür Medya, Demokrasi ve Darbe Girişimi’ paneli

Güncelleme Tarihi:

Brüksel’de ‘Özgür Medya, Demokrasi ve Darbe Girişimi’ paneli
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2016 11:58

Belçika Türkçe Medya Birliği (BTMB) ‘Özgür Medya, Demokrasi ve Darbe Girişimi’ konulu panel düzenledi.

Haberin Devamı

BRÜKSEL Brüksel Yunus Emre Enstitüsünde gerçekleştirilen etkinlik, FETÖ darbe girişimine ilişkin Anadolu Ajansı (AA) tarafından hazırlanan videonun gösterilmesiyle başladı. Moderatörlüğünü BTMB Başkanı Hüseyin Dönmez’in yaptığı panele, eski Basın Konseyi Genel Sekreteri Zeynel Lüle, eski Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Ozan Ceyhun, gazeteciler Ahmet Özay, Muhsin Ceylan, İsmail Çelik, Fikret Aydemir ve Zana Eminli Acar konuşmacı olarak katıldı.
Darbe girişiminin gerçekleştirilmesinde ve önlenmesinde medyanın rolününün ele alındığı panelde, girişim sonrası yaşananların AB ve dünya medyasında nasıl ele alındığı da değerlendirildi.

BELÇİKALI SİYASETÇİLER DE KATILIYOR

Türk medyasının ‘yarım’ olduğunu belirten gazeteci Fikret Aydemir, tartışmanın kavga olarak görüldüğü ve eleştirilere tahammül edilemediğini savundu. Darbe girişimi konusunda Belçika basınının da ‘darbeye darbe’ dediğini ifade eden Aydemir, FETÖ’nün en güçlü olduğu ülkelerden birinin Belçika olduğuna ve örgütün etkinliklerine Belçikalı siyasetçilerin de katıldığına dikkati çekti.

Radyo programcısı Zana Eminli Acar, FETÖ medyasının son yıllarda aydın denilen kişileri kendine dahil edip, gelişmeleri manipüle ettiğini söyledi. Manipülasyonun halen devam ettiğini anlatan Acar, sosyal medya aracılığıyla algı yönetimi yapıldığını belirtti. Belçika’daki Türk toplumunda darbe karşıtlığında birlik olduğunu ancak manipülasyon nedeniyle ayrışmaların başladığını dile getiren Acar, yaşanan olayların netleşmesinin sorunun çözümüne yardımcı olacağını ifade etti.

AVRUPA MEDYASI YANLI BAKIYOR

Gazeteci İsmail Çelik ise Türkiye’nin veya Türk medyasının darbe girişimini dünyaya iyi anlatamadığını, ancak aynı zamanda Avrupa medyasındaki yanlı bakışın da sorunda etkili olduğunu belirterek, önyargıların kırılmasının önemine değindi.

Gazeteci Muhsin Ceylan da darbe girişimi ve sonrasında alınan önlemlere Almanya’da nasıl bakıldığına dair değerlendirmelerde bulundu. Almanya’da Türkiye ile ilgili yanlış ve taraflı haberlerde, haberi veren Türkiye’deki muhabirlerin tutumunun da etkinliği olduğunu belirten Ceylan, “Alman medyasında ‘AK Parti iktidarında Türkiye eşittir Erdoğan şeklinde’ bir algı bulunuyor. Alman medyasında çalışan Türklerin bunda etkisi var” dedi.      

Gazeteci Ahmet Özay, darbe girişimi sırasında halkın yüksek düzeyli bir yurttaşlık şuuruyla sokağa çıktığını söyledi. Almanya’da bugün bile ilk üç haberin Türkiye hakkında olduğuna dikkati çeken Özay, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in geçen sene Türkiye ile ortak çalışmaya başlamasının ardından bunu engellemeye yönelik çabayı beklediğini ifade etti.

VATANDAŞIN SAĞDUYUSU KURTARDI

Brüksel’de ‘Özgür Medya, Demokrasi ve Darbe Girişimi’ paneli

Eski Basın Konseyi Genel Sekreteri Zeynel Lüle ise basın özgürlüğünün demokratik bir toplumun temeli olduğunu, basının özgür ve baskı olmadan çalışması gerektiğini söyledi. İstanbul medyasının plazalar içinde vatandaşlarla ilişkisi olmayan, İstanbul’u dünyanın merkezi gören bir anlayış içinde çalıştığını kaydeden Lüle, “Siz hiç her konuda ve her gün yazan birini görebiliyor musunuz? Sadece Türkiye’de var. Sonuçta maalesef Türkiye’deki gazetecilik evrensel gazeteciliğe uymuyor” diye konuştu.
Darbe girişimi sırasında halkın camilerden okunan selalarla sokağa çıktığını çünkü dinlerinin ellerinden gittiğini düşündüğünü ifade eden Lüle, “Sonuçta vatandaşın sağduyusu kurtardı. Cumhurbaşkanı’nın çağrısı da çok etkili oldu” ifadesini kullandı.

BAKMADAN GEÇME!