Güncelleme Tarihi:
Avrupa finans çevreleri başarılı trader gençleri futbol yıldızları gibi büyük paralarla transfer ediyor. Ama herkes mesleğin cazip ama ‘öldürücü’ olduğunu kabul ediyor.
FABIAN Barthez'i tanıyorsunuz. Avrupa 2000 Kupasını kazanan Fransa milli takımının sempatik kalecisi. Peki Andrew Pisker'i tanıyor musunuz? Tabii ki hayır. Ancak ikisinin ortak bir noktası var : ikisi de geçtiğimiz günlerde 80 milyon Fransız frangına yani 7 trilyon liraya transfer oldular. Birincisi Monaco'yu bırakıp Manchester United'a geçti; ikincisi ise BNP-Paribas bankasından, Dresdner Bank'a.
Pisker, bankaların kapıştığı yıldız traler'lerdan biri. Dresdner Bank transfer için 2 yıllık ücretini peşin ödedi. Yani aylığı 583 milyar liraya geliyor.
PİYASANIN MARADONA'SI AZ
Parisli genç trader'ların buluştuğu şık Harry's Bar'da bir yandan ‘tüyolar’ bir yandan da rekor transferler tartışılıyor. İddiaya göre, Londra'nın ünlü finans merkezi City'de yıllık brüt ücreti 4.4 trilyonu bulan ‘birçok’ trader varmış.
Ancak, bir profesyonel ‘kafatası avcısı’ hemen ikaz ediyor: ‘Bütün trader’ler para içinde yüzüyor sanmayın. Piyasanın Maradona'larının sayısı Londra'da 20'yi geçmez. Londra'da 50 bin, Paris'te 5 bin operatör var, unutmayın. İşe yeni başlayan bir trader'ın sabit maaşı yıllık ortalama 20 milyardır. Kardan aldığı jestiyonla bu 40 milyarı bulur. Bir ‘senior-trader’ ise bunun bir mislini kazanır. Ve işleri öldürücüdür...'
Fransız VSD dergisindeki David Dieudonne imzalı haberde, gençlik günlerinde trader'lık yapan Pascal şöyle anlatıyor:
ÖLDÜRÜCÜ BİR İŞTİR
‘Bütün gün gözün ekranda, gürültülü bir ortamda, büyük bir stres altında yaşarsın. Akşam eve geldiğinde hala, gündüz Borsa’da emirleri verdiğin gibi, bağıra çağıra konuşursun. Akşam kendini yatağa attığında da Tayland bahtının kurunu izlemek için başucunda dizüstü bilgisayarını açık bırakırsın...'
İkinci bir zorluk da, mesleğin giderek daha teknik hale gelmesi. ‘Bir trader gazinoda kumar oynar gibi çalışmaz. ‘Pricing' (hisse senetlerinin değerinin ‘real time' hesaplanması) uzmanıdır. Parmakla hesap yapan, alaydan yetişme trader hikayesine inanmayın. İki günde piyasadan silinir gider'.
Başka bir uzman da bu ücretlerin trader'lerin hakkı olduğu görüşünde. ‘Birisi 500 bin dolar ücret alıyorsa, şirketine en az 10, belki de 30 katını kazandırmıştır'.
Son bir zorluğu daha var mesleğin. Trader'liğe genç yaşta başlanıyor. Ama bu mesleğe 20 yıl dayanabilen çıkmıyor. 40-45 yaşlarında, kendilerine yeni bir iş, yeni bir hayat bulmaları gerekiyor.
Avrupalı trader'lerin tercih ettiği ‘ikinci meslek' risk analistliği. Yani, eski meslektaşlarının bankayı batıracak kadar riskli ve büyük emirler verip vermediğini denetlemek. Çoğu, yıllarca trader'lik yaptıktan sonra, bu işi ‘çok yavaş ve stressiz' buluyor ama çare yok.
Yine bir ‘kelle avcısı' uzmanın dediği gibi ‘Yıllarca en iyi takımlarda santrfor mevkiinde oynayan bu genç adamlar, hayatlarına yarı antrenör, yarı hakem olarak devam ediyorlar'.