Güncelleme Tarihi:
GAZZE’de 7 ayı geride bırakan İsrail’in saldırıları Gazze’yi devasa bir enkaza dönüştürdü. Birleşmiş Milletler’in son raporu, İsrail’in saldırlarıyla yıkılan binaları yeniden inşa etmenin gelecek yüzyıla kadar sürebileceğini ortaya koydu. Rapora göre, savaşın hem Gazze içindeki hem de dışın-daki Filistinliler üzerindeki etkileri yıllarca hissedilecek.
370 BİN EV HASARLI
Kalkınma Programı ve Ekonomik Kalkınma örgütünün ortak hazırladığı rapor, Filistin Merkezi İstatistik Bürosu’nun verilerine dayanıyor. Ra-porda, 15 Nisan itibariyle Gazze’de yaklaşık 370 bin evin hasar gördüğü, bunların 79 bininin tamamen yıkıldığı belirtildi. Yıkılan evler 2014 ve 2021’de yaşanan iki savaştan sonraki hızda (yılda ortalama 992) aynı şekilde yeniden inşa edilirse, Gazze’yi yeniden ayağa kaldırmak 80 yıl sürecek.
EN İYİ SENARYO 2040
Raporda, savaşın Filistin nüfusu üzerindeki sosyoekonomik etkisine de yer verildi. Gazze’deki yıkımın düzeyi, okullar ve hastaneler de dahil olmak üzere kamu altyapısı dikkate alındığında, yeniden inşa için 1948’ten bu yana görülmemiş ölçekte bir yardım gerektiriyor. En iyimser senar-yo, İsrail’in savaşın bitmesinin ardından Gazze’ye 2021’deki savaştan sonra verdiğinin beş katı kadar inşaat malzemesi girmesine izin vermesi. Ancak bu durumda bile yıkılan tüm evlerin yeniden inşası 2040’a kadar sürebilir. Üstelik tahminler, hasar gören ancak yıkılmayan yüz binlerce evin onarılması için gereken süreyi hesaba katmıyor.
37 MİLYON TON ENKAZ
BM Kalkınma Programı Arap devletleri bölge müdürü Abdullah El Dardari, Gazze’yi yeniden inşa etmenin maliyetinin, çatışmaların devam ettiği her gün “katlanarak” arttığını belirtti. BM’nin Ocak ayında yayınlanan raporunda, Gazze’deki yıkımın mali boyutunun yaklaşık 18.5 milyar dolar olduğu hesaplanmıştı. El Dardari, Gazze’deki Filistinliler için “hayatın normale dönmesinden”, geçici barınakların inşasına ve sonunda evlerin yeniden inşasına olanak sağlamak üzere tahmini 37 milyon ton enkazın temizlenmesi gerektiğini söyledi.
TARIM ARAZİLERİ ASKERİ ÜSSE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Filistin Sivil Çevre Örgütleri Ağı Koordinatörü Abeer Butmeh, İsrail‘in tahrip ederek askeri üsse dönüştürdüğü Gazze‘deki tarım arazilerinin geri döndürülemez şekilde yok edildiğini söyledi. Gazze’de daha önce gıda üretimi için kullanılan 170 kilometrekarelik tarım arazisinin yaklaşık yüzde 40’ının tahrip edildiğini de paylaştı.
1.7 MİLYON FİLİSTİNLİ YOKSUL
BM ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ortak verilerine göre Gazze’deki evlerin yarısından fazlası yıkıldı veya hasar gördü. Ticari tesislerin yüzde 80’i, okul binalarının yüzde 73’ü kullanılamaz durumda. Raporda Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’de işsizlik oranının savaş öncesi oran olan yüzde 26’dan yaklaşık yüzde 46’ya yükseldiği belirtildi. Filistin topraklarındaki yoksulluk oranı iki kattan fazla artarak yüzde 26.7’den yüzde 57.2’ye çıktı. Bu savaşla 1.67 milyon Filistinlinin yoksulluğa sürüklendiği anlamına geliyor.
İSRAİL’DE TUHAF AFİŞLER
İRAN’IN BİTİŞ TARİHİ: 28 EKİM 2028
İSRAİL medyası, birkaç haftadır ülkenin dört bir yanında beliren gizemli reklam panolarını yazdı. Üzerinde İran İslam Cumhuriyeti bayrağı bulunan bir kum saati gösteren ve “Ayetullah rejiminin sonunun yaklaştığını” belirten devasa reklam panoları, İran’da da gündem oldu.
‘EVANJELİKLER ARKAMIZDA’ VURGUSU
“Kudüs Dua Ekibi” (Jerusalem Prayer Team-JPT) imzası bulunan panolarda İran’daki rejimin bitiş tarihi olarak 28 Ekim 2028 tarihi işaret ediliyor. Afişte ayrıca “yüz milyonlarca Evanjeliğin İsrail’in arkasında olduğu” belirtiliyor. 28 Ekim, İran takvimine göre “Büyük Kiros Günü”ne denk geliyor. Rejim tarafından kutlanması yasaklanan geleneksel bir bayram olan Kiros Günü’nde, M.Ö. 500’lerde ilk Pers hükümdarlığını kuran Büyük Kiros anılıyor. İbranice İncil’de Büyük Kiros’tan, “Yahudilerin Kudüs’te tapınak inşa etmesine izin veren Pers Kralı” olarak bahsediliyor.
ÖRGÜTTEN AÇIKLAMA
Reklam kampanyasının arkasındaki Hristiyan-Evanjelik hareket JPT, “hem İran’daki rejime hem de İsrail halkına net bir mesaj iletmek için” panoları astırdığını söyledi. Ancak afişlerde neden 2028 tarihi yer aldığına dair bilgi vermedi.
ORTADOĞU’DA NELER OLUYOR
ABD: LAHEY ADIMI İLİŞKİMİZİ ETKİLEMEZ
- Türkiye’nin Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslarası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olmasına, ABD’den ilk yanıt geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Danışmanı John Kirby, “Filistin meselesinde farklı görüşlere sahip olduğumuz aşikâr ancak bu durum değerli bir NATO müttefiki olan Türkiye ile ilişkilerimizi zedelemez” diye konuştu.
HAMAS: POZİTİF YAKLAŞIM İÇİNDEYİZ
- Hamas ile İsrail arasında yürütülen ateşkes ve rehine değişimi müzakereleri sürüyor. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, İsrail’den gelen son teklifi ‘pozitif bir yaklaşımla’ incelediklerini söyledi. Hamas’tan bir heyetin Gazze Şeridi’nde ateşkes görüşmelerini tamamlamak üzere Mısır’da olduğunu dile getiren Haniye, Filistin halkının taleplerini karşılayacak ve İsrail saldırılarını sona erdirecek bir anlaşmanın peşinde olduklarını vurguladı.
ABD BİRLİKLERİNİN YERİ DEĞİŞTİRİLDİ
- Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD’li yetkililer, Amerikan ordusunun Abu Dabi’deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone’larını, Katar’daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti. Birleşik Arap Emirlikleri, ABD’nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen’deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. Wall Street Journal gazetesi, ABD’nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone’ları Katar’ın başkenti Doha’ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı.
NETANYAHU’YU KURTARMA BASKISI
- Amerikalı haber platformu Axios’un iddiasına göre bir grup Cumhuriyetçi ve Demokrat Senatör, Uluslarası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) üst düzey yöneticileriyle bir araya gelerek İsrailli siyasetçilere yönelik bir tutuklama kararının alınmamasını talep etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçen hafta İsrail’e yakın ABD’li senatörlerle telefonda görüşerek mahkemeye baskı yapılmasını istemişti. Öte yandan UCM Başsavcısı Karim Khan, İsrail ve ABD’nin mahkemeye baskı yapma çabalarına tepki göstererek, ‘ABD ve İsrail’den gelen engelleme, göz korkutma ve etkileme çabalarına hemen son verilmeli’ çağrısında bulundu.
ÜNİVERSİTE EYLEMLERİ ABD’DEN DÜNYAYA YAYILDI
ABD’de başlayan Filistin yanlısı öğrenci eylemleri Avrupa’dan sonra Kanada ve Avustralya’ya da sıçradı. İtalya’da Roma ve Torino, Almanya’da Berlin, İngiltere’de Londra, İspanya’da Valencia ve Fransa’nın meşhur Sciences Po Üniversitesi’nde Columbia Üniversitesi’ndeki protestolara destek vermek için eylemler düzenlendi. Fransa’da 68 ruhunun fitilinin ateşlendiği Sorbonne Üniversitesi’nde Filistin bayraklarıyla eylem yapıldı. Avustralya’da da öğrenciler ve akademisyenler kampüslerde destek gösterileri yaptı.
PARİS’TE POLİS MÜDAHALE ETTİ
Paris’teki Fransız siyasetçilerinin mezun olduğu okul diye bilinen Sciences Po Üniversitesi’nin girişinde Filistin yanlısı eylem yapan öğrencilere mühlet veren polis daha sonra salona girerek öğrencileri tahliye etti. Kimi tahliyede herhangi bir sorun yaşanmadığını paylaşan öğrenciler bazı durumlarda ise polis tarafından sürüklendiklerini anlattı.
AÇLIK GREVİNE BAŞLADILAR
ABD’deki Princeton Üniversitesi kampüsünde bir grup öğrenci tepki olarak açlık grevine başladı. Öğrenciler, İsrail hapishanelerindeki Filistinli siyasi mahkumların 1968’den bu yana yaptıkları tuzlu suyla açlık grevi geleneğinin kendilerine ilham olduğunu belirtti.