BM'den mülteci övgüsü
Güncelleme Tarihi:
BM Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Kalkınma Programı (UNDP) Avrasya Direktörü Mirjana Spoljaric Egger, Türkiye ziyareti sırasında Hürriyet’e konuştu: “Türkiye’nin mültecilere yaptığı katkıların eşi benzeri yok. Mülteciler altyapıya ve yerel yönetim sistemlerine yönelik çok baskı oluşturuyor ve yetkililer madalyonun iki tarafıyla da başa çıkmak zorunda.”
BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Kalkınma Programı (UNDP) Avrasya Bölge Direktörü Mirjana Spoljaric Egger, hükümet yetkilileriyle görüşmek ve Güneydoğu Anadolu’da Suriyeli mültecilerin yoğun olduğu bölgelerdeki BM projelerini yerinde görmek amacıyla geçen hafta Türkiye’ye geldi. Türkiye ziyareti sırasında Hürriyet’e konuşan Egger, şu mesajları verdi:
İpek Yezdani yazdı...
YAPTIKLARI EMSAL NİTELİĞİNDE
“2011’den bu yana Türkiye’yle ortaklık anlaşmamız var. Türkiye’yle ortaklığımızın üç ayağı var: Birincisi; Türkiye, UNDP’nin bağışçı ülkelerinden biri. Ayrıca Türkiye, BM programlarımızın da olduğu bir ülke. Son 15 yıldır hem devlete hem de yerel yönetimlere kalkınma politikalarında yardım ediyoruz. Ziyaretim sırasında Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis’e gittim. Şunu gördüm; Türkiye’nin mültecileri bünyesinde barındıran bir ülke olarak mültecilere yaptığı katkıların eşi benzeri yok. Türkiye, dünyada en çok mülteci barındıran ülke ve Türkiye’nin bu mülteci kriziyle başa çıkma yolu emsal niteliğinde. Çünkü mültecilerin çoğu topluma entegre edilmiş durumda ve bu entegrasyon, mümkün olan yerlerde mülteci kamplarının kapatılmasıyla gitgide daha da çok artıyor.
Türk halkının mültecilere katkılarının da eşi benzeri yok. Beklenmedik ölçüde yardım etme isteği gördüm. Ancak tabii ki her iki tarafta da, hem Suriyelilerde hem de Türklerde bunun yarattığı bir stres de var. Suriyelilerde Türklerin misafirperverliği ve yardımlarından dolayı inanılmaz ölçüde bir minnettarlık var. Ancak aynı zamanda bu insanların geçinebilmeleri gerekiyor ve bunun onlarda yarattığı bir stres de var. Türklerde de Suriyeli mültecilere yönelik farklı algılardan kaynaklanan stres var. Biz bunu azaltmak için özellikle Türk ve Suriyeli kadınlar arasında diyaloğu geliştirecek çalışmalar yapıyoruz.
52 BİN TÜRK VE SURİYELİYE EĞİTİM
Ancak şunu da kabul etmemiz gerekiyor: Mülteciler altyapıya ve yerel yönetimlere yönelik çok baskı oluşturuyor ve yetkililer madalyonun iki tarafıyla da başa çıkmak zorunda. Biz de özellikle yerel yönetimlerin üzerindeki bu baskıyı azaltmak için yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hem kadınlara hem de erkeklere yönelik dil ve mesleki eğitim kursları düzenliyoruz. UNDP, 2019’un sonunda, 52 bin Suriyeli ve Türk vatandaşına dil eğitimi ve mesleki eğitim vermiş olacak.”
TÜRKİYE SON 50 YILDA ÇOK YOL ALDI
Türkiye çok güçlü bir şekilde büyüdü. Bugün Türkiye, BM İnsani Gelişme Endeksi’nde 1990’ların başında olduğundan yüzde 37 oranında daha iyi durumda. Bugün Türkiye, insani gelişimde bölgede ortalamanın üzerinde. Türkiye, son 50 yılda yoksulluğun azaltılmasında çok yol kat etti. Bu yüzden de zaten BM’den bağış alan ülke konumundan BM’ye bağışta bulunan ülke konumuna geçti.