Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da şubat ayı içerisinde bir hafta boyunca değişik eyaletlerde araştırma yapan BM Çalışma Grubu’nun ara raporu, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Grubun raportörü Ricardo Sunga, Alman anayasasının ayrımcılığı yasaklamasına ve insan onurunu dokunulmaz kılmasına rağmen bunun pratikte uygulanmadığını söyledi.
Çalışma grubunun, Almanya’da Afrika kökenlilere ilişkin insan hakları konusunda endişe duyduğunu vurgulayan Sunga, “Afrika kökenliler her gün ırkçılık, ön yargı ve yapısal ırkçılıkla karşılaşıyorlar. Irkçı şiddetin ve nefret suçlarının kurbanı oluyorlar. Güvenlikten endişe ediyorlar ve saldırıya uğradıklarından dolayı belirli yerlere gitmekten kaçınıyorlar” dedi.
Alman hükümetinin bu konuda sivil toplum örgütlerinin de yer aldığı bir ulusal eylem planını başlattığına işaret eden Sunga, ancak burada Afrika kökenlilerinin hakkını savunan bir sivil toplum kuruluşunun bulunmadığını kaydetti. Sunga, raporda Avrupa’daki ırkçılığın tarihini anlamak gerektiğinin vurgulandığını aktararak, 2. Dünya Savaşı öncesi dönemin de analiz edilmesi önemli olduğunu söyledi.
CEZASIZ KALIYOR
Almanlar tarafından Afrikalılara karşı işlenen suçların ülkenin tarihindeki başka konularla gölgelendiğini belirten Sunga, Almanya’nın sömürge tarihinin, Herero ve Namalara yönelik soykırımın ve Nasyonal Sosyalizm döneminde öldürülen siyahilerin durumunun Almanya’da yeterince anlatılmadığını kaydetti. Sunga, Berlin’de 1884 yılında düzenlenen Afrika Konferansı’nın Afrika kıtası için korkunç ve kalıcı etkiler bıraktığını ifade etti.
İnsanları dış görünüşlerine göre değerlendiren ve ‘racail profiling’ olarak adlandırılan uygulamayı da eleştiren Sunga, “Almanya’da polis teşkilatında racial profiling yapılması inkar ediliyor. Federal ve eyalet düzeyinde şikayet mekanizmasının eksikliği bunun cezasız kalmasını sağlıyor” şeklinde konuştu.
Afrika kökenlilerin nefret suçlarının kurbanı olduklarını da ifade Sunga, bu insanların çoğu zaman aşırı sağcıların saldırılarına uğradığını kaydetti. Sunga, Çalışma Grubunun, siyahilerin Almanya’da resmi makamlarca aşağılayıcı muameleye uğramasından da endişe ettiğini belirtti.
Afrika kökenlilerin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak da ayrımcılığa uğradığını aktaran Sunga, Almanya’da etnik ve dini azınlık konumundaki Afrika kökenli Müslümanların da zorluklarla karşı karşıya kaldığını dile getirdi.
Bu insanların hem Afrika kökenli hem de İslamofobiadan dolayı ayrımcılık yaşadıklarını dile getiren Sunga, “Afrika kökenli Müslüman kadınlar istihdam piyasasında ayrımcılığa uğruyor” dedi.
İZİN VEREN YASALAR KALDIRILMALI
Almanya’ya insan haklarını iyileştirme çağrısında bulunan Sunga, bu alanda daha fazla bilimsel araştırma yapılması gerektiğini ve racial profiling uygulamasına izin veren yasaların kaldırılmasını istedi.
Sunga, Almanya’nın bu konuyla ilgilenmesini ve iyileştirme önerilerine açık olmasını olumlu karşılandığını belirtti.
Raporun tamamlanmasının ardından eylül ayında BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunulacağı ifade edildi.
Raporun hazırlanması için Almanya’da değişik şehirlere giden BM Çalışma Grubu üyeleri, burada sivil toplum örgütleri ve resmi makamlarla görüştüğü bildirildi.