Güncelleme Tarihi:
Acil oturum düzenleyen BM Güvenlik Konseyi tarafından 15 üyenin de onayı ile kabul edilen basın bildirisinde, Yemen'de yaşanan politik ve güvenlik krizinden duyulan endişe vurgulandı.
BM Güvenlik Konseyi bildirisinde, Yemen'deki tüm siyasi aktörlerin, Cumhurbaşkanı Hadi, Başbakan Halid Mahfuz Bahhah ve hükümet üyelerine, ülkede istikrar ve güvenliğin sağlanması için destek olması istendi. Bildiride taraflardan farklılıkları diyalog yoluyla çözmeleri, şiddeti reddetmeleri ve provokasyondan uzak durmaları da talep edilerek, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına uyulması istendi.
Cumhurbaşkanlığı sarayına yapılan saldırı ile Cumhurbaşkanı Hadi'nin Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'in kaçırılmasının kınandığı bildiride, anayasa taslağının tamamlanmasından da memnuniyet duyulduğu ifade edildi.
ABD'nin El Kaide'yle mücadelede önemli bir müttefik olarak gördüğü Yemen Cumhurbaşkanı Hadi'nin Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'in 17 Ocak'ta kaçırıldığı ülkede, Husilerin dün başkentteki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırmasıyla gerginlik tırmanmıştı.
HADİ "EV HAPSİNDE"
Hadi'nin danışmanları, sarayı basılan Yemen Cumhurbaşkanı'nın konutunda mahsur kaldığını belirtti.
Associated Press'e konuşan danışmanlar, çevresi Husi milislerce kuşatılan konuttaki korumaların kaçtığının ve Hadi'nin evden ayrılamadığını söyledi.
ATEŞKES ÇABUK BOZULMUŞTU
Son yılların en kötü çatışmaların yaşandığı Pazartesi günkü çatışmalarda, dokuz kişi ölmüş, 80 kişi yaralanmıştı. Akşam ‘kırılgan’ olarak nitelendirilen ateşkes ilan edildi. Ancak ateşkes dün öğlen saatlerinde bozulmuştu.
Husi milisleri Cumhurbaşkanlığı Muhafızları ile kısa süren çatışmalarının ardından başkentin güneyindeki saraya girerek burayı ele geçirmişti. Cumhuriyet Muhafızları Komutanı Sali El Camalani, ‘içeriden yardım alan’ Husilerin saraya girmesini ‘darbe’ olarak nitelendirmişti. Reuters ajansına konuşan bir kaynak “Cumhurbaşkanı konutunda ve iyi” demişti.
Hükümet, Husi milislerinin temsilcileri ile Cumhurbaşkanı Hadi arasında kısa bir süre önce müzakereler yürütüldüğünü açıklamıştı. Müzakerelerin odak noktasını, anayasayı hazırlamak üzere kurulacak komisyona Husilerin de atanmasının oluşturduğu bildirilmişti.
Yemen'DE TANSİYON NASIL YÜKSELDİ
Husiler, Sana’nın büyük bölümünü 21 Eylül 2014’te ele geçirdi. Husi Ensarullah hareketi, federasyon formülüne ülkeyi zengin ve fakir bölgeler olarak böleceği gerekçesiyle karşı çıkmıştı.
Sonrasında BM’nin aracılık ettiği yeni birlik hükümeti görüşmeleri başladı. Anayasa taslağındaki ülkenin altı bölgeli federasyona dönüştürülmesi maddesi Husilerin tepkisini çekti.
Cumhurbaşkanlığı Ofisi Müdürü Mübarek, taslağın sunulacağı toplantı öncesinde Husiler tarafından kaçırıldı.
Mübarek’in kaçırılması ülkenin güneyindeki petrol zengini Shabwa vilayetinin tepkisini çekti. Vilayet yönetimi, Mübarek’in serbest bırakılmaması haline petrol vanalarını kapatacağı tehdidini savurdu.
Ülkenin güneyinde ise ayrılıkçılar faal. Şii Husileri İran’ın desteklediği, iktidarda olan Sünnileri ise Suudi Arabistan’ın desteklediği ileri sürülüyor. Yemen’de Arap Yarımadası El Kaidesi de faaliyet yürütüyor.