Güncelleme Tarihi:
ABD: SINIRLAMALAR BÜYÜYOR
ABD temsilcisi, basın ve ifade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı konularında kaygılı olduklarını ifade etti, ayrıca insan kaçakçılığı ve cinsiyete dayalı şiddete yönelik devletin daha fazla önlem alması gerektiğini söyledi. ABD’li temsilci, “Haber medyasının ve internetin sansürlenmesi, gösteri yapma özgürlüğünü kısıtlayan kanunlar da dahil olmak üzere ifade özgürlüğü üzerinde gitgide büyüyen sınırlamalardan dolayı kaygılıyız. Son dönemde meydana gelen ve mahkemelerin yeniden yapılandırılması, hukukun üstünlüğünün göz ardı edilmesi gibi yargıya ve kanun uygulayıcılarına yönelik müdahalelerden dolayı kaygılıyız” dedi. Türkiye’yi eleştiren onlarca ülke arasında Almanya, ifade ve toplanma özgürlüğünün garanti altına alınması, vicdani ret hakkının tanınması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması çağrılarında bulundu. Fransa; basının sansür, kısıtlama, akreditasyon gibi engellemeler olmadan işini yapabilmesi için uygun ortam oluşturulması tavsiyesinde bulundu, ayrıca Alevilere yönelik dini baskılara son verilmesini istedi. Danimarka ise yolsuzluklarla mücadele konusuna dikkat çekti.
MISIR: REKOR KIRDINIZ
Basın özgürlüğü konusunda Türkiye’yi eleştiren ülkeler arasında, 3 El Cezire çalışanını 1 yıldan fazla süreden bu yana cezaevinde tutan Mısır’ın da bulunması ve Türkiye’ye karşı, “Cezaevindeki gazeteci sayısında 2 yıl üst üste rekor kırdınız” şeklinde sert çıkışı ise dikkat çekti. Geçtiğimiz pazar günü yapılan yürüyüşte 20 kişinin hayatını kaybettiği Mısır ayrıca Türkiye’ye, “Barışçıl gösterilerde şiddet uygulanmaması” uyarısında bulundu. Suriye ise Türkiye’yi terörist grupların sınırdaki hareketlerine göz yummakla itham ederek, “Türkiye’ye, organize suç işleyen uluslararası terörist gruplar da dahil olmak üzere terörist grupların dolaşımını engellemek üzere sınırlarını etkili bir şekilde kontrol etmesini tavsiye ediyoruz. Aynı zamanda terörizmle savaşan uluslararası anlaşmalar ve yönetmeliklere, özellikle de Güvenlik Konseyi yönergelerine samimi ve tam bir bağlılık göstermesini öneriyoruz” dedi.
SURİYELİLER ÖVGÜSÜ
Oturumda Türkiye’nin insan hakları karnesinde en çok desteklenen konuysa Suriyeli sığınmacılar için uyguladığı açık kapı politikası ve yüz binlerce Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapması oldu.
Hangi ülke ne dedi
- Belçika: Türkiye’nin polis kuvvetleri konusunda BM yönetmeliklerinin takip edilmesini, polis şiddetine son verilmesini önerdi. Ayrıca küçük yaşta evlendirilen çocuklarla ilgili adım atılmasını istedi.
- İsviçre: İnsan hakları ihlallerinde cezasızlığa ve basının görevi için hapsedilmesine son verilmesini talep etti.
- Bosna- Hersek: Türkiye’nin henüz gözaltında kaybedilen kişilerle ilgili sözleşmeyi imzalamadığını söyledi.
- Kongo: Yargı bağımsızlığına vurgu yaptı.
- Çin: Az kalkınmış bölgelerde özellikle çocuk hakları ve hizmetlerinde iyileştirme yapılması tavsiyesinde bulundu
- Kanada: İfade hürriyeti ve internet özgürlükleri önündeki engellerin kaldırılması tavsiyesinde bulundu.
- Avustralya: Toplantı ve gösteri hakları, ifade özgürlüğü ve dini grupların haklarına değindi.
- İrlanda: Sansür, gözetim, gazetecilere baskı ve ifade hürriyeti önündeki engellerin, polis şiddetinin kaldırılmasını talep etti.
- İsrail: İfade ve toplanma özgürlüğü, kadınların ve çocukların korunması, kadınlara karşı ayrımcılığın son bulması, gösterilerde orantısız güç uygulayan güvenlik güçleri hakkında hukuki işlem yapılması ve sosyal medya üzerindeki yasakların kaldırılması çağrısında bulundu.
- Filistin: Türkiye’de kadınlara karşı ayırımcılığın son bulmasını talep etti.
- SİERRA LEONE: Türkiye’yi insan hakları eleştirileri getiren bazı ülkelerin sicilleri insan hakları yönünden Türkiye’den çok daha kötü. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2013 raporuna göre güvenlik güçlerinin işkence dahil yoğun insan hakları ihlalleri yaptığı Sierra Leone’de binlerce kişi uzun gözaltı süreleri, cezaevlerindeki kötü yaşama koşullarından muzdarip. Kadın sünneti, kadınlara ve LGBTİ bireylere karşı ayırımcılık, insan kaçakçılığı ve çocuk işçiliği de çok yaygın.
-KONGO: İnsan Hakları İzleme Örgütü ve BM, geçen yıl yayımladıkları iki ayrı raporda Demokratik Kongo Cumhuriyeti polisinin sürekli olarak insan hakları ihlallerinde bulunduğunu belirtti. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna göre silahlı güvenlik kuvvetlerinin sivillere karşı saldırıları çok sayıda sivilin ölümüne yol açtı. Örgüt, raporunda, 2013 yılı Kasım ayında düzenlenen ‘Likofi’ adlı operasyonda en az 51 kişinin öldürüldüğünü ve 33 kişinin ise kayıplara karıştığını açıkladı.
-GANA: Uluslar arası Af Örgütü tarafından hazırlanan yıllık insan hakları raporlarında uzun süre dünyada insan haklarını en çok çiğneyen beş ülke arasında yer aldı.
İpek YEZDANİ