Doğan ULUÇ / NEW YORK
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2005 02:16
BM’nin Irak’a yönelik gıda karşılığı petrol programını yöneten Güney Kıbrıslı Benon Sevan’ın, AMEP adlı şirkete 1.5 milyon dolarlık petrol kontratı sağlayarak 160 bin dolar rüşvet aldığı ortaya çıktı.
Parayı Rum Kesimi’ndeki teyzesi kanalıyla alan Sevan’ın yakın arkadaşı olan AMEP’in sahibi aynı zamanda eski BM Genel Sekreteri Gali’nin yeğeni. BM tarihindeki bu en büyük skandal, örgütün itibarına darbe olarak niteleniyor.
BM’nin bağımsız bir komisyona yaptırdığı soruşturma sonucu, gıda karşılığı petrol programındaki yolsuzluğun altından, projeyi bizzat yürüten Güney Kıbrıslı Benon Sevan çıktı. Kuveyt’i işgali ve ABD saldırısı sonrası Irak’a uygulanan ambargoların neden olduğu sıkıntıları hafifletmek üzere, 1996’da kurulan programı yöneten Ermeni kökenli Sevan’ın, African Middle East Petroleum (AMEP) şirketine 1.5 milyon dolarlık petrol kontratı sağlayarak 160 bin dolar rüşvet aldığı ortaya çıktı.
1997’de başlayan dünyanın en büyük yardım programının müdürü Sevan, ‘Politik baskılar yüzünden beni itham ediyorlar. Yasadışı tek kuruş almadım. Günah keçisi oldum’ diyerek kendisini savundu.
İKİNCİ YOLSUZLUK
2003’de, ABD’nin Irak’ı işgaliyle birlikte lağvedilen programda yolsuzlukları araştırmak üzere, ABD
Merkez Bankası eski başkanı Paul Volcker başkanlığında kurulan bağımsız komisyonun raporunda, Sevan’ın yanı sıra, Güvenlik Konseyi Direktörü Kıbrıslı Rum Joseph Stephanides de petrol ve malzeme satışları ve müteahhit seçiminde, BM kurallarını ihlal etmekle suçlandı.
Basında, ‘BM tarihinin en büyük skandalı’ diye nitelenen yolsuzluğu soruşturan komisyonun çıkardığı ara raporda, BM eski Genel Sekreteri Butros Butros Gali’nin yeğeni ile, şimdiki Genel Sekreter Kofi Annan’ın oğlunun da, kayırılanlar arasında adları geçiyor. Gali’nin yeğeni, Benon Sevan’ın çıkar sağladığı AMEP’in sahibi.
PARA TEYZEDENMİŞ
Programı yedi yıl yürüten Sevan, banka hesabındaki 160 bin doları, teyzesi Berduçi Zeytunciyan’ın, 1999-2003 yılları arasında ABD’yi dört kez ziyaretinde kendisine nakit olarak getirdiğini öne sürdü. Ancak Güney Kıbrıs yönetiminde resmi fotoğrafçı olarak çalışan Zeytunciyan’ın 20 yıldır mütevazı emekli maaşıyla hayatını sürdüren biri olduğu, vefatına kadar Benon’un Güney Kıbrıs’ta satın aldığı ufak bir dairede yaşadığı ortaya çıktı.
Volcker raporu, programın uygulandığı dönem boyunca milyarlarca doların hortumlandığını ortaya koyuyor.
Bu konudaki suçlamalar, 2003 yılında, Irak’ın ABD tarafından işgalinin ardından ele geçirilen bazı belgelerle başlamıştı. Belgelerde, yaklaşık 40 ülkeden yetkililerin ve bazı BM çalışanlarının adlarının yolsuzluğa karıştığı belirtiliyordu.
ABD: Türkiye’ye göz yumduksoruşturma komisyonu raporunda, Türkiye ile Ürdün’ün ambargoya rağmen yasadışı Irak petrolleri satışından ABD’nin bilgisi dahilinde yararlandıklarına işaret ediliyor. Bu iki ülkeye petrol ihracatı ile karşıklıklı ticaretin, Türkiye ve Ürdün’ün Irak’la imzaladığı protokoller ile sürdüğü, bu ticaretten, ABD’nin haberi olduğu raporda yer alıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Adam Ereli de, Irak’tan kaçak petrol alan komşu ülkelere, ABD’nin bölgedeki çıkarları gereğince yaptırım uygulanmayacağını söyledi. Ereli, ‘Türkiye, Irak’ın tecridi çabalarında hayati bir ortaktı. Kuzeyden Keşif Güç operasyonunu topraklarında barındırarak, Irak’ın kuzeyinde özerk bir bölge oluşturulmasına izin verdi. Bugün kuzeyde bu tür bir özerkliğin faydalarını görüyoruz. Kuzey Irak, ülkenin en istikrarlı bölgesi’ dedi.