'BİZE SIRA NE ZAMAN GELECEK?' DİYEN ÇIKMIYOR

Grand Central terminali önünde tezgah hazır. Kaldırım üstüne kurulu portafif pikaptan şen-şakrak bir müzik yayılıyor. Yanakları soğuktan kızarmış iki kadın Andy Williams'ın ''Jingle Bells, Jingle Bells'' diye başlayan Noel melodisine zilli tefle tempo tutuyorlar. Polis üniformasını andıran koyu renk palto, vizörü sarı bantlı şapkalı kadınlar hristiyan yardım kurumu 'Salvation Army' nin memuru. Kış boyunca New York'un yoksullarını doyuracak aşevleri malzemeleri, giyim-kuşam tedariki için gelip geçenlere '' Elinizi cebinizine atın.'' anlamlı çağrıda bulunuyorlar.

Terminalden akın akın insan çıkıyor. Çevredeki gökdelenler, iş hanları personeli  kalabalığın çoğunluğu. Seyyar pikabın yanında yüksek boy bakır tencere. Kağıt paralar sabahın erken saatinde tencereyi yarılamış. Yaklaşıp soruyorum: ''Hasılat nasıl, yıl sonu alışverişi bağışları etkiledi mi?'' Güleç çehreli olanı '' New York'lular cömert. Düşkünlere en çok bu sezonda yardım ediyorlar.'' diyor.
Garip bir şehir New York. Hangi cepheden baksan tezatların çatışmasıyla karşılaşıyor insan. Modern mimarinin en gösterişli binaları, otellerin en lüksü, mağaza, butik, özel araçların görkemlisi bu kentte. Vitrinler ışıl,ışıl. Fifth Avenue'de Harry Winston, Cartier pencelerinde sergilenen bir kolye, iki bilezik parasıyla dört kişilik bir aile yıllık geçim masrafını karşılar. Oysa astronomik fiyatla satış mağazaların önünde dilenen, kilise girişlerinde plastik ambalajlara sarılarak geceleyen kader kurbanlarının görüntüsü içler acısı. Onlarca milyon dolarlık dairelerin toplandığı binaların bir kaç sokak arkasında bakımsız meskenlerde bir öğün yemekle gününü gün eden fakirler yaşıyor.

Yerli-yabancı turistlerin gözdesi New York'un nüfusu 9 milyon civarında. Resmi kayıtlara göre yoksul sayısı 1,5 milyon. Kentin güney ucu Wall Street dünyanın iş,ticaret, bankacılık ve finans merkezi. Mahalle boyu bu kesimde yılda dönen para miktarı trilyon doları aşkın. Wall Street'te çalışan şirket personeline sene sonu ikramiye ortalaması 900 bin dolar. Üst yöneticilerin kendilerine biçtiği ikramiyeler ise 10 milyon doları aşkın. Sekreterinden yönetik kurulu başkanlarına ödenen ikramiye toplamı ise 36 milyar dolar. New York'ta yaşayan 50'yi aşkın milyarderin maddi varlığı 100 milyar doların üstünde.
Bol sıfırlı maaş ve ikramiye meblağları göz önünde tutulduğunda böylesine zengin bir kentte aşırı varlık sahiplerinin katkısıyla yoksulluğa çare bulmakta güçlük çekilmeyeceği akla geliyor.Oysa ABD eski Başkanı Lyndon B. Johnson'ın 1960'lı yıllarda başlattığı ''Fakirliğe Son ' projesi, aradan yarım asra yakın zaman geçmesine rağmen başarılı olmadı. Bazı ekonomi uzmanları  bu konuda ''Projenin yönetimine milyoner işadamları getirildi. Yeni vergiler, sonucu belli olmayan yatırımlarla fatura zenginlere çıkarılacağı için girişim yürümedi.'' diye konuştular.

Yoksullukla mücadelede bir de din istirmarı var, yalnızca zengini bol New York'ta değil, Amerika'nın sefalet çizgisi altına düşmüş kesimlerinde. Ağzı iyi laf eden hristiyan vaızlar dar gelirlilere daha iyi hayat sağlayacakları vaadiyle yoksulların kısıtlı gelirlerindan para çekiyor. Başkan Bush'un da dahil olduğu 'Evangelist' akımı içinde İncil'i yorumlayan, Hz. İsa'nın öğretilerini yayma görevini Tanrı'dan aldıklarını iddia eden sözde hristiyan misyonerleri televizyon, internet kanalıyla milyonlarca Amerika'lıya ulaşarak refaha ulaşma yollarını anlatıyorlar. Oysa fakir izleyicilerinin aksine bu vaızların yaşam standartları zenginlerin gıpta edeceği ölçüde.

Din istismarcısı vaızlar golf sahası, yüzme havuzu, jimnastikhanesi olan 15-20 yatak odalı malikanelerde oturup özel jetlerle seyahat ediyorlar. Garajlarında Rolls Royce arabaları var. Vaızlarını dinleyenlerden gelen milyonlarca dolar bağışları özel banka hesaplarına geçiyor.Bu açıkgözler din ve inanç amaçlı başlıklı şirketler altında faaliyet gösterdikleri için vergi de ödemiyorlar. Tek bir yoksul da çıkıp ''Yahu bunlar bizim nafakamızla refah içinde yaşıyor. Ne zaman bize sıra gelecek?'' diye sormaya cesaret etmiyor.

"ZENGİNLER İÇİN KUYRUĞA GİRME İŞKENCESİ YOK" Yazısı için tıklayın