‘Bize inin’ insani bir çağrı

YUNAN Deniz Kuvvetleri eski komutanı Amiral Andonis Andonyadis, 1996 Kardak krizi sırasında kayalıklardaki Türk SAT komandoları üstünde uçan Yunan helikopterinin arızalanıp acil durum çağrısı yaptığında, TCG Yavuz gemisinin “Bize insin” önerisinde bulunduğunu doğruladı ve “Bu insani bir hareketti” dedi. �
Kardak krizi sırasında Yunan Genelkurmay Savunma Planlama Dairesi Başkanı, 2002-2005 yılları arasında da Deniz Kuvvetleri Komutanı olan emekli amiral Andonyadis Hürriyet’e konuştu ve üç Yunanlı subayın öldüğü helikopterin düşüşü ile ilgili soruları şöyle cevaplandırdı: 
-  Türk gemisinden “bize insin” çağrısı yapılmış.
A.A: Evet. Dünyada tüm denizciler arasında bir dayanışma vardır. Kardak krizi gecesi durum çok gergindi, ancak nihayet savaş durumunda değildik ve insan hayatı sözkonusuydu. 
-  Yine de o gerilim sırasında.
A.A: Şüphesiz. Türklerin çağrısı insani bir hareketti. Tersi olsa biz de aynı şeyi yapardık. 
-  Peki Yunan helikopteri neden Yavuz’a inmedi?
A.A: O anki şartları bilmiyorum. Ancak öyle bir ortamda askeri onur, prestij de sözkonusuydu. Kriz sırasında bir Yunan helikopterinin Türk gemisine zorunlu iniş yapması psikolojik açıdan olumsuz etki yapardı. Ayrıca, helikopterdeki pilotun da o anda ne düşündüğüni bilmiyorum. Belki helikopeteri Yunan gemisine indirebileceğine inanıyordu. 
-  Yavuz’un “bize insin” çağrısı Atina’da biliniyordu ama fazla detay yok.
A.A: Evet sanırım o dönemin şartları nedeniyle bu konu kapatıldı.
Kardak’da düşen Yunan helikopteri ile Hydra gemisi arasındaki son iletişim “Anlaşılmayan bir arıza var. İrtifa kaybediyoruz” şeklindeydi. Resmi bilirkişi raporlarında helikopterin kötü hava şartlarının da etkisiyle arızalanarak düştüğü belirtildi. Yunan helikopteri Kardak’ın batısındaki kayalığa Türk SAT komandolarının çıkıp çıkmadığını tespit için gönderilmişti.

Ulan salak sana söyledim

Gazeteci Mihalis İgnatiu ile Athanasios Ellis “Kardak: Amerikalıların Gizli Telgrafları” adlı kitaplarında, kriz sırasında Yunanistan Başbakanı olan Simitis’in dönemin Genelkurmay Başkanı Limberis’e “Ulan salak, 2 adacığa da koruma gönder demedim mi” diye çattığını yazmıştı.

KRİZ sırasında Yunanistan Başbakanı olan Kostas Simitis, “Yaratıcı bir Yunanistan için siyaset” adlı kitabında 30 Ocak’ı 31 Ocak’a bağlayan gecede yaşananları şöyle anlatmıştı:
“Hükümet sözcüsü Dimitrios Reppas, heyecan içinde bana o gece Türk komandolarının saat 01.40’da Kardak’taki iki kayalıktan birisini ele geçirdiklerinin açıklandığını söyledi. (Atina haberi, Türk televizyonlarından öğrendi) Genelkurmay Başkanı Amiral Hristos Limberis’e sordum. ‘Bu haber doğrulanmıyor’ cevabını verdi. Limberis’e olup biteni anlaması için kayalığa helikopter gönderme imkanımız olup olmadığını sordum. Yine ‘hayır’ dedi.
Saat 03.30’da, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Holbrooke, Dışişleri Bakanı Teodoros  Pangalos’u arayarak Türklerin ikinci Kardak kayalığını ele geçirdiklerini teyit etti. Limberis’e dönüp ‘Bu nasıl oldu’ diye sordum. Cevabı, ‘Türkler muhtemelen denizaltı ile asker naklettiler’ şeklinde oldu. Limberis Türk komandolarının ikinci Kardak kayalığına çıktıklarını ancak saat 05.00’te doğrulayabildi. Kardak’ta olanlardan Yunan Silahlı Kuvvetleri ancak dört saat sonra haberdar olabilmişti.”
Simitis’ten küfür
Gazeteci Mihalis İgnatiu ve Athanasios Ellis’in yazdığı, “Kardak: Amerikalıların Gizli Telgrafları” kitabında ise Başbakan Simitis ile Genelkurmay Başkanı Limberis arasındaki şu diyaloga yer verildi:
Simitis: Ulan salak, iki adacığa da koruma gönder demedim mi?
Limberis: (Surat asarak) Önce, iki adaya da koruma göndermem gerektiğini bana söylemediniz.
S: (Bağırarak) İnanmıyorum, bu nasıl bir dağılma? Bu ne biçim devlet? Bu ne vaziyet?

Yunanlılar adaya akü bittiği için çıkamadı

* YILLARCA helikopter kazası ve Kardak kriziyle ilgili çeşitli iddialar ortaya atıldı. Bu iddialardan bazıları şunlardı:
*  Türk SAT komandoları Kardak üzerinde uçup projektör yakan Yunan helikopterine ateş açtı.
*  Helikopter enkazındaki delikler perçinlerden değil Türklerin mermilerindendi.
*  Kaptan pilot Hristodulos Karathanasis kalp hastasıydı. Bu gizli tutuldu. Pilot operasyon sırasında kalp krizi geçirmiş olabilir.
*  İkinci pilot Panayotis Vlahakos da labirent hastasıydı. O gece Kardak üzerinde uçmayı reddeden başka bir pilotun yerine uçtu.
*  Batıdaki kayalığa üç zodyak botuyla Yunan komandoları gönderildi. Türklerin kayalığa çıktıklarından habersizlerdi. Yunan komandolarının beraberlerinde götürdükleri akünün şarjı bittiği anlaşılınca yedek akü almak için önce doğu Kardak kayalığına gittiler; bu gecikme kesin bir çatışmayı önledi.