Güncelleme Tarihi:
Bu cinayetlere Alman medyasında hep döner cinayetleri gözüyle bakılıp değerlendirildi.
Ancak 4 Kasım 2011’de Uwe Mundlos ile Uwe Böhnhardt, bir banka soygunundan sonra kurtuluş umudu görmedikleri için intihar edince bu cinayetlerin hiç de öyle Alman medyasının yer verdiği gibi döner cinayetleri olmadığı ortaya çıktı.
İntihar eden Mundlos ve Böhnhardt ile Zwickau’da paylaştıkları evi aynı gün ateşe verip kaçan Beate Zchaepe, birkaç gün sonra polise teslim oldu.
İşte Alman medyasının döner cinayetleri olarak nitelediği bu cinayetlerin, NSU kısa adıyla tanınan aşırı sağcı terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı teröristleri tarafından işlendiği ortaya çıktı.
***
Uzun süren hazırlık döneminden sonra 6 Mayıs 2013 tarihinde Münih’teki Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde Beate Zschaepe ile bu cinayetlerin işlenmesinde katkıda bulunduklarından hareket edilen Andre Ebinger, Holger Gerlach, Carsten Sch. ve ırkçı Almanya Nasyonal Demokrat Parti (NPD) eski yöneticilerinden Ralf Wohlleben hakkında açılan davaların duruşmaları başladı.
Evet, duruşmalar başlayalı tam 4 yıl oldu.
Hatta birkaç gün geçti bile.
Şimdiye kadar 361 duruşma yapıldı.
500’ün üzerinde tanık dinlendi.
Onlarca uzmanın görüşlerine başvuruldu.
Şu ana kadar bu duruşmalar için vergi mükelleflerinin cebinden 50 milyon eurodan fazla para çıktı.
NSU kurbanlarının yakınlarının ödedikleri vergilerin payı da bu milyonların içinde.
Sanık avukatları bu duruşmaların uzatılması için şeytanın bile aklına zor gelecek taktikler üretiyorlar.
İntihar eden NSU teröristleri Uwu Mundlos ve Uwe Böhnhardt’la birlikte bu cinayetlerde parmağı olduğundan hareket edilen Beate Zschaepe de öyle.
Yıllarca sustu.
2015 yılı sonlarına doğru 53 sayfalık açıklamasını avukatı okudu.
Tabii Zschaepe, hem cinayetleri hem de kendisine dönük suçlamaları reddetti.
Bu cinayetlerle hiçbir ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.
***
İlk kez kendisi 29 Eylül 2016 tarihindeki duruşmada kaleme alınmış bir metni okudu.
Tabii yine tüm suçlamaları reddetti.
Avukatları Zschaepe’nin ayırt etme gücünün olmaması nedeniyle cezai ehliyeti olmadığını ileri sürüp, rapor hazırlanmasını gündeme getirdiler.
Uzman bir psikolog Zschaepe’nin cezai ehliyetinin bulunduğunu, yani yaptığı ve söylediği her şeyin bilincinde olduğunu içeren bir rapor hazırlayıp mahkemeye sundu.
Ama avukatları işi yokuşa sürmek için yeni bir rapor hazırlanmasını istediler.
Şu andaki planlara göre duruşmaların 2018 yılında da süreceği kesin.
Çöpe atılan dosyalar, Federal Anayasa Koruma Teşkilatı ile bazı Eyalet Anaşayasa Koruma Teşkilatlarının yok ettiği sayfalar dolusu evraklar.
Köstebekleri yöneten ve yönlendiren Hessen Anayasa Koruma Teşkilatı elemanının Halil Yozgat’ın öldürüldüğü sırada orada olduğu halde “Görmedim de duymadım da” demesi.
Yapılan incelemelerin, bu şahsın cinayeti görmemesinin, silah sesini duymamış olmasının mümkün olmadığını göstermesi.
Daha birçok benzer sorular.
Başbakan Angela Merkel, Berlin’de 23 Şubat 2012’de düzenlenen anma töreninde kurban yakınlarına “Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak size söz veriyorum: Bu cinayetlerin aydınlatılması, yardım edenlerin ve arkasındakilerin ortaya çıkarılması ve hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için her şeyi yapacağız” demişti.
Kurban yakınları da, Almanya’daki Türk toplumu da, demokratik hukuk devletine güvenen sağduyulu herkes de bunu bekliyor.
Bekliyoruz...