Birlik zamanı

Güncelleme Tarihi:

Birlik zamanı
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2006 00:00

Kazakistan, Sovyetler’in yıkılmasının ardından hep konuşulan, ama lafta kalan "Türk Birliği" projesi için gaza bastı. Kırgızistan ve Özbekistan’ın desteğini alan Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Türk devletleri arasında siyasi, ekonomik ve sosyal birlik için Ankara’dan yanıt bekliyor.

KAZAKİSTAN’ın en büyük şehri Almatı’da barları dolduran Kazak gençler, İç Anadolu türküleri ve Tarkan’ın şarkılarıyla coşuyor. Galatasaray-Fenerbahçe kupa maçı, Türkistan şehrinde birçok Kazak sporseveri çekiyor. Sovyetler Birliği döneminde baskılara rağmen ayakta kalan Türk dili ve gelenekleri, son günlerde iyice serpiliyor.

Dünyanın yüzölçümü açısından en büyük dokuzuncu ülkesi olan ve sahip olduğu petrol, doğal gaz, uranyum ve altın madenleriyle büyük bir gelecek vaadeden Kazakistan’ın Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 2006 yılının başlamasıyla birlikte Türk dünyasının, Avrupa Birliği benzeri tek bir siyasi çatı altında birleşmesi için girişimlere başladı. Yıllarca Türkiye tarafından liderlik edilen, ancak sonlandırılamayan projeyi yeniden gündeme getiren Nazarbayev, 18 Şubat’taki Ulusa Sesleniş konuşmasında, "Bölgeyi sömürmek isteyen güce karşı ya birleşeceğiz, ya da bekleyeceğiz. Ben ikincisinden yanayım" dedi. 4 Mart’ta bir açıklama daha yapan Nazarbayev, "Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan birleşmelidir. Türkiye ve Azerbaycan’ı da unutamayız" diye konuştu.

Kazakistan’da geçen hafta düzenlenen Nevruz kutlamalarında da benzer mesajlar vurgulandı. Özbekistan ve Kırgizistan’ın, Nazarbayev’in teklifine bu kez 15 yıl öncesinden çok daha "gerçekçi" baktığı ve olumlu yaklaştığı kaydediliyor. Türkiye’nin Almatı Büyükelçisi Taner Seben de, "Burada Türk Birliği fikri hararetle tartışılıyor. Bu bölge, doğal kaynaklar bakımından yüzyılın bölgesidir. Buradaki en güçlü etki, Türkiye’nindir. Daha da güçlü olmalıyız" dedi. Kazakistan’da, Sovyet döneminin bitişinin ardından, özellikle zorla Ruslaştırılmış bölgelerde Türk kimliğine dönüş süreci yaşanıyor. Nazarbayev’in son dönemde yaptığı çıkışın ise, iç politikaya dönük bir mesajdan çok, 15 yıldır siyasi ve ekonomik birlik söylemini hayata geçiremeyen Türk devletlerine yönelik bir çağrı niteliğinde olduğu belirtiliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!