Güncelleme Tarihi:
Delegelerin bile onayına gerek duymadan CSU Merkez Karar Yürütme Kurulu oybirliğiyle “Büyük koalisyona evet” dedi.
Başbakan Angela Merkel’in genel başkanlığını yaptığı CDU ise son kararı delegelere bıraktı.
CDU’nun başkent Berlin’de 26 Şubat’ta düzenleyeceği kurultayda delegeler son sözü söyleyecek.
Tabii oybirliğiyle olmasa da CDU’lu 1001 delegenin büyük bir bölümünün de “Büyük koalisyona evet” demesine kesin gözüyle bakılmakta.
***
Ya SPD?
“Büyük koalisyona evet mi, hayır mı?” kararını SPD yöneticileri veya delegeleri değil, partinin tabanı verecek.
Yani SPD üyeleri.
Son verilere göre SPD’nin şu anda 463 bin 723 üyesi var.
İşte Almanya’nın özellikle de SPD’nin kaderini belirleyecek bu kararı oylamaya katılacak sosyal demokrat üyeler belirleyecek.
Ve SPD üyelerinin mektupla gönderecekleri somut karar 4 Mart’ta ilan edilecek.
Ancak SPD tabanının kararıyla ilgili olarak durduk yerde Almanya’da yeni bir tartışma başlatıldı.
Hem de çok anlamsız bir tartışma.
“Almanya’yı kimin yöneteceğini SPD’deki Alman pasaportu olmayan üyeler belirleyecek” diye akıllara durgunluk verecek bir tartışma.
Hatta “Almanya’yı kimin yöneteceğine ancak Almanlar karar verir” diye bir kampanya.
Tam popülist bir yaklaşım.
***
SPD’nin tüzüğüne göre partinin temel değerlerini benimseyen herkes, yani Alman vatandaşı olmayan yabancılar da partiye üye olabilmektedir.
Aynı tüzüğe göre Alman vatandaşı olmayan üyeler de eşit haklara sahiptir.
Yani ikinci sınıf üye de üyelik de yoktur.
SPD’deki yabancı üye sayısı tam olarak bilinmemektedir.
Resmi olmayan verilere göre SPD’nin 7 bine yakın yabancı üyesi vardır.
Bunlardan bin 858’i 14-18 yaş grubundandır.
Bu verilere göre SPD’li üyelerin yüzde birinden birazcık fazlası Alman vatandaşı değildir.
Yani yabancıdır.
Bu rakamlar ışığında Almanya’nın kaderini, geleceğini, hükümetini SPD’li yabancı üyelerin belirleyeceğini ileri sürmek tam bir saçmalıktır.
Kaldı ki, Almanya’da hükümeti kimin kuracağına SPD’deki “yabancı” üyeler de, Alman üyeler de, hatta Alman seçmenler de karar veremez.
Almanya’da Başbakanı Federal Meclis’teki milletvekilleri seçer.
Bakanlar da Başbakan’ın önerisi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Böyle olduğu halde “Almanya’nın geleceğini, kaderini ve Almanya’yı kimin yöneteceğini SPD’nin Alman olmayan üyeleri belirleyecek” şeklinde tam bir yaygara kopartılmasını anlamak mümkün değildir.
**
Partilerdeki yerli ve yabancı üye tartışmaları bana Almanya’nın eski başbakanlardan Gerhard Schröder’in bir söylemini anımsattı.
Schröder, CDU/CSU’nun Türkiye’ye Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik yerine, imtiyazlı ortaklık verilmesi önerisiyle ilgili olarak, “Birazcık hamile olunmaz” demişti.
Yani birazcık üyeliğe karşı çıkmıştı.
İşte şimdi de Almanya’da bazı çevreler birazcık üye, birazcık üyelik diyor.
Neyse ki Federal Anayasa Mahkemesi, böyle düşünen popülistlere gereken dersi verdi.
Hem de hiç gecikmeden.
Federal Anayasa Mahkemesi 2013 yılında olduğu gibi yabancı üyelerin de eşit haklara sahip SPD üyesi olarak büyük koalisyona evet mi, hayır mı oylamasına katılıp, özgür bir biçimde karar verebileceklerini ilan etti.