Bir Portre, bir başarı öyküsü: Hüseyin Araç

Onu yıllar once, Bülent Ecevit’in 1975 yılında Danimarka’ya ilk ziyaretinde, tercümanlık yaptığı zaman tanıdım. Sonra da 1994 yılı yerel seçimlerinde, Danimarka’nın ikinci büyük kenti Arhus şehri belediye meclisine ilk aday olduğu zaman. Haberini yapmak üzere Arhus’a gittiğimde gözlerinden azim fışkırıyordu. Belli ki kendisine bir hedef belirlemişti. 1982 Yılından beri üye olduğu ve çeşitli kadamelerinde faaliyet gösterdiği Sosyal Demokrat Partiden aday olmuştu. Daha doğrusu, tercümanlık ve danışmanlık yaptığı Arhus belediyesinin, ülke çapında popüler başkanı Thorkil Simonsen’in ısrarları üzerine aday gösterilmişti.   

Araç, Danimarka gibi, gizli ırkçılığın bulunduğu, ülkeye uyum sağlamayan yabancıya çok mesafeli duran, bir toplum içinde oy peşindeydi. Arhus şehrinde belediye meclisine seçilerek bir ilki gerçekleştirmek istiyordu.

1972 yılında Çorum’dan kalkıp, Danimarka’ya, ülkede işçi olarak çalışan, annesi Pomuk hanım ve babası Halil beyin yanına, onlara ekonomik destekde bulunmak için gelmişti. Anne ve basası, hatta diğer Türkler gibi, bir süre çalışıp Türkiye’ye dönmeyi düşünmek yerine, içinde yaşadığı topluma uyum sağlamayı tercih etti. Okula gidip kısa sürede dil öğrendi, tercümanlık, belediye de danışmanlık yaptı. Okullarda yardımcı öğretmenlik görevinde bulundu. Çelik firmasında işçilik yaptı, ter döktü. 1976 Yılında Nafiye hanımla evlendikten sonra şimdi 28 yaşında doktor olan kızı Susan’ı ve 20 yaşında, öğrenci olan oğlu Gürkan’ı dünyaya getirdiler. Onlara her zaman iyi örnek oldu.

Hüseyin Araç, siyasete öyle ısındı ki zamanının, neredeyse tamamını ayırmaya başladı. Boş zamanlarında da şiirler yazıyordu. 1994 Yılında şahsi oy rekoru kırarak belediye meclisine seçilen ilk Türk oldu. Amacına ulaşmış bir ilki gerçekleştirmişti. Ama benim tanıdığım Araç, bununla yetinmeyecekti. Ve öyle de oldu. 2005 Yılına kadar sürdürdüğü belediye meclisi üyeliği döneminde, Sosyal Komisyon Başkanlığı yaptı. Arhus şehrinde Türklerden daha çok Danimarkalıların en çok sevdikleri ve güvendikleri politikacı oluvermişti. O halkını da ihmal etmedi. Onların türcümanlık işlerine koştu, onlara danışmanlık yaptı. Acılarını sevinçlerini paylaştı.  Parti yönetimi, Arhus bölgesinde bu kadar popüler olan Araç’ı, 8 şubat 2005 yılı genel seçimlerinde en güçlü aday olarak listeye koydu. Araç yine 4 bin’in üzerinde şahsi oy alarak rekor kırdı ve Danimarka parlamentosuna seçilen ilk Türk asıllı milletvekili  olma özelliğini kazandı.

O bir işçi ailesinin çocuğu olarak azmin aşamayacağı hiç bir engel olmadığını gösterdi. O, artık ikinci nesil Türklerin, ann ve babaları gibi işçi olmayacaklarını, yönetici kadrolarında, hatta ülke yönetiminde söz sahibi olabileceklerini gösterdi.  Yine bir ilki gerçekleştirmişti. Parlamentoda geçen yaklaşık 3 yıllık dönemde hiç durmadı. Çok çalıştı. Diğer parlementerler izin yaparken o parlamentodaydı. Milletvekilliğine alışmak biraz güç oldu. Çünkü diğer yarım adadaki Arhus şehri, yaklaşık 4 saatlik mesafedeydi. Çok bağlı olduğu ailesinden uzak kalıyordu. En büyük üzüntüsü de yardımcı olduğu Türklere artık yardım edemez olmasıydı. Milletvekilliği sırasında Danimarka’nın, Türkiye’nin AB üyeliğine destek vermesi için önemli çalışmalara imza attı. Danimarka parlamentosunda Türk asıllı milletvekili olmak kolay değildi. Çünkü hükümeti dışarıdan destekleyen, yabancıları sevmeyen, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan, aşırı sağ, Danimarka Halk Partisi gibi bir partiye karşı yanız başına mücadele veriyordu. Göçmenlere yapılan her haksızlıkta, aşırı sağ parti karşısında Hüseyin Araç’ı buluyordu.
 
Ne var ki, 13 Kasım 2007’de yapılan erken genel seçime hazırlıksız yakalandı ve parlamentoya giremedi. Biraz da kendisine oy verenler yaptığı çalışmaların değerini anlayamamışlardı. Bir başka neden de iktidardaki Liberal parti’nin, Araç’ın oylarını bölmek için karşısına başka Türk adaylar çıkarmasıydı. Ama Araç yılmadı, pes etmedi. O başta Türkler olmak üzere ülkede yaşayan göçmenlere ve doğduğu ülkesi Türkiye’ye hizmet etmeye kararlıydı. Parti yönetimi de onun bir değer olduğunu iyi biliyordu. Parti yönetiminde yapılan görüşmelerden sonra 7 Hazıranda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine aday gösterildi. Parti listesinden 6’ıncı sıradan aday olan Araç, şimdi AP’ye gidecek 13 Danimarkalı arasına girmeye kararlı. Yine bir ilki gerçekleştirmek, Danimarka’dan Avrupa Parlamentosuna seçilen ilk Türk olmak istiyor. Avrupa Paramentosu için mektupla oy verme işlemleri mart ayında başladı. Araç şimdi Türklerden oy bekliyor. Danimarkalı politikacılar seçim kampanyaları için partilerin de desteği ile yüzbinlerce hatta milyonlarca kron para harcarken, Hüseyin Araç aynı kulvarda kendi imkanlarıyla mücedele ediyor. Danimarkalı politikacılar helikopterler, lüks araçlar kulanırken o tabanlarına güveniyor. Bu nedenle, Danimarka’da her kesin maddi manevi desteğine ihtiyacı var. Geçtiğimiz hafta sonu, Sosyal Demokrat Parti Genel Merkezinde, yerel yönetimlerde görevli Türkler, Hüseyin Araç’a destek toplantısı düzenlediler. Toplantıdan Araç’a tam destek kararı çıktı. Araç, toplantıdan sonra Hürriyet’e yaptığı açıklamada, gördüğü destekten dolayı çok duygulandığını belirterek, „arkadaşlarımız fikir ve görüş beyan ettiler en güzel sözleri „sen kazanırsan, hepimiz kazanmış olacağız. Kaybedersen, hepimiz kaybetmiş olacağız“ oldu. Bana güvenlerini ortaya koydular. Çok güze öneriler sunuldu. Umarım vatandaşlarımız 7 haziranda oylarını verirler. Ben de milletvekilliğimde olduğu gibi, Danimarka’da bir ilki gerçekleştirir, Avrupa Parlamentosuna giden ilk Türk olurum. Bu sadece benim için değil, hem Danimarka’da yaşayan Türkler, Hem de ülkemiz açısından mutlaka gerekli“ dedi.
 
Haydi bakalım, ben de tüm Türkleri sandık başına davet ediyorum. Araç bizim gururumuz. Siyasetteki tecrübesi, ülkesine ve halkına bağlılığı, en önemlisi dürüstlüğü, insanlığı ile desteklenmeyi hak eden bir insan. 7 Haziranda Danimarka vatandaşı olup da yaşı gereği oy verme hakkına sahip tüm Türkleri sandık başına giderek, Sosyal Demokrat Parti AP adayı Hüseyin araç’a destek vermeye çağırıyorum. Hem unutmayalım. Sadece Danimarka değil, Avrupa’nın dört bir köşesinde ne kadar çok Türk asıllı politikacıyı AP’ye gönderirsek, Türkiye’nin AB üyeliği o kadar kolay olur. Haydi Hüseyin, bir ilki daha gerçekleştir ve vatandaşlarımızın da desteği ile AP’ye girmeyi başar, gençlere yine örnek ol.

http://socialdemokraterne.dk/default.aspx?site=huseyinarac

http://www.folketinget.dk/default.asp?ptag=vismedlem&akro=SHARA