Güncelleme Tarihi:
Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla emoji'ler de hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. Güldüğümüzü de ağladığımızı da, yemek yediğimizi de spor yaptığımızı da telefonlarımızda bulunan 3000'den fazla emoji'yi kullanarak anlatmaya çalışıyoruz.
Peki ya meramımızı anlatmak için ihtiyaç duyduğumuz emoji henüz yaratılmadıysa?
BBC, bu soru üzerinden emoji'lerin yaratım sürecini masaya yatırdı ve yeni bir emoji yaratmak isteyenlerin izlemesi gereken yolu ve sürecin problemli yanlarını araştırdı.
Haberde yakın zamanda yeni bir emoji üretme savaşına girmiş Rachel Murphy'nin yaşadıkları da aktarıldı.
EMOJI'LERİ KİM KONTROL EDİYOR?
ABD'de bulunan ve müşterilerine insansız hava aracı hizmeti veren bir şirketin çalışanlarından olan Murphy, "Her gün tweet'ler yazıyorum, paylaşımlar yapıyorum. Yazdıklarıma emoji de eklemek istiyorum ama ekleyemiyorum" diyor. Zira henüz telefonlarımızda bir insansız hava aracı emoji'si bulunmuyor.
Murphy onun yerine bir helikopter ya da uçan daire emojisi kullanmak zorunda kaldığını belirterek, "Bunlar insansız hava aracının yerini tutmuyor, idare etmiyor" diye konuşuyor
Bu sorun Murphy'i şu soruya cevap aramaya itmiş: Bu emoji'leri kim kontrol ediyor ve her yıl yayımlanan yeni emoji'ler arasına bir insansız hava aracı ekletmek için ne yapmak gerekiyor?
Öncelikle şunu söyleyelim: Yeni emojilerin yaratım sürecine isteyen herkes katkıda bulunabiliyor. İyi bir emoji fikri olduğuna inanan herkes, hazırladığı taslakları Unicode Konsorsiyumu'nun bünyesinde yer alan Emoji Altkomitesi'ne gönderebiliyor.
TEKNOLOJİNİN DEVLERİ OYLAMA YAPIYOR
Unicode Konsorsiyumu, Google, Microsoft, Adobe, Huawei gibi teknoloji devlerinin temsilcilerinden oluşan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş. Kuruluşun üyeleri düzenli olarak Silikon Vadisi'nde bir araya gelerek taslak emoji'ler hakkında oylama yapıyor.
Peki kim bu oylama yapanlar ve hangi emoji'nin kabul edilip hangisinin reddedileceğine neye göre karar veriyorlar?
İnsanların yeni emoji fikirleri sunmasını kolaylaştırmak için hayata geçirilmiş olan Emoji Nation'ın kurucularından Jennifer 8 Lee (8 Lee'nin göbek adı), bu kişilerin "çoğunlukla yaşlı, çoğunlukla beyaz ve çoğunlukla erkek" olduğunu söylüyor.
Emoji Altkomitesi'nin bir toplantısına katılmayı bir dini cemaatin buluşmasına benzeten Lee, "İlk defa bir kiliseye gitmek gibiydi. Çok sayıda yaşı ileri, tatlı, beyaz insan vardı" ifadelerini kullanıyor.
DİSKET VAR AMA İNSANSIZ HAVA ARACI YOK
Murphy ve DroneUp'taki çalışma arkadaşı Amy Weigand, emoji'lerle ilgili araştırma yaptıktan sonra bir insansız hava aracı emojisi için başvuru yapmaya karar vermiş. Bunun için internetteki "drone" araması istatistiklerini, örnek görselleri ve oldukça ikna edici gerekçeler içeren bir dilekçeyi Unicode'a göndermişler.
Weigand, "İnsansız hava araçları özellikle hayat kurtarmak için, arama kurtarma misyonlarında ve kayıpların bulunmasında kullanılıyor" dese de Unicode başvuruyu reddetmiş.
Murphy, "Haberi aldığımızda şoke olduk" diye konuşuyor. Emoji Altkomitesi'nin insansız hava aracı emoji'sini kabul etmeme sebebi ise bunun oldukça yeni bir teknoloji olması ve uzun ömürlü olup olmadığının bilinmemesi. Murphy, "Saygısızlık etmek istemiyorum ama biz bu fikre şiddetle karşıyız" diye konuşuyor.
Diğer yandan emoji klavyesinde biraz ileri gidince birçok demode teknolojik aletle karşılaşmak mümkün. Bir çağrı cihazı, bir faks makinesi hatta bir disket emoji'si bile var çünkü bir emoji listeye eklendikten sonra kaldırılamıyor.
Bu nedenle Unicode, birkaç yol sonra anlamını kaybedecek emoji'lerle klavyeyi boşu boşuna doldurmak istemiyor.
Ancak Weigand, akıllı telefonlar çağında çoktan tedavülden kalkmış bu cihazlar listedeyken, insansız hava aracı gibi yeni teknolojilerin reddedilmesinin kendisini hayrete düşürdüğünü belirtiyor.
Weigand, sinirle, "Muhtemelen 1980'lerden beri bir disket görmüşlüğüm yok. Siz kimsiniz Unicode ve kendinizi ne sanıyorsunuz?" diye konuşuyor.
KENDİSİ DE SİHİRBAZ EMOJI'SİNE BENZİYOR
Unicode Konsorsiyumu'nun başkanı ve eş kurucusu Mark Davis. Kendisi de sihirbaz emoji'sine fazlasıyla benzeyen Davis, küresel bir emoji setinin yayımlanmasında önemli rol oynadı.
Davis'in 1990'ların başında hayata geçirdiği Unicode Konsorsiyum'unun amacı dünyadaki tüm diller için geçerli bir evrensel kod sistemi kurmak ve dijital metinlerin hangi dilde ve hangi cihazda olursa olsun bozulmadan gönderilmesini ve alınmasını sağlamaktı.
Unicode'un girişimlerinden öncesi ise Davis'in ifadesiyle "tam bir Babil Kulesi'ydi".
2000'lerin sonuna gelindiğinde Apple ve Google gibi teknoloji devleri, Gmail ve iPhone gibi ürünleriyle Japonya pazarına girmek istiyordu. Milyarder teknoloji girişimcisi Masayoshi Son, Kaliforniya merkezli bu şirketlere Japonya'da başarılı olmanın sırrının "resim-karakterler" yani "e-moji"lerden geçtiğini söyledi. Zira Japon kullanıcılar bir süredir bu karakterleri kullanarak iletişim kurmaya çok alışmışlardı.
Unicode karakter kümesine emoji'leri de eklemeyi kabul etti ve 2010 yılında ilk 760 emoji dünyanın her yerindeki akıllı telefon kullanıcılarına sunuldu. Milyonlarca insan bir gecede kendilerini ifade etmenin yeni bir yolunu bulmuştu.
Davis, "Bu 760 emojiyle konuyu kapattığımızı düşünüyorduk ama yanıldığımız ortada" diyor ve emoji çılgınlığının Unicode Konsorsiyumu'na hayal bile etmedikleri bir kamuoyu ilgisi sağladığını belirtiyor. Ve nihayetinde Emoji Altkomitesi bugün hangi emoji'lerin listeye ekleneceğini belirleyen karar mekanizması haline gelmiş durumda.
NEYİN ÖNEMLİ OLUP OLMADIĞINA KARAR VEREBİLİRLER Mİ?
Stanford Üniversitesi'nden Keith Winstein'a göre bu önemli bir sorun. Winstein, "Hiçbir komite T-rex, yerba mate çayı ya da reglin önemli olup olmadığını söyleyecek uzmanlığa sahip değildir. Hele ki teknik uzmanlardan oluşan bir komite hiç değildir. Bunlar bilgiyi kodlama konusunda uzman insanlar" diye konşuyor.
Unicode'un emoji yaratım yetkisini kamuoyuna ya da uygulama geliştiricilere vermesi gerektiğini savunan Winstein bu fikrini Emoji Altkomitesi'yle de paylaşmış.
Winstein, "Nazik bir biçimde dinlediler. İki yıl sonra Mark Davis'ten, 'Bunu yapmayı pek istemiyoruz' diyen bir e-posta aldım" diye konuşuyor.
"30 yıl boyunca bir evin bodrumunda oturup kimsenin teşekkür bile etmediği bir işi yapmak oldukça zorken bir anda dünyanın her yerinden çok ilginç insanlar kapınızı çalmaya başlıyor" diyen Winstein, "Eminim şu an eskisine göre çok daha fazla eğleniyorlardır" ifadelerini kullanıyor.
Dilbilimci Tyler Schnoebelen da Unicode sisteminde sorunlar olduğunu düşünenlerden. Schnoebelen, "Komitedeki birçok kişinin diğer bakış açılarını da değerlendirmeye çalıştığından eminim ama tabii bu oldukça zor ve olaya herkes kendi at gözlüğünden bakıyor" diyor.
"BİRİNİ KABUL ETSEK BİR BAŞKASI DIŞARIDA KALACAK"
Emoji Altkomitesi'nin başında şu an Google'dan Jennifer Daniel var. Daniel, hangi emojilerin seçileceğine karar vermenin oldukça zor olduğunu belirtiyor ve insansız hava aracı emoji'sini kabul ettikleri takdirde olacakları şöyle anlatıyor: "Biri gelip 'Ben hemşireyim. Nerede benim hemşirelik aletlerim?' diyecek. Başkası gelip 'Benim işim köpek gezdirmek. Nerede tüm köpek türleri?' diye soracak. Değil mi? Yani bir şeyi eklediğinizde başka bir şeyi dışarıda bırakmış oluyorsunuz."
Tafadya Tarumba, Zimbabveli bir animasyoncu. Kendi hayatını yansıtan çok fazla emoji bulamayan Tarumba çıkartma olarak adlandırılan kendi grafiklerini üretenlerden. Tarumba'nın hazırladığı çıkartmalar arasında Zimbabve'ye özgü el hareketleri ve yemekler de bulunuyor.
Tarumba, "Mesele sarı bir emoji'yi alıp rengini değiştirmekle bitmiyor. Şu anki emoji'lerin geldiği toplumlarda adı bile duyulmamış çok sayıda sosyal dinamiğimiz var" diye konuşuyor.
Bütün bunlar göz önüne bulundurulduğunda yeni emoji'ler için Unicode'a başvuru yapma devri bitiyor olabilir. Belki de bundan 5 yıl sonra yazışmalarımızda düşünce ve duygularımızı aktarmak için statik çizimlere başvurmuyor olacağız.
Birçok tasarımcı kendi çıkartmalarını üretirken, teknoloji kullanıcıları da mesajlarını gif'lerle hareketlendirmeye başladı.
Ancak şimdilik Unicode halen emoji'ler üzerindeki iktidarını sürdürürken Murphy ve Weigand gibiler de ısrarlarını devam ettiriyor.
Murphy, "Emoji ne kadar saçmaysa bir o kadar da ciddiye alınması gereken bir şey" diye konuşuyor. Amy ise, "Madem insansız hava aracı emoji'si için henüz hazır değiliz, o zaman biz de doğru zaman gelene kadar başvurmaya devam ederiz" ifadelerini kullanıyor.