Güncelleme Tarihi:
İnsan beyni ile ilgili çoğu şey hala 'sır' olarak gizemini korusa da bilim insanları düşüncelerimizin, duygularımızın ve davranışlarımızın, birbirine sinyaller ileten ve böylece beynin bölgeleri arasında iletişimi sağlayan milyarlarca birbirine bağlı nöronun sonucu olduğu konusunda uzun süredir hemfikir.
BEYNİN ŞEKLİ NÖRONLARDAN DAHA ETKİLİ
Geçtiğimiz gün Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma bu yaygın görüşe meydan okuyor ve beynin şeklinin, büyüklüğünün ve üzerindeki eğrilerin düşüncelerimiz, duygularımız ve davranışlarımız konusunda nöronlardan daha büyük bir etkiye sahip olduğunu öne sürüyor.
Avusturyalı bilim insanlarından oluşan bir araştırma ekibi, 255 kişi ile yürüttükleri deneyde parmaklarını hafifçe birbirine değdirmek, daha önce gösterilen bir fotoğrafı hatırlamak gibi basit görevleri yerine getiren insanları MRI taramalarını inceledi.
10 BİN FARKLI İNSANA AİT BEYİN AKTİVİTESİ HARİTASI İNCELENDİ
Ekip daha sonra dünya çapında yapılan binden fazla deneyden toplanan 10.000 farklı insana ait beyin aktivitesi haritasını incelediler ve beynin boyutunun ve şeklinin, beyin dalgalarını nasıl etkilediğini simüle eden bir bilgisayar programı hazırladılar.
Sonuçları nöron bağlantılarıyla ilgili daha önce elde edilen bilgisayar sonuçları ile karşılaştıran bilim insanları yaptıkları çalışmanın daha önceki modele göre daha iyi sonuç verdiğini gözlemlediler.
Araştırmanın baş yazarı, Avustralya Monash Üniversitesi'nden araştırma görevlisi James Pang, beyin şeklinin önemini anlatırken gölette dalgalar oluşturan çakıl taşlarını örnek vererek "Havuzun boyutu ve şekli, bu dalgaların doğasını belirlemeye yardımcı oluyor." açıklamasında bulundu.
Pang, yürüttükleri çalışmanın nöronlar arasındaki iletişimin önemini göz ardı etmediğini, daha ziyade beynin geometrisinin beyin işlevinde daha önemli bir rol oynadığını öne sürdüğüne dikkat çekti:
"Çalışmanın gösterdiği şey, şeklin daha güçlü bir etkiye sahip olduğu. Bu bağlantının önemli olmadığı anlamına gelmiyor"
Hipotezlerinin büyük bir avantajla geldiğine dikkat çeken bilim insanı beyin şeklini ölçmenin nöronlar arasındaki sinyalleri ölçmekten daha kolay olduğunu belirterek bunun araştırmaya değer bir konu olduğunu vurguladı.
TÜM BİLİM İNSANLARI AYNI FİKİRDE DEĞİL
Pang hipotezinin şizofreni veya depresyon gibi hastalıklarla ilgili çalışmalara katkıda bulunacağını öne sürse de tüm bilim insanları bu konuda ikna olmuş değil.
Washington Üniversitesi'nden nörobilim profesörü David Van Essen, beyin şekli teorisinin on yıldan fazla bir süredir ara ara gündeme geldiğine dikkat çekerek "Bunun tartışmalı bir teori olduğunu söylemek yetersiz kalır. Teorinin zamana karşı dayanıklı olup olmadığının denenmesi gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Van Essen ayrıca MRI tarama cihazlarının kusursuz araçlar olmadığı ve beyin doğasını güvenilir bir şekilde yakalayamayacağı konusunda uyarıda bulundu.