Güncelleme Tarihi:
Araştırmacılar, beyin MR’ları çekilen gönüllülere bazı fotoğraflar gösterdi. İnsan yüzlerine bakmaları istenen bu kişilerin beyin dalgaları özel bir MRI türü kullanılarak olağanüstü bir doğrulukla görüntülere çevirdi.
Alınan sonuçlar ise oldukça şaşırtıcıydı.
fMRI denen bu özel yöntem beyindeki görmeden sorumlu nöronların aktivitesini tarar.
Araştırmacılarsa bu bilgiyi bir yapay zekâ (AI) algoritmasına koyabilirler.
Böylece yapay zekâ, bilgiye dayalı doğru bir görüntü oluşturabilir
En derin kişisel yaşamınız, deneyimleriniz, arzularınız ve anılarınız, politika görüşleriniz, duygusal sorunlarınız ve zihinsel rahatsızlıklarınız işte böylece uzmanların elinin altında olabilir.
Ya sakladığımız sırlarımız? Bilim insanları, yakında, herkesin okuması için zihnimizi açabilir mi?
Süper yüksek teknoloji beyin tarayıcıları ve yapay zekâ programları ile donanmış araştırmacılar, iç dünyalarımızın kilidini açabilecek yeni anahtarlar ürettiklerini iddia ediyorlar.
Uzmanlar, neye baktığımızı veya hayal ettiğimizi tam olarak ortaya çıkarabilecek, oy verme ve satın alma niyetlerimizi keşfedebilecek ve hatta neden depresyon ve şizofreni gibi hastalıklara yatkın olabileceğimizi ortaya çıkarabilecek kadar doğru bir şekilde zihinlerimizi okumak için teknoloji geliştiriyorlar.
Aslında, bu teknoloji, bir dizi durumu teşhis etmek ve tedavi etmek için beynimizin nasıl çalıştığını anlamak için halihazırda kullanılıyor: Örneğin cerrahların mümkün olduğunca fazla sağlıklı dokuyu korurken beyin tümörlerini nasıl ameliyat edeceklerini planlamalarını sağlamak için.
Bu imkân aynı zamanda nörologların ve psikologların görme, dil ve hafıza gibi bilişsel işlevlerin farklı beyin bölgelerinde nasıl çalıştığını haritalandırmasına olanak sağladı.
En yaygın MRI uygulaması türlerinden biri, beynimizin nasıl çalıştığını izlemek için kullanılan fMRI (fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme) olarak adlandırılır.
Oksijen molekülleri fMRI tarafından tespit edilebilir, böylece tarayıcılar, düşüncelerimiz veya duygularımız varken beyindeki nöronlarımızın - beyin sinir hücrelerinin - en çok nerede çalıştığını (ve en fazla oksijeni çektiğini) görebilir.
Fakat bu tür etkileşimler ne anlama geliyor? Bunu bulmak için araştırmacılar, bu elektriksel beyin hücresi aktivitesini yorumlamak için başka bir son teknoloji, yapay zeka (veya algoritmalar - bir bilgisayar programında matematiksel talimat kümeleri) kullanıyorlar.
Ocak ayında Hollanda'daki Radboud Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Nature Scientific Reports dergisinde, beyin okuyan güçlü bir fMRI tarayıcısı içinde iki gönüllüye yüz resimlerini gösterdikleri bir deneyden şaşırtıcı sonuçlar yayınladılar.
Gönüllüler görüntülere bakarken, fMRI beyinlerinin görmeden sorumlu bölgelerindeki nöronların aktivitesini taradı.
Araştırmacılar daha sonra bu bilgiyi bir bilgisayarın yapay zekâ (AI) algoritmasına beslediler.
Orijinal yüzler ve portreler arasındaki aşırı benzerlikten de görebileceğiniz gibi, sonuçlar o kadar şaşırtıcı bir şekilde birbirine benziyor ki, tekinsiz görünüyor.
YAPILAN ÇALIŞMA ŞOKE EDEN BİR SONUÇ VERDİ
Çalışmayı yöneten bir AI araştırmacısı ve bilişsel bir sinirbilimci olan Thirza Dado, Good Health'e bu son derece etkileyici sonuçların fMRI/AI sistemlerinin gelecekte zihinleri etkili bir şekilde okuma potansiyelini gösterdiğini söyledi.
Uzmanlara göre bu tür teknolojik bilgiler, derin komalarda kilitli hastalarla iletişim kurmak gibi klinik uygulamalara da dahil edilebilir.
GÖZLERİNİ KAYBEDENLER DE KULLANABİLİR
Hatta araştırmacıların bu çalışmaları, hastalık veya kaza sonucu kör olmuş insanlarda görmenin geri kazanılmasına yardımcı olmak için teknolojiyi kullanmaya odaklanmıştır.
Bilim insanları, polis güçlerinin tanıkların beyinlerini suçlara karışan kişilerin hafıza resimleri için taramasını sağlayabileceklerine inanıyor.
Ancak bu tür zihin okuma teknolojileri, mahremiyet hakkında ciddi etik sorular ortaya koyuyor.
Öte yandan ABD'li bilim insanları, şimdiden, fMRI kullanarak insanların siyasi ideolojisini yüzde 80'lik bir doğruluk oranıyla söyleyebileceklerini söylüyorlar.
Mayıs ayında 174 yetişkin üzerinde yayınlanan bir çalışmada, Ohio Eyalet Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, politik olarak muhafazakâr mı yoksa liberal mi olduklarını doğru bir şekilde tahmin edebildiler.
Peki siyasi davranışı yalnızca beyne bakarak anlayabilir miyiz? Ohio Eyaleti'nde siyaset bilimi profesörü olan çalışmanın ortak yazarı Skyler Cranmer, cevabın oldukça güçlü bir 'evet' olduğunu söyledi.
“Sonuçlar, politik davranışın biyolojik ve nörolojik köklerinin düşündüğümüzden çok daha derinlere indiğini gösteriyor.”
Bir yandan da büyük araştırmalarda bile, bireysel beyin taramaları o kadar değişken sonuçlar gösterdi ki, beyin aktivitesi ile davranış veya zekâ arasındaki ilişkiler hakkında geniş ölçekli sonuçlar güvenilir bir şekilde yapılamaz görüşü bilim dünyasına hakim oldu.