Güncelleme Tarihi:
TARİH 4 Kasım 2011. Yer Eisenach kenti. Saat 09.30. Maskeli ve silahlı iki kişi, Wartburg Sparkasse bankasına girerek, vezneden kasadaki tüm paraları istedi. 71 bin 920 Euro’yu alan ikili, bankanın dışına bıraktıkları bisikletlere binerek, olay yerinden uzaklaştılar. Bu, onların 15’inci banka soygunuydu. Seri cinayetlerde olduğu gibi banka soygunlarında da aynı yöntemi uyguluyorlardı. Bisiklete binerek hızla olay yerinden kaçıyor, yakına park ettikleri karavana girerek, tatilci süsü vererek, izlerini kaybettiriyorlardı. Ama bu sefer, onlar hızla bisikletle beyaz karavanın yanına gelip içeri girerken, yoldan geçen birinin dikkatini çekiyor. Yolcu şüpheli durumu polise bildiriyor ve karavanın plakasını veriyor. Polis banka soygunuyla şehir dışına çıkan tüm yolları kesmiş ve havadan helikopterle soyguncuları arıyor. Saat 11.30 gibi polis şüpheli karavana doğru yaklaşıyor. Ama karavandan birden ateş ediliyor. Az sonra da karavan yanmaya başlıyor. İtfaiye yangını söndürdükten sonra içeri giren polisler yanık iki ceset, 110 bin Euro para ve çok sayıda silahla karşılaşıyor. Silahlar arasında 2007’de Heilbronn’da öldürülen bir polisle ağır yaralanan bir polis memurunun tabancaları da var. Aynı gün istihbarata muhbirlik yapan neonazi Andre Kapke, karavanın bulunduğu civardan telefon görüşmesi yapıyor. Muhbir Kapke, daha sonra ifadesinde Eisenach’a araba almak için gittiğini söylüyor.
PATLAMA VE YANGIN
Aynı gün öğleden sonra saatler üçü gösterirken, Zwickau kentinde, Frühlingstr. 26. numaralı evde bir patlama oluyor ve yangın çıkıyor. İtfaiye yangını söndürdükten sonra içeri giren polisler silah deposuyla karşılaşıyor. Aralarında seri cinayetlerde kullanılan ve polisin 11 yıldır aradığı Ceska silah da yer alıyor. Polis karavan ve evde toplam ikisi makineli 20 silah, bin 600 kurşun tespit ediyor. Evde ayrıca seri cinayetler işlenirken çekilmiş görüntülerin olduğu DVD kasetler çıkıyor.
Asayiş şubesi aynı gece karavandaki cesetlerden birinin yıllardır aranan Uwe Mundlos olduğunu parmak izinden, 2 gün sonra ise Uwe Böhnhardt’ı DNA izlerinden tespit ediyor. Polis evi ateşe veren Beate Zschaepe’nin peşine düşüyor. Ama Beate Zschaepe 4-8 Kasım arası trenle Almanya’yı dolaşıyor. İki Uwe’nin ailesine telefonla haber veriyor. Seri cinayetler üzerine DVD’leri postalıyor ya da posta kutularına atıyor.
İşte NSU başarısız bir banka soygunu sonucu kendiliğinden böyle ortaya çıktı. Kamuoyu o günler peşpeşe sarsıcı haberlerle seri cinayetleri polisin 11 yıldır takip ettiği gibi Türk mafyasının değil, neonazilerin işlediğini öğrendi. 8 Kasım 2011’de Beate Zschaepe, Jena kentinde polise teslim oldu. Aynı gün Federal Savcılık, terör örgütü kurma ve ağır kundaklama şüphesiyle Zschaepe hakkında tutuklama kararı çıkardı. Savcılık 11 Kasım 2011’de evde bulunan silahlardan birinin polisin aradığı, seri cinayetlerde kullanılan Ceska tabanca olduğunu resmen açıkladı. Asayiş şubesine göre Uwe Mundlos ile Uwe Böhnhardt karavanda intihar etti. Uwe Mundlos önce Uwe Böhnhardt’a kurşunu sıkarak öldürdü. Ardından karavanı ateşe verdikten sonra silahı kendine doğrultup intihar etti. Asayiş Şubesinin bu tezi tartışmalı. Karavanda üçüncü bir kişinin olduğu iddiaları ise bugüne kadar doğruluk kazanmadı.
DEVAMI GELDİ
Zschaepe tutuklandıktan sonra devamı geldi. 13 Kasım 2011 tarihinde çeteye sahte kimlik ve karavan tedarik eden Holger Gerlach, Hannover yakınlarında gözaltına alındı.
24 Kasım 2011’de GSG 9 adlı özel tim, seri cinayetlerle ilgili DVD’yi hazırladığı şüphesiyle Andre Eminger’in evine baskın yaparak gözaltına aldı. Karısı Susann Eminger, Beate Zschaepe’ye evi ateşe verdikten sonra kaçması için temiz elbise vermekle suçlandı.
29 Kasım 2011, aşırı milliyetçi NPD partisinin Thüringen Eyalet teşkilatı basın sözcüsü Ralf Wohlleben, seri cinayetlerde kullanılan Ceska marka silahı tedarik ettiği şüphesiyle gözaltına alındı.
1 Şubat 2012’de ise silahı çeteye götürmekle suçlanan Carsten S. tutuklandı. NSU terör örgütünün çevresi bu kişilerle sınırlı kaldı. Soruşturmalar daha öteye gidemedi.
6 Mayıs 2013’te Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde NSU davası başladı. NSU ortaya çıkalı 5 yıl, dava başlayalı ise mayısta 4 yıl olacak. NSU örgütünün sadece üç kişiden oluştuğuna ve cinayetleri bu örgütün tek başına işlediğine kimse inanmıyor. Ama aradan bu kadar zaman geçmiş olmasına rağmen, NSU’nun olay yerlerindeki destekçileri ortaya çıkarılamadı. NSU’nun polis teşkilatı ve istihbarat içinde bağları olup olmadığı da aydınlık kazanmadı. Birçok belge yok edildi.
MERKEL SÖZÜNÜ TUTMADI
Uluslararası Af Örgütü, NSU örgütün ortaya çıkışının 5. yılı münasebetiyle Başbakan Merkel’i, kurban ailelere olayları tüm yanıyla aydınlatacağız sözünü tutmamakla suçladı. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, bu suçlamaya yönelik şöyle dedi:
“Başbakan Merkel bu korkunç seri cinayetlerin kurbanlarını anma toplantısında cinayetler ve cinayetlerin uzun süre aydınlatılamamış olmasından dolayı hepimizin duyduğu utancı dile getirdi. Alman devleti bunu tamamen aydınlatmak için her şeyi yapacak dedi. Bugüne kadar bu konuda önemli ilerlemeler kaydedildi. Birincisi böyle bir soruşturma hatası bir daha yaşanmasın diye devlet birimlerinde bünyesel değişimlere gidildi. Farklı devlet birimlerinin ortak çalışması sağlandı. Ayrıca Alman hukuk devletinin tüm titizliğiyle Münih’te bir dava yürüyor.”