Berlusconi'nin eşi ile başı dertte

Güncelleme Tarihi:

Berlusconinin eşi ile başı dertte
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2007 11:26

İtalya'nın eski başbakanı ve halihazırdaki ana muhalefet lideri Silvio Berlusconi'nin kısa süre önce bir televizyon ödüllerinin dağıtıldığı tören sırasında bazı kadınlara aşırı iltifatta bulunması başına dert açtı.

Lideri Silvio Berlusconi'nin eski tiyatrocu olan eşi Veronica Lario Berlusconi, kocasının bazı kadınlara iltifat ederken, “Eğer evli olmasaydım sizinle hemen evlenmiştim” ya da “Seninle her yere giderim” türünden cümleler söylemesine tepki gösterdi.

Bayan Berlusconi'nin kocasından özür talebini, Silvio Berlusconi'ye muhalefetiyle ünlü La Repubblica gazetesinde bugün manşetten yayımlanan bir açık mektupla dile getirmesi de dikkati çekti.

Bayan Berlusconi, La Repubblica'nın Genel Yayın Yönetmenine hitaben kaleme aldığı açık mektup, gazetenin bugünkü nüshasında, “Veronica Berlusconi: Kocam benden açıkça özür dilemeli” manşetiyle yayımlandı.
Veronica Lario Berlusconi'nin, kocasından özür talep ettiği açık mektup şöyle:

“Sayın Genel Yayın Yönetmeni,
Benim kocam, öncelikle iş adamı, bilahare de saygın bir siyasetçi olan tanınmış bir insanla geçirdiğim 27 yıl boyunca davranışlarımın ayırt edici niteliği konumundaki ketumluğumu güçlükle aşabildiğimi belirtmek isterim. Aileme huzur ve denge sağlama amacıyla kendi rolümün, özel yaşamla sınırlı addedilmesi gerektiğine inanmış biriyim. Evlilik yaşamım boyunca kaçınılmaz çatışmaları ve daha acılı anları hep saygılı ve ihtiyatlı biçimde göğüsledim.

Ama şimdi sizlere, Telegatti ödüllerinin dağıtılmasının ardından kocamın oradaki bazı hanımefendilere hitap ederken 'eğer evli olmasaydım sizinle hemen evlenmiştim', 'seninle her yere giderim' türünden benim kabul edemeyeceğim ifadeler sarf etmesi karşısında duyduğum tepkiyi dile getirmek için yazıyorum. Bunları, kendi onurumu zedeleyici ifadeler olarak yorumluyorum.

İfadelerin kendisine ait olduğu şahsın yaşı, siyasi ve toplumsal rolü, (ilk evlilikten iki çocuk, ikincisinden de üç çocuk sahibi olduğu) aile bağlamı, bunların espri niteliğindeki sözlere indirgenmesine engel teşkil etmektedir. Özelde benden özür talep edilmemiş olması hasebiyle de kocamdan ve kamusal şahsiyetten, şahsımdan açıkça özür dilemesini talep ediyorum. Bu vesileyle tıpkı Catherine Dunne gibi, kendimi 'bir hiçin yarısı' mı saymam gerektiğini de soruyorum. Kocamla olan ilişkilerimde, davranışlarının gerekli kıldığı anlarda dahi aile kavgalarına mahal bırakmamaya özen göstermişimdir.

Bunun çeşitli sebepleri vardır: İstikrarlı bir aile projesini ciddiyet ve güçlü bir inançla benimsemiş olmak; zaman içerisinde eşler arasındaki bazı dengelerin değişmesi doğrultusunda, kocamın kamusal rolünün artmasının, gerektiğinde şahsi arzuları yeniden şekillendirebilecek biçimde, bireysel tercihleri etkileyebileceğinin de bilincinde olmak, bunlardan sadece bazılarıdır. Benim takınabileceğim olası tavırların, kocamın aile haricindeki yaşamını etkileyebileceğini ve çocuklarımın yaşamına da yansımaları olabileceğini sürekli göz önünde bulundurmuşumdur. Bugün artık ergen konumdaki kızlarım açısından, kendi ifadeleriyle annelik sevgisini gösterebilmiş bir örnek anne olduğum kadar, erkeklerle ilişkilerinde kendi onurunu koruma kapasitesine sahip bir örnek kadın olmam da büyük bir ehemmiyet taşımaktadır; kendi kadınlık onurumu korumamın, oğluma da, kadınlara saygıyı temel değerlerden biri olarak benimsemesi, onlarla sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurabilmesi açısından da yardımcı olacağı inancındayım.

Bana yer ayırarak düşüncelerimi dile getirme olanağı sunmanızdan dolayı teşekkür ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.”

SİYASİ GÜNDEMİN İLK SIRASINA OTURDU

Haberin Devamı

Bugün La Repubblica'da yayımladığı açık mektup, siyasi gündeme de damgasını vurdu. Berlusconi'nin bir ödül töreni sırasında bazı kadınlara iltifat ederken "eğer evli olmasaydım sizinle hemen evlenmiştim" ya da "seninle her yere giderim" türünden cümleler söylemesine tepki gösteren Veronica'nın, kocasından açıkça özür talebinde bulunduğu mektubu, 27 yıllık evliliğin sona ereceğinin habercisi olarak yorumlayanlar da var.

Silvio Berlusconi, mektup konusunda sessizliğini korurken, merkez sola mensup siyasilerin yaptığı değerlendirmelerde, genelde Veronica'nın davranışından övgüyle söz ediliyor.

Konuya ilişkin yapılan değerlendirmelerde en ağır tepki, merkez solun ağır toplarından biri olan Venedik Belediye Başkanı Massimo Cacciari'den geldi.

Cacciari, "yazılanlar, bir mektup olarak harika ve de onur dolu. Ama onun yerinde olsam kocamı defeder, gereken kararı da alırdım. Yapılması gereken son derece basit. Bunu gazetelere yansıtmanın sebebini anlayabilmiş değilim" dedi.

Haberin Devamı

Cacciari, bu olayı, Berlusconi ile Veronica arasındaki ilişkinin bitişinin habercisi olarak yorumlayarak, şöyle konuştu:

"Bir koca veya bir kadın bu türden bir mektup yayımlamışsa durum ortadadır. Taraflar, gazeteler ve açık mektuplarla konuşuyorsa ilişki bitmiş demektir. Her halükarda bu onların kendi meselesidir"

Cacciari, Berlusconi'nin davranışıyla ilgili olarak da, "Berlusconi, berbat bir şahsiyet. Bu zaten biliniyor. Karısının bunu şimdi yeni keşfettiğini sanmıyorum" dedi.

İtalya Meclis Başkanı Fausto Bertinotti, mektup çerçevesindeki tartışmaları, "görülen o ki Berlusconi İtalyan siyasetinin kahramanı olmaya devam edecek" diye yorumladı.

Gençlik ve Spor Bakanı Giovanna Melardi de olayı, şöyle değerlendirdi:

"Ben, toplumsal açıdan bu mektubun siyasal anlamına işaret etmekle yetinmek istiyorum: Mektup, eski başbakanın sözleriyle uygulamalarının birbiriyle örtüşmediğini, dolayısıyla dürüst biri olmadığını gösteriyor."

"AKDENİZ ERKEĞİ"

Haberin Devamı

İtalya Meclisindeki Avrupa Politikaları Komisyonu Başkanı Franca Bimbi ise Akdeniz erkeklerinde Berlusconi'ninkine benzer davranışlara sıkça rastlandığını savunarak, şöyle konuştu:

"Berlusconi'nin sık sık kullanmış olduğu ifadeler, antropolojide 'Akdeniz erkeği' diye adlandırılabilecek türün profiliyle uyum içerisindedir. Bu türe, ideolojilerden ve dinlerden bağımsız olarak toplumun her katmanında rastlamak mümkündür."

Değerler İtalyası Partisi milletvekili Silvana Mura ise Veronica'yı desteklediğini söyledi. Mura, "Veronica'nın mektubu, kadın onuru açısından en güzel, en etkin tanıklıklardan biri konumundadır. Kendi haklarını ve onurlarını koruma bağlamında diğer kadınlara da örnek olabilecek bir davranıştır" dedi.

Haberin Devamı

Zeytin Ağacı ittifakı senatörlerinden Antonio Polito ise "Silvio Berlusconi'nin açıkça özür dilemesini beklerken, Sayın Veronica Lario'dan ben özür dilemek istiyorum. Bir erkek, bir gazeteci, bir parlamenter olarak özür diliyorum" ifadesini kullandı.

CALDEROLİ'DEN VERONİCA VE LA REPUBBLİCA'YA ELEŞTİRİ

İtalya'da Silvio Berlusconi liderliğindeki merkez sağa mensup siyasilerse Veronica'nın mektubu konusunda genelde sessiz kalmayı yeğlediler.

Kuzey Birliği Partisi adına konuşan Roberto Calderoli ise Veronica'yı ve La Repubblica gazetesinin genel yayın yönetmeni Ezio Mauro'yu eleştirmeyi yeğledi.

Calderoli, "En adi sansasyonel dergi bile, bu denli bir rezalete imza atmazdı. Genel Yayın Yönetmeni Maro, bu yaptığından utanmalı" dedi.

Haberin Devamı

Calderoli, karı ile koca arasına girilmemesi ve ailevi meselelerin dışa yansıtılmaması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Olayın içeriğine ilişkin bir yorumda bulunmak istemiyorum. Ama Sayın Lario'nun kesinlikle aile içi bir mesele hakkında bir günlük gazeteye yazı yazmasını yakışıksız bulduğumu belirtmeliyim. Üstelik bunu, Berlusconi'nin baş düşmanı olan bir gazeteye yazarak yapmıştır. La Repubblica ve genel yayın yönetmeninin, mektubu manşete çekmesiyse hoş görülebilecek bir şey değildir."


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!