Güncelleme Tarihi:
DAVOS'TA OLAYLI PANELDEN ÇARPICI KARELER
ERDOĞAN PANELİ BÖYLE TERK ETTİ / VİDEO
Davos'ta devameden Dünya Ekonomik Forumu kapsamında düzenlenen “Gazze Orta Doğu İçin Model”oturumuna katılan Başbakan Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında gerginlik yaşandı.
Peres, uzun süren konuşmasının büyük bölümünde özellikle Başbakan Erdoğan’a dönerek sert bir konuşma yaptı. Erdoğan, oturumun son konuşmacısı Peres'in konuşmasının ardından, oturum yöneticisinden, İngilizce konuşarak “bir dakika” süre istedi.
Panel yöneticisinin söz hakkı vermek istememesine karşılık, Erdoğan,Perez'e dönerek, şöyle konuştu:
“Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çokiyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüz, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum. Ülkenizde başbakanlık yapmış 2 kişinin bana çok önemli lafları vardır.Filistin'e, tankların üstünde girdiği zaman, 'kendimi bir başka mutlu addediyorum' diyen başbakanlarınız var. Tankların üzerine çıkıp da 'Filistin'e girince mutlu oluyorum' diyen başbakanlarınız var. Ve bana sayılar veriyorsunuz.İsmini de veririm, belki merak edenleriniz vardır.
"ALKIŞ TUTANLARI KINIYORUM”
Peres'in konuşmasının salonda alkışlanmasıyla ilgili olarak da Erdoğan,“Şu zulme alkış tutanları da ayrıca kınıyorum. Peki çocukları öldürenleri kalkıpda alkışlamak öyle zannediyorum ki insanlık suçudur” dedi.
Başbakan Erdoğan'ın, “Sadece size, iki söz söyleyeceğim...” sözleri üzerine, oturum yöneticisi, araya girdi. Erdoğan, “sözümü kesmeyin” diyerek, “Tevrat'ın 6. maddesi der ki'öldürmeyeceksin. Burada öldürme var. Bu da çok enteresan” diyerek sözlerini sürdürdü.
Biri Oxford Üniversitesinde profesör iki İsrail vatandaşının, İsrail'ieleştiren açıklamalarını da elindeki notlardan okuyan Başbakan Erdoğan, oturumyöneticisine de dönerek, “Sana da çok teşekkür ediyorum. Benim için de bundan böyle Davos bitmiştir. Daha Davos'a gelmem. Siz konuşturmuyorsunuz. 25 dakikakonuştu, 12 dakika konuştum. Olmaz.” Dedi.
Başbakan Erdoğan, bu sözlerin ardından ayağa kalkarak salonu terk etti.
PANELDEN SATIR BAŞLARI
Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı "Gazze: Ortadoğu'da Barış" panelinden satır başları:
Ban Ki Mun: İsrail’in tüm sınırları açması gerekiyor. Ateşkesi sürdürelebilir kılma açısından bunlar çok önemli.
İnsanlar ailelerini, arkadaşlarını kaybetti. Büyük bir insani trajedi söz konusu. Bombalanan BM binasına gittim Gazze’de benim için kabul edilemez bir durumdu.
Uzun vadeli olarak Filistinlilerin birleşmesi gerekiyor. Gazze ve Batı Şeria’da yaşayan halkın birleşmesi gerekiyor. Aksi takdirde uluslar arası camianın yardım etmesi çok güç olacaktır.
Sayın Obama’nın açıklamalarını çok olumlu karşılıyorum. Sayın Mitchell’i atayarak önemli bir iş yaptı. BM İsrail ve Filistinlileri desteklemeye devam edecektir bu barış sürecinde.
Hamas’ın roket saldırılarını ve provokasyonları önlemek ve İsrail’in soğukkanlılıklarını koruması gerekiyor.
Özellikle ABD’nin liderlik rolünü üstlenmesi gerekiyor.
Soru: Sizin hükümetiniz önemli bir rol üstleniyor. Yine aynı soruyu sormak istiyorum şimdi barış süreci için ne yapmalıyız.
Erdoğan: Öncelikle ne yapılması gerektiğine dair sorunun cevabını vermeden durum tespiti yapmalıyız.
Durum tespitini ben 40 yıl öncesinden başlamıyorum bu tespite Haziran 2008 sürecinden başlıyorum. Bu dönemde bir sözlü ateşkes ortada. Herhangi bir sıkıntı söz konusu değildi. Fakat bu ateşkesin süresi bitince herhangi bir roket atışı olmadı. Ancak İsrail’in bu aşamada ambargoyu kaldırması gerekiyordu ama bu olmadı.
Gazze Filistin adeta bir Açıkhava hapishanesidir. Herhangi bir kapısından Filistin’e bir sandık domates sokulamaz. Ben İsrail’i ziyarete gittim. Oradan Filistin’e geçerken TC Başbakanı olarak yarım saat sınır kapısında bekletildim.
Ama biz Türkiye olarak İsrail’den gelen diplomatlara böyle bir şey uygulamadık.
Bu olaylar anlatılırken Sayın Olmert’e soruyorum: “Madem bu füzeler atıldı ölüm var mı?” “Hayır yok” dendi.
Bunlar nasıl füzedir. Ancak altı ayın sonunda Filistinliler öldürüldü. Biz daha operasyonlar başlamadan önce insani yardım göndermeye başladık.
Hepimiz insan olarak düşünelim. Ben anti-semitizmi insanlık suçu olarak gören bir başbakanım. İslamafobia’yı insanlık suçu olarak gören bir başbakanım. Müslüman, Hıristiyan, Yahudi olması benim için önemli değil.
Gönderdiğimiz yardımlar 15 gün kapılarda bekletildi.
Bu sıkıntıları yaşadık. Bunları Sayın Peres biliyor mu bilmiyor mu onu bilmiyorum
27 Aralık’tan 4gün önce Başbakan Olmert’le bir görüşme yaptım. Bir arabuluculuk görevimiz vardı. 5. raundu Sayın Olmert’le Ankara’da yaptık.
Hedefimiz neydi: “Doğrudan görüşmelere nasıl geçeceğiz” onu yapmaya çalışıyoruz.
Tüm bu görüşmelerin ardından iş bir iki kelimeye kadar düştü.
Artık bunu açıklamak durumundayım.
Bu arada ben Sayın Olmert’e şunu sordum: "Bakın şu anda Hamas’ın elinde esir bulunan askeri kurtarabiliriz. Ama sizden bir ricam var. Reform ve Değişim partisi Filistin’de seçim kazandı. Bu kararı saygıyla karşılamak zorundayız. Bu seçimde kazananlardan meclis başkanı, milletvekilleri sizin elinizde esir. Gelin bir paket yapalım. Sayın Abbas’a gösterdiğiniz jesti gösterin. Bir esir değişimi yapın.”
Olmert bunu yaparsam “Abbas kriz geçirir” dedi.
Daha sonra bombaların Gazze’ye indiğini gördük. Ne oldu 1200 sivil öldü.
İsrail’in elindeki silah gücü kitle imha silahları dahil acaba zerresi Filistin’in elinde var mı. Bir şey biliyorsam kesinlikle yok.
BM toplanıp karar aldı. İsrail tanımıyorum dedi. BM’nin binaları okulları bile vuruldu.
Bütün bunlar yapılırken insanlık ne yaptı seyretti. Ama aynı insanlık Gürcistan’da yapmadı.
Ama ben Gürcistan’ın yardımına koştuk. Biz bu darbeyi yiyen mazlum insanlara yardım ettik.
Dini, ırkı gözetmeden yardıma koştuk.
Bu fatura çok ağır bir fatura. Burası hiçbir m ekonomik kalkınma imkanı olmayan Gazeliler’in üzerine yıkılmıştır.
Hep Hamas dendi ama Gazze’de sadece Hamas oturmuyor ki.
Ablukaların kaldırılması lazım. İsrail kapıları insanlığa açacak mı. Eğer biz Cenevre sözleşmesini İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kabul ediyorsan bu kapıların açılması lazım.
Deniyor ki silah girmesin. Eğer bu tünellerin ucu Mısır’daysa Mısır bu tünellerden silah sokmasın.
Bir başka konu uzlaşma. Hamas ve El Fetih arasındaki süreci hızlandırmak. Sayın Olmert’e bunu söyledim. Sadece El Fetih’le bu süreci sürdürdüğünüz sürece bunu çözmezsiniz. Hamas’ın da o masaya davet etmelisiniz.
Temennim odur ki BM bu konuya ağırlığını koyar. Veya ABD sayın Obama’nın sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmasını diliyorum. Ancak Livni ve Rice arasındaki anlaşma uyarınca değil.
Yoksa bu danışıklı dövüş devam eder.
Dünya barışı için Ortadoğu barışı şart. Kurulacak hükümette Reform ve Değişim Partisinin yer alması şart. Sonra seçime gidilerek seçimlerden sonra kurulacak hükümet Filistin halkının tercihini yansıtması gerekir.
Arap Birliği Başkanı Amr Musa: Bu insiyatifte sizin resmi rolünüz nedir. Herhangi bir yetkili kabul olursa İsrail tarafında doğru yoldayız demektir.
Biz de Araplar olarak sorunlar geride bırakmak, İsrail’i tanımak, İsrail’i Ortadoğu uluslarının bir parçası yapmak istiyoruz.
Ancak bir Filistin devletinin kurulmasını istiyoruz.
Soru: Sayın Cumhurbaşkanının bir cevabı olabilir.
Musa: Ben burada bir pazarlık yapmak istemiyorum. Sayın cumhurbaşkanını dinleyeceğiz.
Şimdi 2009’adyız, sonra 2010 gelecek. Gerçek niyetiniz siyasi iradeniz varsa barış için. Doğru yoldayız demek olacaktır. Herhangi bir yanıt alamazsak bu yıl sonuna kadar bir şey elde edemeyiz.
Sayın Erdoğan’a katılıyorum biz ve İsrail hedeflerimiz askeri yollardan ulaşamayız.
Sorunlarımız 2009 yılında cevap bulmayız.
Soru: Şimdi Sayın Peres’e sözü veriyorum.
Peres: Saygıdeğer konuşmacıları dinledim İsrail hakkında konuşturlar ve bildikleri ülkenin resmini gösterdiler. Demokratik bir ülkede bir terör örgütüne karşı mücadele etmek çok zor. Kimse bunu görmüyor.
İsrail’de bir yere roket atıldığında kimse bunu görmüyor. Bunu tam olarak yansıtamıyoruz.
Sayın Erdoğan’ın dediği gibi demokrasiden yana konuşuyoruz. Kim seçilmişti sayın Abbas seçilmişti. Hamas seçimlere katıldı. Ancak demokrasiye ilişkin farklı bir görüşleri var. Seçimlere gidiyorsunuz ancak seçimlerden sonra öldürmeye başlıyorlar.
Siz e bu noktada katılamayacağım. Hamas bizi endişelendiriyor. Hamas bir anlaşma ortaya koydu buradan bir şey okumak istiyorum:
“Yargı günü Müslümanlar Yahudileri öldürene kadar geçekleşmeyecekti. Barış insiyatifleri anlaşmalar işe yaramayacaktır”
Hangi Hamas’tan bahsediyorsunuz
İsrail yüzbinlerce hayata kaybetti terör saldırıları sonucu. Her zaman zorluk altındaydık. Hamas Gazze’ye geldiğinden beri beş bin roket 400 havan saldırısı yapıldığını gördük. Nereye attıklarını bilmeden attılar.
Biz başlatmadık saldırıyı. Hava saldırıları başlamadan 4 gün önce sizinle birlikteyken sayın Başbakan biz karar almamıştık saldırıyla ilgili.
Hisleriniz anlayabiliyoruz. Ancak İsrail tamamen çekildi. 15 bin kişi çekildi buradan kimse bizi zorlamadı kendimiz çekildik.
Şunu anlamak istiyorum neden bize roket saldırıları düzenlediler. Tüm geçişler açıktı aynı zamanda Gazze’ye para yatırımlarında bulunuyor, 20 milyon dolar gönderiyorduk.
Yalnızca tek bir kişinin 5 milyon dolar gönderdiğini biliyoruz. İsrail Gazze’ye günlük olarak su, gaz tedarik ediyordu. İran’dan roketler getirdiler ve tüneller açtılar.
Her gün yüzden fazla roket atıldı bize. Milyonlarca insan bombalar altında kaldı. İnsanlar gelip “Biz güvenlik altında yaşayamayacak mıyız” diye sordu.
Barış deniyor Mısır’la, Ürdün’le barış yaptık üzerimiz düşen her şeyi yaptık. Filistinlilerle görüşmeye başladık. Sayın Erdoğan ne zaman beklediniz. O dönemde dinamitler vardı. Ben de görüyordum o dönemde.
İnsanlar bana hain diye bağırıyorlardı.
İsrail 60 yıllık bir ülke ve 60 yılda bu kadar savaşan bir ülke biliyor musunuz. Tüm bunarla rağmen biz bekledik. Mısır için bekledik. Sayın Mübarek, sayın Abbas durumu biliyor.
Ama kimi suçluyor Hamas’u suçluyor. Hamas’ı suçlamıyor.
Ama ne oldu burada 1 milyon kişi kendisini barınaklara saklamak zorunda kaldı. Kimse bu füzeler karşı gösteri yapmadılar.
Sayın Mun’a da saygı duyuyorum ancak bir sorun var İran’ın Ortadoğuda egemenlik kurmak istediğini görüyoruz. Hamas’a silah veriyorlar.
Ne yapmamız bekliyordunuz. Eğer İstanbul’da roket saldırıları olsa siz ne yapardınız? Yapmak istediğimiz bu değildi elbette tercihimiz barıştı.
Biz barış yaptık 1 kez 2 kez şimdi farklı isimlerle deniyoruz. Biz karar veremeyiz; Filistinliler birleşsin mi birleşmesin mi.
Hamas Fetih’ karşı çıkmaya çalıştı. Biz buna karışmayız. Fetih ne diyor Hamas için. Bunu gözden geçirelim.
Fetih yönetici “Hamas Gazze’de okulları, üniversiteleri şiddet merkezi haline getirmiştir. Gazeliler şiddete maruz kalmıştır. Kemikleri kırılmıştır. Hamas yardım malzemesi getirenleri de engellemiştir.”
İsrail herhangi bir kişiyi öldürmek istemiyor. Bize göre tüm çocuklar çok önemlidir. Bizim topladığımız tüm paralar çocuk merkezlerine gidiyordu.
Mesajımı net olarak vermek istiyorum İsrail’in bir ateşkese ihtiyacı yok çünkü saldırıları biz başlatmadık. İnsanları öldürmekle ilgilenmiyoruz. Arap Birligi insiyatifinin başlamasını çok önemli bir adım olarak görüyorum.
Kudüs sorunu var önümüzde. Üç din için de önemli bir şehir. Biz Filistinlilere “Batı Şeria’yı size vermeye hazırız” dedik. Ateşkes bizim için sorun değil çünkü ateşi biz başlatmadık.
Tek bir gün bile yoktu bizim Gazze’ye su iletmeyelim. Gazze trajedisini başlatan İsrail değil diktatörlüğünü Gazze’de kuran Hamas’tır.
Erdoğan: Sayın Peres benden yaşlısın sesin çok yüksek çıkıyor biliyorum ki sesinin bu kadar yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisidir. Öldürmeye gelince siz çok iyi bilirsiniz. Ülkenizde Başbakanlık yapmış kişilerin sözleri vardır
Tankların üzerinde Filistine girdiğimde kendimi mutlu hissediyorum diyen başbakanlarınız vardı. Bu zulüm alkışlayanları da ayıplıyorum. Bu arada iki söz söyleyeceğim. Sözümü kesmeyin. Bir, Tevrat 6. maddesinde der ki öldürmeyeceksin. Burada öldürme var. Avi Şalom Guardina’da bunu söylüyor: "İsrail Haydut devlet haline gelmiştir"
Panel yöneticisinin sözünü kesmesi üzerine Erdoğan: Benim için Davos bitmiştir. Siz konuşturmuyorsunuz. 25 dakika konuştu 12 dakika konuşturuyorsunuz. dedi ve paneli terk etti.