Güncelleme Tarihi:
Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht ile yaptığı görüşmenin ardından temaslarına ilişkin bilgi veren Çiçek, Brüksel'e, DoğuBatı Enstitüsü'nün düzenlediği 5. Dünya Güvenlik Konferansı'na katılmak üzere geldiğini, ancak güncel konuların da gündeme alındığını söyledi.
Bu konular arasında DHKP-C hakkında Belçika'da verilmiş olan mahkeme kararı ile Türkiye'nin bu konudaki rahatsızlığının yer aldığını ifade eden Çiçek, "Belçika ile aramızdaki sıkıntı sadece bu örgütten kaynaklanmıyor. AB ülkeleri içinde Belçika da var. Terör örgütleri listesinde bulunan PKK'nın faaliyetleri, rahat gezip dolaşması, bir kısım faaliyetlerde bulunması, finansal imkanlar temin etmesi ve bazı televizyon stüdyolarının bu ülkede bulunması gibi terör örgütlerini cesaretlendiren bir kısım gelişmeler var. Bunları görüştük. Türkiye gerçekten rahatsızdır" diye konuştu.
Türkiye'nin bu tür olayları sadece bir kınamayla yetinmek noktasında olmadığını, uluslararası hukukun elverdiği ölçüde bunu bütün plaformlara taşıyacaklarını ifade eden Çiçek şöyle devam etti:
"Biz dost ve müttefik iki ülkeyiz. Sadece gelişen olaylara katılmadıklarını söylemiş olmaları beni tatmin etmez. Yargı bağımsızdır, biz karışamayız. Aynı şeyler Türkiye için söz konusu olduğunda bu mazereti AB ülkeleri kabul etmiyor. Kendilerinin kabul etmediği bir mazereti benim kabul etmem söz konusu olmaz. Yargı kararlarına saygı duyarım ama bunun ötesinde yargıya intikal etmemiş olanlar, parasal imkanların sağlanması, yasal görüntülü birçok faaliyetler, Türkiye'den kaçıp gelmiş terör örgütü yöneticileri, kırmızı bültenle arananlar var. Bunları alt alta getirdiğimizde, herhalde dost ve müttefik bir ülkenin bu söylemler ötesinde yapması gereken işler, atması gereken adımlar vardır ve olmalıdır. Biz bu beklentimizi açık olarak ifade ediyoruz."
Cemil Çiçek, terör örgütünün yan kuruluşu Roj TV'ye ilişkin bir soru üzerine "Neticeyi görmemiz lazım. Biz bu tür adımları bir başka ülkede de gördük. İki gün gözaltına aldılar, sonra serbest bıraktılar. Serbest bırakılan PKK kasası bir başka AB ülkesi üzerinden Kandil dağına gidiverdi. Bu nedenle dereyi görmeden paçayı sıvamak niyetinde değiliz. Sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Terörün insanlık için ne büyük bela olduğunun sözle teyidi yetmez. Mutlaka somut adımlar gerekir. Türkiye olarak bunu görmek istiyoruz" dedi.
Çiçek, Belçika'ya gelirken mi, dönerken mi daha umutlu olduğunun sorulması üzerine ise "Bu umut meselesi değil, realite meselesidir" diye konuştu.
Kişisel veya hükümet adına bir başarı arama gayreti içinde olmadığını, terörizm belasının Türkiye'den uzaklaşmasını ve uluslararası samimi işbirliği istediğini söyleyen Çiçek, "Bu bir insanlık suçudur. İnsanların başının belasıdır. Bu belaya kimse arka çıkmamalı, herkes işbirliği yapmalıdır. Bunu her platformda söylemeye çalışıyoruz" şeklinde sözlerini tamamladı.