Bayrak uçtu desek
Güncelleme Tarihi:
Yorgo KIRBAKÄ°/ATÄ°NA
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 02, 2008 07:00
Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren 1996 Kardak krizinden 12 yıl sonra Atina’da peşpeşe yeni ifşaatlar gündeme geliyor.
Dönemin Yunan Genelkurmay Başkanı Limberis, Kardak’taki Türk bayrağının indirilmesi için ısrar ederken Dışişleri Bakanı Pangalos, "Ya komutan, şu bayrağı rüzgar uçurdu, dalga yuttu diyemez miyiz" diye sormuş.
1996 yılında Ege’de savaş rüzgarlarının esmesine yol açan Kardak krizi, 12 yıl sonra Yunanistan’da yine gündemi meşgul ediyor.
Alter televizyonunda yaklaşık 4 saat süren ve ikinci haftadır Kardak krizinin bilinmeyen yönlerinin araştırıldğı "Jungle" adlı programda, bu kez dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Amiral Hristos Limberis ile Savunma Bakanı Gerasimos Arsenis telefonla katılıp ilginç açıklamalarda bulunurken, deniz kuvvetleri eski komutanlarından Andonis Andonyadis (çok sonra komutan oldu) kriz gecesi (30 Ocak 1996) Yunan donanmasının Türk donanmasına ateş açması gerektiğini ileri sürdü. Programda dönemin Başbakanı Kostas Simitis’in krizden hemen sonra uzaklaştırdığı Genelkurmay Başkanı Limberis şunları söyledi:
"Başbakan, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı arasında tam bir uyumsuzluk vardı. Kriz gecesi, harekat dairesini bırakıp parlamentoya gitmem istendi. Bir süre sonra Simitis bana dönüp "Bayrağın Kardak’dan indirilmesi silahlı kuvvetler için ne kadar önemli?" diye sordu. Çok ama çok önemli olduğunu anlatmaya çalıştım. Başbakan sözümü kesip "Fazla duygusalsınız, fazla abartıyorsunuz" dedi. Bayrağı indirmemiz için Savunma Bakanı Arsenis de baskı yapıyordu. İlerleyen saatlerde bu kez Pangalos yanıma gelip "Ya komutan, şu bayrağı rüzgar uçurdu, dalga yuttu diyemez misin?" dedi. Tabii kabul etmedim."
Ölen pilot hastaydı
DÖNEMÄ°N savunma bakanı Arsenis de şöyle konuÅŸtu:Â
"Düşen helikopter için çok detaylı araştırmalar yaptık ve uzman raporları hazırlattık. Raporlarda en önemli unsur, helikopterimizin düşman ateşiyle düşürülmediği idi. Pilot Hristodulos Karathanasis’in otopsi raporunda kalp hastası olduğu yazılıydı. Raporların tümünü ölen üç pilotun ailelerine gösterdik. Karathanasis’in babası, oğlunun hasta olduğunu açıklamamamızı istedi. Kabul ettik. Raporların detaylı değil de tek bir açıklamada toplatılması kararını ben verdim. Çünkü ölen askerlerimizin anısına gölge düşürülmesini istedim".
1996 yılında Ege’de savaş rüzgarlarının esmesine yol açan Kardak krizi, 12 yıl sonra Yunanistan’da yine gündemi meşgul ediyor.
Alter televizyonunda yaklaşık 4 saat süren ve ikinci haftadır Kardak krizinin bilinmeyen yönlerinin araştırıldğı "Jungle" adlı programda, bu kez dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Amiral Hristos Limberis ile Savunma Bakanı Gerasimos Arsenis telefonla katılıp ilginç açıklamalarda bulunurken, deniz kuvvetleri eski komutanlarından Andonis Andonyadis (çok sonra komutan oldu) kriz gecesi (30 Ocak 1996) Yunan donanmasının Türk donanmasına ateş açması gerektiğini ileri sürdü. Programda dönemin Başbakanı Kostas Simitis’in krizden hemen sonra uzaklaştırdığı Genelkurmay Başkanı Limberis şunları söyledi:
"Başbakan, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı arasında tam bir uyumsuzluk vardı. Kriz gecesi, harekat dairesini bırakıp parlamentoya gitmem istendi. Bir süre sonra Simitis bana dönüp "Bayrağın Kardak’dan indirilmesi silahlı kuvvetler için ne kadar önemli?" diye sordu. Çok ama çok önemli olduğunu anlatmaya çalıştım. Başbakan sözümü kesip "Fazla duygusalsınız, fazla abartıyorsunuz" dedi. Bayrağı indirmemiz için Savunma Bakanı Arsenis de baskı yapıyordu. İlerleyen saatlerde bu kez Pangalos yanıma gelip "Ya komutan, şu bayrağı rüzgar uçurdu, dalga yuttu diyemez misin?" dedi. Tabii kabul etmedim."
Ölen pilot hastaydı
DÖNEMÄ°N savunma bakanı Arsenis de şöyle konuÅŸtu:Â
"Düşen helikopter için çok detaylı araştırmalar yaptık ve uzman raporları hazırlattık. Raporlarda en önemli unsur, helikopterimizin düşman ateşiyle düşürülmediği idi. Pilot Hristodulos Karathanasis’in otopsi raporunda kalp hastası olduğu yazılıydı. Raporların tümünü ölen üç pilotun ailelerine gösterdik. Karathanasis’in babası, oğlunun hasta olduğunu açıklamamamızı istedi. Kabul ettik. Raporların detaylı değil de tek bir açıklamada toplatılması kararını ben verdim. Çünkü ölen askerlerimizin anısına gölge düşürülmesini istedim".