Güncelleme Tarihi:
Mesajda şöyle denildi:
"3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü Türkiye'de bu yıl da buruk kutluyoruz.
Hükümetin önde gelen isimlerinin, Türkiye’nin dünyada basın özgürlüğünün en gelişmiş olduğu ülkeler arasında yer aldığı iddialarına karşın, acı gerçekler bize hâlâ karanlık bir tablo sunuyor.
Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun son verilerine göre 26'sı tutuklu olmak üzere toplam 43 meslektaşımız hapiste.
Toplumsal olaylar sırasında görev yapan gazetecilerin engellenmesi, zaman zaman doğrudan hedef alınarak yaralanmaları devam ediyor.
Mahkeme kararları ve medya kuruluşlarına açılan davalarla yoğunlaşan sansür, hükümete yönelik yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak muhalefet liderlerinin haber değeri taşıdığı şüphesiz demeç ve açıklamalarının web sitesi arşivlerinden kaldırılmasına neden oluyor.
Eleştirel habercilik yapan gazetecilerin işlerinden olduğu, polis tarafından dinlendiği, kimilerinin ise siyasal iktidara yakın çevrelerin geleneksel medya ve sosyal medyadaki organize kampanyalarıyla şahsiyet suikastlarına hedef yapıldığı görülüyor.
İktidarın durmaksızın sürdürdüğü dolaylı ve doğrudan baskıların yanında, bağımsız gazetecilik yapmaktan başka amacı olmayan kuruluşların yeterince "vatansever" olmadığı algısı yaratılmaya çalışılmaktadır.
Otosansürün alabildiğine yaygınlaşmasına neden olan bu süreçte, Türkiye demokrasisinin uluslararası itibarı yerle bir oluyor.
Gezi Parkı protestoları sırasında ve sonrasında yaşananlar başta olmak üzere bir dizi gelişme, sonra olarak Freedom House listesinde 15 yıldır ilk kez Türkiye'nin, "özgür olmayan ülkeler" ligine düşmesine yol açtı.
Tüm bunlara karşın, meslek ilkelerinden taviz vermeden kamuoyuna karşı sorumluluklarını yerine getiren gazetecilerin var olması şüphesiz umut verici...
Ancak sorumluluk, sadece özgür basının önemini kavrayarak demokratik toplumun bekası için fedakarca görev yapan gazetecilerde değil; kamuoyunun kendisindedir.
2014'ün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde, tüm Türkiye kamuoyunu, bilgi edinme hakkı ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere evrensel hukuk ve Anayasa ile korunan haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Daha demokratik bir Türkiye için, gazeteciler kadar, okurların ve izleyicilerin tutumları da önemlidir.
Bu nedenle, Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun 3 Mayıs 11.00'de Cağaloğlu Meydanı'nda yapılacak Dünya Basın Özgürlüğü Yürüyüşü'ne sadece gazetecileri değil, herkesi bekliyoruz."