Güncelleme Tarihi:
Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesinde “Bütün insanlar yasa önünde eşittir.
Erkek ve kadınlar eşit haklara sahiptirler.
Devlet kadın ve erkeklerin eşitliğinin gerçekten sağlanmasını özendirir ve var olan dezavantajların giderilmesi için çaba gösterir.
Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz” denildiği halde, partilerinin temel eğilimleri nedeniyle CDU ve CSU eşcinsel evliliğe hep karşı çıktı.
CDU ve CSU’lu politikacılar, “Erkek ve kadın evliliği bizim önceliğimizdir. Bir aile kurulması için temel ilke budur. Anne ve babaların çocukları için ortak sorumluluğu ancak ailede mümkündür. Çocuksuz çiftlerde de, erkekler ve kadınlar birbirleri için sürekli sorumluluk üstlenirler. Bu yüzden de evlilik Anayasa önünde özel bir korumaya sahiptir” diyerek eşcinsel evliliğe hep karşı çıktılar.
***
Evet, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Avrupa Birliği (AB) üyesi 14 ülkede yasal olarak eşcinsel evlilik mümkündür.
1989 yılında Danimarka ilk kez dünya genelinde homoseksüel (eşcinsel erkekler) ve lezbiyen (eşcinsel kadınlar) çiftlerin resmen kayıtlı birlikteliklerine izin vererek eşcinsel evlilik yolunu açmıştır.
Ancak dünya genelinde 2001 yılında eşcinsel evliliği yasalaştıran ilk ülke ise Hollanda’dır.
Almanya’da da aynı yıl dönemin Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümeti, eşcinsel çiftlere hayat birlikteliğinin resmi kayıtlara geçirilmesi yolunu açtı.
2010 ve 2015 yılındaki bazı düzenlemelerle soyisim alma, nafaka ve heteroseksüel çiftler gibi vergi kolaylığından yararlanma hakları verildi.
Ancak resmi eşcinsel evlilik yolu hep kapalı tutuldu.
Tabii evlatlık edinme yolu da öyle.
İşte son dönemlerde hem Yeşiller’in hem Hür Demokrat Parti’nin (FDP), hem Sol Parti’nin hem de son olarak Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD), “Eşcinsel evliliğe iznin yer almayacağı bir Koalisyon Sözleşmesi’ne kesinlikle imza koymayacağız” açıklamaları üzerine, muhafazakar kanadın lideri konumundaki CDU Genel Başkanı ve Başbakan Angela Merkel de birden tutum değiştirdi.
Merkel, parti disiplinini bir yana bırakıp, bu konuda milletvekillerinin vicdanlarının sesini dinleyerek karar vermelerinden yana olduğunu ilan etti.
Yani bir yerde Başbakan Merkel, daha önceki dönemlerde çeşitli alanlarda olduğu gibi bu konuda da yine ezber bozdu.
****
Son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre Almanların yüzde 80’inden fazlası eşcinsel evliliğe onay vermektedir.
Her ne kadar Başbakan Merkel, bu konuda fikir değiştirmesine birlikte yaşayan tanıdığı iki kadının yasal olarak evlatlık edinme hakkına sahip olmadıkları halde, Gençlik Dairesi tarafından kendilerine verilen 8 çocuğa özverili bir biçimde kendi çocukları gibi baktıklarına tanık olmasının etkili olduğunu söylese de, şüphesiz Alman kamuoyunun yaklaşımı da etkin bir rol oynamıştır.
Merkel belli ki, “Geç geleni yaşam cezalandırır” diyen Sovyetler Birliği’nin eski lideri Mihail Gorbaçov’un tarihe geçen bu söylemini hala unutmamış.