Güncelleme Tarihi:
Filipinler'in başkenti Manila'da bulunan Davutoğlu, kent merkezindeki tarihi mekanlardan Intramuros'u ve Rizal Shiren Müzesi'ni gezdikten sonra, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu, Filipinler'e yaptığı ziyaretin birçok açıdan önemi bulunduğunu belirterek, birincisinin 65 yıldır süren diplomatik ilişkilerde başbakan düzeyindeki ilk ziyaret olduğuna dikkati çekti.
Dün, Filipinler Devlet Başkanı ile ilişkilerin iyi olan düzeyini daha üst düzeye çıkarılması konusunda prensip kararı aldıklarını ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Filipinler ile herhangi bir ihtilafımız yok ama ekonomik ilişkilerimiz istenen düzeyde değil. 300 milyonluk toplam ticaret hacmimizin, 1 milyar dolara çıkarılması, daha sonra da 3, 5 milyar dolarlık hedefine doğru gidilmesi konusunda prensip anlaşmasına vardık. En kısa zaman karma ekonomik komisyon toplanacak ve daha sonrada anlaşmaların tümü tamamlanacak. Özellikle savunma sanayi gibi kritik alanlara işbirliği yapmamız mümkün olacak."
Filipinler Devlet Başkanı'nı, Türkiye'ye davet ettiğini hatırlatan Davutoğlu, "Bütün bu çalışmaları bu sene içinde tamamlayıp önümüzdeki yıl Türkiye-Filipinler ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olan adımları atacağız" dedi.
FİLİPİNLER'DEKİ BARIŞ SÜRECİ
Filipinler Hükümeti ile Mindanao'daki Müslümanlar arasında uzun zamandır süren barış müzakerelerinde, Türkiye'nin oynadığı role de dikkati çeken Davutoğlu, şunları söyledi:
"Yaklaşık 500 yıla yakın süren gerilim. Çok hassas bir konu. Bu son barış sürecindeki Türkiye'den yardım talep edildiğinde o zaman Dışişleri Bakanı olarak bizzat ben devreye girdim. İki taraf da Türkiye'yi iki kez ziyaret etti. Ayrıca MILF Lideri Hacı Murat da Türkiye'yi ziyaret etti. Buradaki barış heyetine bir temsilci gönderdik. Geçen 27 Mart'ta yapılan anlaşma sonrasında yeni bir aşamaya gelindi. Bu çalışmaları yürüten kişi ile İstanbul'da birkaç görüşmemiz olmuştu. Şimdi silahların bırakılması aşmasına gelindi. Silahları bırakma komisyonu başkanı da bizim NATO'da daimi temsilcimiz Sayın Haydar Berk. Bu da iki tarafın Türkiye'ye duyduğu güveni yansıtıyor. Dün ben Filipinler Hükümeti ile yaptığım görüşmelerde hem de daha sonra gece MILF yetkilileriyle yaptığım görüşmelerimde, bu sürecin en iyi şekilde ve suhuletle tamamlanması için Türkiye'nin üzerine düşeni yapacağını, bir kez daha vurguladım. Kendileri de teşekkür ettiler.
Bu anlaşma sağlandığı takdirde hem asırlardır süren bir problem çözülmüş olacak hem de Mindanao Müslümanları da kendi yönetimlerine belli anayasal çerçevede sahip olacaklar. Bu anlamda hükümet ile Mindanao arasında yeni bir dönem başlayacak. Bunların hepsi güzel, barış dolu adımlar. Bundan sonra gelişmeleri yakından takip edeceğiz."
"ASYA'DA BÜYÜKELÇİLİĞİMİZİN OLMADIĞI ÜLKE KALMAYACAK"
Flipinler ziyaretinin, Türkiye-Asya ilişkileri bağlamında da önemli olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Çünkü Doğu Asya'da, son dönemde, Türkiye aktif dış politika takip ediyor. Üç ülkeye daha elçilik açtık. Şimdi önümüzdeki dönemde bir ülkede daha büyükelçilik açıyoruz. Güneydoğu Asya'da ve Doğu Asya'da büyükelçiliğimizin olmadığı ülke kalmamış olacak. Bu açılım çerçevesinde Filipinlerin de desteği önemli. Daha sonra bölgedeki ekonomik ilişkilerde Filipinlerin desteğini hissettik. Bunu yoğunlaştırma kararını verdik. Onlar da Ortadoğu ve Avurupa ilişkilerinde Türkiye'ye özel önem verdiklerini vurguladılar. Filipinler ile ilişkiler önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu.
Ziyaret ettiği tarihi Intramuros mekanına ilişkin de bilgi veren Davutoğlu, "Burası, İspanyolların geldiği ilk dönemde yaptıkları kale ve o dönem burada bulunan yerli Müslümanlarla ilişkiler bağlamında da önemli. Rizal, Filipinlerin entelektüel liderlerinden ve 19. Yüzyılda önemli katkıları olmuş bir düşünür. Benim yakından takip ettiğim biri. Eserlerini okuduğumda ilgilendiğim önemli bir isimdi. Dün konuşmamda vurguladığım gibi Rizal, sadece siyasi bir aktivist olarak değil entelektüel kimliği olan kişi olarak da çok önemli çığırlara öncülük etti. 35 yaşında İspanyollara karşı isyana kalkışmak suçuyla buradaki hapishaneden alınıp, meydanda kurşuna dizildi. Şimdi onun da müzesini ziyaret ettik ve hatırasına saygıda bulunduk" diye konuştu.
TÜRKİYE’DEKİ ÇÖZÜM SÜRECİ
Başbakan Davutoğlu, bir gazetecinin Türkiye'deki çözüm sürecine ilişkin, "Dün, HDP ile hükümet bir görüşme gerçekleştirdi. Yeni bir aşamaya geçildiği yönünde değerlendirmeler var" şeklindeki soru üzerine de "Biz yola çıkmadan evvel bir gün önce, benim hükümeti kurar kurmaz oluşturduğum Çözüm Süreci Mekanizması'nın toplantısını yapmıştık. Orada hükümetin son kurulmasından bu yana gelişmeleri arkadaşlarımızla ele almıştık. 6 ,7 Ekim olaylarının çözüm sürecine vurduğu darbe ve bölgede oluşturduğu olumsuz havayı bir anlamda aşabilmek için neler yapılması gerektiği konusunda" dedi.
"HDP'DEN GELEN AÇIKLAMALAR..."
"Bu konuda, Türkiye'nin bu meselesi hususunda, hükümetimizin tutumu çok açıktır" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Biz daha ilk günden itibaren çözüm sürecinin ancak kamu düzeni içinde başarıya ulaşabileceğini vurguladık. Çözüm süreci kaos süreci değildir. Çözüm süreci, herkesin kafasına göre kendi hukukunu işletmeye kalkıştığı bir süreç değildir. Çözüm süreci, kamu düzeni içinde Türkiye'nin bütün kesimlerinin katılımıyla herkesin eşit vatandaşlık haklarından istifade ettiği, hiç kimsenin sahip olduğu etnik, mezhebi köken dolayısıyla tahkir edilmediği ve hakların demokrat şartlarda sağlanmasını temin eden bir süreçtir. Hükümetimiz bu konuda 12 yıldır hiç kimsenin hayal edemeyeceği adımları atmakta hiç tereddüt etmemiştir. Şimdi 6-7 Ekim olayları bazı çevrelerin, hem hükümetimize dönük olarak bir hamlesiydi hem de çözüm sürecini provoke etme çalışmasıydı. Şimdi HDP'den gelen açıklamalar, bunun fark edildiği ve bir anlamda bu konuda bir özeleştiri yapıldığı yönünde açıklamalar oldu. Bu açıklamalar çerçevesinde hareket edilmesini bekliyoruz."
“KARARLILIĞIMIZ KESİN”
Davutoğlu, yurtdışı ziyareti öncesinde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'a söz konusu görüşmelerin yapılabileceğini söylediğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan takip ettik. Yalçın Bey ile öncesinde de sonrasında da görüştük. Konuyu ele aldık. Bu görüşmeler devam edebilir. Ta ki kimse çözüm sürecinden hareketle Türkiye'deki kamu düzenini bozmaya kalkışmasın, ta ki kimse Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayan Kürt vatandaşlarımızı istismar ederek veya onlara zulmederek çözüm sürecini akamete uğratmaya kalkışmasın. Bizim çözüm süreci konusundaki kararlılığımız kesindir. Bunu olağan üstü kongremizde de hükümet programımızda açıkça vurguladık. Bundan sonra da bu süreç devam edecek. Dediğim gibi döner dönmez arkadaşlarla konuyu değerlendireceğiz tekrar. Hemen ertesinde perşembe günü Irak'a gideceğim. Gitmeden önce çözüm süreci bağlamında bundan sonra atılacak adımlar konusunda arkadaşlardan bilgi aldıktan sonra gerekli talimatları vereceğiz. Halkımızın bu konuda tereddüdü olmasın."
“İNŞALLAH GÜZEL GELİŞMELER OLACAK”
"Hükümet, kim ne yaparsın, Türkiye'deki kalıcı istikrarı, karşılıklı anlayışla sürdürecek çözüm sürecini her zaman savunmaya devam edecek" diyen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bunu başarma konusunda tereddütsüz her türlü adımı atacağız. Bu hafta sonu da Tatvan, Patnos'ta, Tunceli'de olacağım. Oralarda da oradaki kardeşlerimle buluşup Tunceli'de olacağız. Bu konuları yüz yüze halkımızla da görüşme imkanı, onlarla istişare etme imkanı bulacağız. Burada temel muhatabımız vatandaşlarımızdır. Süreç ilerledikçe zaten bölgede hem istikrar huzur ve bununla birlikte ekonomik kalkınma da gelecek. Herkesin pozitif vizyonla geleceğe bakmasını arzu ediyoruz. Kimsenin çatışmacı ve silahlara dayalı yöntem veya baskıya dayalı yöntemle konuşmasını istemiyoruz. İnşallah güzel gelişmeler olacak. Bunu kararlılıkla sürdüreceğiz."