Güncelleme Tarihi:
FİNLANDİYA’da yaptığı görüşmelerin ardından Danimarka’ya geçen Mustafa Yeneroğlu, Kopenhag Büyükelçiliğinde, Büyükelçi Mehmet Dönmez’in de katıldığı bir toplantıda, Danimarka İslam Toplumu, İskandinavya Türk Federasyonu, Danimarka Türk Diyanet Vakfı, MÜSİAD Danimarka, Danimarka Türkiye Akademisyenler Birliği ve UETD Danimarka temsilcileriyle buluştu. Yaklaşık iki saat süren görüşmede, Danimarka’da yaşayan Türklerin sorunlarının yanı sıra, Türkçe’nin ve manevi değerlerin yeni nesillere aktarılabilmesi ile Danimarka medyasındaki olumsuz Türkiye imajı konuları gündeme geldi.
24 YAŞ SINIRI ANAYASAYA AYKIRI
Toplantının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yeneroğlu, Danimarka’nın aile birleşiminde uyguladığı 24 yaş kuralının, anayasal bir hak olan aile birleşiminin önünde ciddi bir engel olduğunu söyledi. Türk toplumunun daha güçlü bir şekilde bu sorunu Danimarka kamuoyuna taşımasını gerektiğini dile getiren Yeneroğlu şöyle konuştu:
”Danimarka’da aile birleşiminin 24 yaşa çıkartılması, gerçekten anayasal bir temel hak olan aile birleşiminin önünde ciddi bir engel. Asimilasyonu önceleme noktasında bir politikanın gereği. Bu ne Danimarka’ya hizmet etmekte, ne de burada toplumumuzun ihtiyaçlarına cevap vermekte. Dolayısıyla Türk toplumu da bu noktada nüfuzunu arttırarak siyasal bir güç de olarak, bu meseleleri güçlü bir biçimde Danimarka kamuoyu nezdinde dile getirmeli.”
10 BİN ÖĞRENCİDEN SADECE 1600’Ü
Danimarka’da yaşayan yaklaşık 70 bin Türkiye kökenli arasında 10 binden fazla öğrenci olmasına rağmen, Türkçe derslerine katılan sadece bin 600 öğrenci bulunmasını eleştiren Yeneroğlu, ”En temel sıkıntılarımızın başında, yine bundan sonraki nesillerimizin Türkçe öğrenimi gelmekte. Buraya baktığımızda bugün velilerimizin maalesef Türkçe eğitimine çok fazla önem vermediğini, olması gerekenin gerisinde bir ilgi olduğunu çok net görüyoruz. 10 küsur bin öğrencinin olduğu ilk ve orta öğretimde sadece bin 600 öğrenci Türkçe derslerine katılıyor” dedi.
Birinci ve ikinci neslin Avrupa’ya geldiğinde en temel ihtiyaçlardan birisinin dini ihtiyaçların giderilmesi olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, yeni nesiller itibarıyla din hizmetlerinin yanı sıra en temel önceliğin dil ihtiyacının giderilmesine verilmesi gerektiğini söyledi.
Yeneroğlu, ”Geçmişte din görevlisi ne kadar önemliyse, bugün dil görevlisi en az o kadar önemli bir konuma geldi” diye konuştu.
TECRÜBELERİNİZİ BİRBİRİNİZE AKTARIN
Almanya’daki Türk toplumunun daha ileride olduğunu ve beşinci nesle, Finlandiya’da ise ikinci nesle ulaşıldığına dikkati çeken Yeneroğlu, sivil toplum kuruluşlarının birbirlerine tecrübelerini aktarması tavsiyesinde bulundu. Yeneroğlu, ”Ben tüm Avrupa ülkelerinde şu eksikliği görüyorum, Avrupa çapında organize olmuş teşkilatlar, örneğin Finlandiya, Danimarka’dan istifade edebileceği, tecrübe edeceği çok ciddi şeyler var. Finlandiya’da bugün birinci neslin daha çok ağırlıklı olduğunu, ikinci neslin yeni yeni artık 18 yaş çağına geldiğini görüyoruz. Bunların geçmişte başka ülkelerde ilk göç neslinin yaptığı hataları yapmamaları için, ortak istişare mekanizmalarını güçlendirmeleri gerekiyor” dedi.