Balina savaşından rehine krizine
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2008 00:00
Güney Kutbu’nun buz gibi denizlerinde balina savaşı yaşanıyor. Bir İngiliz ve bir Avustralyalı hayvansever, balina avı yapan bir Japon gemisine salı günü çıkarma yaptı. Japon balıkçılar tarafından bağlanıp rehin alınan eylemcilere balina eti yedirildiği iddia edildi.
ANTARKTİKA kıtası açıklarındaki kriz, ABD merkezli Sea Shepherd Conservation Society (Deniz Çobanı Koruma Derneği) üyesi olan Avustralyalı Benjamin Potts (28) ile İngiliz Giles Lane’in (35) yaklaştıkları Japon teknesine salı günü tırmanmalarıyla patlak verdi. Grup halinde dolaşan Japon teknelerinin bu sularda balina avlamasını ne pahasına olursa olsun durduracaklarını açıklayan iki hayvansever eylemci, "Yuşin Maru 2" adlı geminin mürettebatı tarafından zorla alıkondu. Önce güverteye bağlanan eylemciler, ardından bir kamaraya kilitlendi. Japon balıkçılar, diğer eylemcilerin hazır beklediği ve 2006’da ölen "timsah avcısı" Steve Irwin’in adını taşıyan gemi kendilerinden en az 10 deniz mili uzaklaşmadıkça, rehineleri bırakmayacaklarını açıkladılar.
ZOR OPERASYON
Hem eylemciler, hem de Japon balıkçılar birbirlerini terörist gibi davranmakla suçlarken, devreye Japonya ve Avustralya hükümetleri girdi. Tokyo, eylemcilere gemide iyi davranıldığını, istedikleri yemeklerin servis edildiğini, duş alabildiklerini açıklasa da, onların ne zaman serbest kalacağı konusunda söz vermedi. İngiliz basını, hayvansever rehinelerin, Japon gemisinin balina avını bitirip ülkesine döneceği birkaç hafta sonrasına kadar alıkonabileceğini iddia etti. Avustralya hükümeti, hayvanseverlerin eylem gerekçesine de sahip çıkarak, ticari amaçlarla balina avına son verilmesini talep ederken, Tokyo, balina avcılarının artık rahatsız edilmemesini istedi ve bunu "terörist bir hareket" olarak niteledi. Eylemciler ise, rehin düşerek de olsa şimdilik amaçlarına ulaştı; çünkü Japon gemileri balina avını, "sular durulana dek" geçici olarak durdurdu. Japonya’nın tartışmalı "bilimsel" programı kapsamında bu sezon binden fazla balinanın avlanması planlanıyor.
Deniz çobanı Paul Watson
JAPONYA’nın Antarktika sularındaki balina avını durdurmaya çalışan iki gemi var. İlki, mevcut krize karışan Sea Shephard örgütüne ait "Steve Irwin" adlı tekne, diğeri ise Greenpeace’in gemisi "Esperanza". Aykırı eylemleriyle tanınan iki örgüt, sadece balina avcılarıyla değil, birbirleri ile de mücadele halinde.
1969’da Greenpeace’in kurucuları arasında yer alan Paul Watson, efsanevi bir kaptan ve ihtiraslı bir çevre gönüllüsü olmasına karşın "fazla radikal" bulunduğu örgütten 1977’de kopmuştu. Sea Shepherd (Deniz Çobanı) adlı kendi örgütünü 1981’de California’da kuran Watson’ı bugün takip eden 45 bini aşkın üye var. Mick Jagger, Sean Penn, Orlando Bloom gibi yıldızlar da örgütü destekliyor. Örgütün eylemleri de, koku bombaları ve boyalar kullanarak "şov yapan" Greenpeace’den çok farklı. Mesela, balık avı yapan teknelerin pervane ve dümenlerine halat dolayıp onları işlevsiz bırakmayı hedefliyor.
ZOR OPERASYON
Hem eylemciler, hem de Japon balıkçılar birbirlerini terörist gibi davranmakla suçlarken, devreye Japonya ve Avustralya hükümetleri girdi. Tokyo, eylemcilere gemide iyi davranıldığını, istedikleri yemeklerin servis edildiğini, duş alabildiklerini açıklasa da, onların ne zaman serbest kalacağı konusunda söz vermedi. İngiliz basını, hayvansever rehinelerin, Japon gemisinin balina avını bitirip ülkesine döneceği birkaç hafta sonrasına kadar alıkonabileceğini iddia etti. Avustralya hükümeti, hayvanseverlerin eylem gerekçesine de sahip çıkarak, ticari amaçlarla balina avına son verilmesini talep ederken, Tokyo, balina avcılarının artık rahatsız edilmemesini istedi ve bunu "terörist bir hareket" olarak niteledi. Eylemciler ise, rehin düşerek de olsa şimdilik amaçlarına ulaştı; çünkü Japon gemileri balina avını, "sular durulana dek" geçici olarak durdurdu. Japonya’nın tartışmalı "bilimsel" programı kapsamında bu sezon binden fazla balinanın avlanması planlanıyor.
Deniz çobanı Paul Watson
JAPONYA’nın Antarktika sularındaki balina avını durdurmaya çalışan iki gemi var. İlki, mevcut krize karışan Sea Shephard örgütüne ait "Steve Irwin" adlı tekne, diğeri ise Greenpeace’in gemisi "Esperanza". Aykırı eylemleriyle tanınan iki örgüt, sadece balina avcılarıyla değil, birbirleri ile de mücadele halinde.
1969’da Greenpeace’in kurucuları arasında yer alan Paul Watson, efsanevi bir kaptan ve ihtiraslı bir çevre gönüllüsü olmasına karşın "fazla radikal" bulunduğu örgütten 1977’de kopmuştu. Sea Shepherd (Deniz Çobanı) adlı kendi örgütünü 1981’de California’da kuran Watson’ı bugün takip eden 45 bini aşkın üye var. Mick Jagger, Sean Penn, Orlando Bloom gibi yıldızlar da örgütü destekliyor. Örgütün eylemleri de, koku bombaları ve boyalar kullanarak "şov yapan" Greenpeace’den çok farklı. Mesela, balık avı yapan teknelerin pervane ve dümenlerine halat dolayıp onları işlevsiz bırakmayı hedefliyor.