Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği dışişleri bakanları, uzun süredir gündemlerinde olmayan Türkiye’yle ilişkileri ele aldılar. İlişkilerin geleceği açısından stratejik tartışma niteliğinde olan Brüksel’deki toplantı AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in sonbaharda açıklayacağı kapsamlı rapora doğru ilk etap olarak da görülüyor.
TÜRKİYE İLE ANGAJMAN
Üyelik süreci konusunda AB’deki isteksizlik bu toplantıda da kendini gösterirken değişen jeopolitik dengeler ışığında kısa ve orta vadede AB-Türkiye ilişkilerinin nasıl ilerleyeceğini tartışmanın ve diyalog kanallarının açık tutulmasının önemli olduğu görüşü hakim. Bakanların, “AB’nin Türkiye’yle angajmana girmesine ihtiyaç olduğu” konusunda anlaştıklarını söyleyen Borrell, “Türkiye’yle daha güçlü bir ilişki geliştirmekte karşılıklı fayda olduğuna inanıyoruz” dedi.
ORTAK ÇIKARLARA DAYALI
Angajman girişimleri ise ortak çıkarlar temelinde ve taraflar arasındaki farklılıkları gidermeye çalışarak yapılacak. Borrell, “İki yönlü bir durum söz konusu. AB’nin Türkiye’den ne istediği ve Türkiye’nin AB’den ne istediği. Açıkça masada çok sayıda konu var. Türkiye, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize muafiyetiyle ilgileniyor. Bunlar Türkiye için en önemli iki konu” diye konuştu. AB açısından ise Doğu Akdeniz’de gerilimin sürdürülebilir şekilde düşürülmesi, Kıbrıs sorunun mevcut Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde çözülmesi, temel özgürlük ve değerlere bağlılık önemli rol oynayacak.
BİRLİKTE ÇALIŞMA İSTEĞİ
Pragmatik konulara odaklanmayı ve aşama aşama ilerlemeyi tercih eden AB, Türkiye konusuna stratejik yaklaşmayı tercih ediyor. AB’nin öncü ülkelerinden Almanya da bu görüşte. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, “Seçimlerden sonra, stratejik düşünme zamanı. Bunu yaparken naif değiliz. Acil reformlara ihtiyaç olduğu açıktır ancak bu jeopolitik ve zorlu zamanlarda, her zaman kolay olmasa da bölgemizdeki kilit bir ortakla birlikte çalışmak istediğimiz de açık” dedi.