Bağdatlı'nın TEDAŞ'ı
Güncelleme Tarihi:
Sebati KARAKURT / BAĞDAT
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2003 02:11
Günde toplam dört saat elektrik verilebilen Bağdat'ta, parası yeten kendi jeneratörüyle ihtiyacını sağlıyor. Kısıtlı bütçeyle yaşayıp 40 dereceyi aşan sıcakta buzdolabını, akşam televizyonunu çalıştırmak isteyenlerin imdadına ise Kerbelalı Amir Yusuf yetişiyor. Yusuf, Amerikalılardan aldığı jenaratörle, Hıristiyan mahallesinde 200 evi aydınlatıyor.
Bağdat'ta Hıristiyanların yoğun olarak yaşadığı Zeyyune Semti'nde tanımayan yok Amir Yusuf'u. ABD'lilerin bir türlü yapamadığını tek başına başarmış Yusuf. Apartmanların arasındaki arsaya yerleştirdiği büyük bir jeneratörle 24 saat abonelerine elektrik veriyor. Jeneratörden çıkan yüzlerce kablo evlerin pencerelerinden içeriye giriyor. Gölgede 40 dereceyi bulan cehennem sıcağını gündüzleri evde çocuklarıyla geçirmek zorunda olan kadınlar 'Allah razı olsun, parayla olsa da bizi elektriksiz bırakmıyor ya' diyorlar.
Biz konuşurken elinde 250 metre kablo ve otomatik sigortayla bir Bağdatlı giriyor Yusuf'un hasır bürosuna. Doktormuş. Elektrik almak istediğini söylüyor. Defterine abone kaydını yapan Yusuf'un müşterisine ayrıntıları sormasına gerek yok. Doktorun elindeki sigortaya bakması yeterli. 'Demek ki 6 amperlik istiyorsunuz' deyip Hırıstiyan teknisyenine talimat veriyor: ‘‘Hemen bağlantıyı yap.’’
20 DAKİKADA KABLO
150 metre mesafedeki eve kablo çekme süresi toplam 20 dakika. Arap saçına dönmüş kablo yığını eklenirken iki kadın beliriyor hasır ofisin kapısında. Borçlarını ödeyecekler. Kara kaplı defterini alıp abonelerin ismini soran Yusuf, sigorta panosundan kaç amper kullandıklarını kontrol edip paraları tahsil ediyor, hem de makbuz karşılığında.
Abonelerden Zebru Samuel, Yusuf'a duacı: 'Üç çocuğum var. Klima çalışmayınca evde durmak mümkün değil. Yiyecekleri saklamak imkansız. Ayda 20 bin Dinar (13 Dolar) ödüyorum. Allah razı olsun Yusuf'tan.'
Sofik Azek, adındaki Ermeni kadına göre ise Yusuf'un sunduğu hizmet hem pratik hem de ekonomik. Azek, elektriği klima ve buzdolabında kullanıyormuş. 6 amper elektrik karşılığı ödediği ücret ayda 25 bin dinar (15 dolar). ‘‘Daha da önemlisi çocukları evde tutmak zorundayım’’ diyor. ‘‘Bugünlerde dışarısı çok tehlikeli. Bir arkadaşımın çocuğunu kaçırıp 40 bin dolar fidye aldılar. Müstakil jeneratör alsam günlük maliyeti 3 dolar olacak...'
Biz konuşurken elinde 250 metre kablo ve otomatik sigortayla bir Bağdatlı giriyor Yusuf'un hasır bürosuna. Doktormuş. Elektrik almak istediğini söylüyor. Defterine abone kaydını yapan Yusuf'un müşterisine ayrıntıları sormasına gerek yok. Doktorun elindeki sigortaya bakması yeterli. 'Demek ki 6 amperlik istiyorsunuz' deyip Hırıstiyan teknisyenine talimat veriyor: ‘‘Hemen bağlantıyı yap.’’
20 DAKİKADA KABLO
150 metre mesafedeki eve kablo çekme süresi toplam 20 dakika. Arap saçına dönmüş kablo yığını eklenirken iki kadın beliriyor hasır ofisin kapısında. Borçlarını ödeyecekler. Kara kaplı defterini alıp abonelerin ismini soran Yusuf, sigorta panosundan kaç amper kullandıklarını kontrol edip paraları tahsil ediyor, hem de makbuz karşılığında.
Abonelerden Zebru Samuel, Yusuf'a duacı: 'Üç çocuğum var. Klima çalışmayınca evde durmak mümkün değil. Yiyecekleri saklamak imkansız. Ayda 20 bin Dinar (13 Dolar) ödüyorum. Allah razı olsun Yusuf'tan.'
Sofik Azek, adındaki Ermeni kadına göre ise Yusuf'un sunduğu hizmet hem pratik hem de ekonomik. Azek, elektriği klima ve buzdolabında kullanıyormuş. 6 amper elektrik karşılığı ödediği ücret ayda 25 bin dinar (15 dolar). ‘‘Daha da önemlisi çocukları evde tutmak zorundayım’’ diyor. ‘‘Bugünlerde dışarısı çok tehlikeli. Bir arkadaşımın çocuğunu kaçırıp 40 bin dolar fidye aldılar. Müstakil jeneratör alsam günlük maliyeti 3 dolar olacak...'