Güncelleme Tarihi:
SELİM Adanur, Helios Klinikum Emil von Behring Hastanesi doktorlarının Tuana’yı gereksiz yere ameliyat ettiğini ileri sürüp, hastane hakkında 60 bin euro tazminat talebiyle dava açmıştı. Mahkemenin atadığı bilirkişi de hazırladığı raporuna, Tuana’nın gereksiz yere ameliyat edildiğini yazmıştı. Hakim bunun üzerine hastaneye 15 bin euro tazminat, avukat ve mahkeme masraflarının da yüzde 23’ünü ödemesini önermişti. Geri kalan masrafların yüzde 77’sini de davacı Selim Adanur’un ödemesini bildirmişti. Ancak Adanur, hakimin önerisini hem az bulmuş, hem de mahkeme masraflarının büyük bölümünün kendisine yüklenmesini kabul etmemişti.
DAHA KARAR VERMEDİLER
Ancak davada, Selim Adanur lehine sürpriz bir gelişme oldu. Adanur’un avukatı Dr. Andreas Müller, bu gelişmeyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Mahkeme 2015 yılında yaptığı teklifte masrafların yüzde 77’isini bize yüklemek istemişti. Yeni öneride ise mahkeme masraflarının hiçbir şekilde müvekkilim ödemeyeceğini bildirdi. Yani mahkeme masraflarından muaf tutuluyor. Hakimin iki yıl önce yaptığı 15 bin euro teklifi karşı taraf çok bulmuş ve sadece beş bin euro ödeyebileceklerini bildirmişlerdi. Karşı taraf bu kez 15 bin euro ödemeyi kabul etti. Bunu hakim bize bildirdi. Hakim şimdi bizim kararımızı bekliyor. 15 bin euroluk teklif ile ilgili biz henüz kararımızı mahkemeye bildirmedik. Tuana ve ailesi gereksiz bir ameliyat nedeniyle mağdur oldular. Ve çok da masraf yaptılar.”
YAPTIĞI HATANIN BEDELİNİ ÖDEMELİ
Selim Adanur açılan davada tazminattan çok yıllardır verdiği hukuk mücadelesinde haklı çıkmanın kendisi için önemli olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Kızım gereksiz yere ameliyat edildi. Hastanede rehin alındı. Velayeti elimden alınmak istendi. Bunun için mahkeme kapılarına kadar sürüklendim. Kızımın sağlığının bozulmasının sorumlusu olarak gösterilmekle suçlandım. Hastanelerle ve gençlik dairesi ile karşı karşıyla geldik. Tüm bu süreç kızımın ve anne-baba olarak bizlerin sağlığını bozdu. Büyük eziyet çektik. Ben hastanenin mahkeme tarafından mahkum edilip bunun sorumluluğunu almasını istiyorum. Hastane bana göre çok güçlü. Ama ben güçsüzlerin de adaleti elde edebileceklerini göstermek istiyorum. Bu davayı böyle görüyorum. Kızımı düzenli olarak Türkiye’ye götürüp tedavi ettiriyorum. Tüm masrafı da cebimden ödüyorum. Bana önerilen 15 bin eurodan çok daha fazlasını uçak biletine şimdiye kadar verdim. Hastane yaptığı hatasının karşılığını ödemeli.”
VELAYETİNİ BİLE ALMAK İSTEDİLER
Berlin doğumlu Tuana Adanur, 2012 yılında bacağındaki ağrılardan dolayı Emil von Behring Helios Hastanesi’ne yattı. Hastane doktorları küçük kızın bacağında iltihap olduğu gerekçesiyle ameliyata aldı. Ancak daha sonra bacak kemiğinde iltihap değil, kanser hücresi olduğu anlaşıldı. İkinci kez ameliyat olan Tuana, bir süre kemoterapi de gördü. Bacağındaki şikayetler geçmeyince bu kez Charite Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Bu hastanenin doktorları da Tuana’nın bacağının kesilmesine karar verdi. Küçük kızın ailesi ikinci bir doktorun muayene edip görüşünü almak isteyince, hastane karşı çıktı. Küçük kızı rehine aldı. Anne ve babasından da velayetinin alınması için gençlik dairesini devreye soktu. Hastane, ailenin Tuana’yı kaçıracağı suçlamasında bulundu. Bunun üzerine Adanur çiftine velayet davası açıldı.
BAKAN BOZDAĞ, TÜRKİYE’DE AMELİYAT ETTİRDİ
O dönem Hürriyet konuyla ilgili haber yapınca Türkiye hükümeti devreye girdi. Zamanın Yurt Dışı Türklerden Sorumlu Devlet Bakanı Bekir Bozdağ, bizzat Tuana ile ilgilendi. Mahkeme küçük kızın hastanede rehin tutulmasının doğru olmadığını ve ailesinin ikinci bir görüş almasına hakkı bulunduğuna hükmetti. Böylece Tuana’nın hastanedeki rehin hayatı bitti. 2013 yılının Ocak ayında Türkiye’de başarılı bir ameliyat geçiren Tuana, o günden bugüne dört ameliyat daha oldu. Kemiğindeki kanser hücreleri de tamamen temizlendi. Şimdiye kadar aynı hastalık da bir kez daha nüksetmedi. Şimdilerde 10 yaşında olan Tuana bugüne kadar sorunsuz yaşamını sürdürdü.