Babacan Yunanistan'da Papandreu ile görüştü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2010 16:20
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri her alanda daha iyiye götürmek, Türkiye'nin dış politikasının temel hedeflerinden bir tanesi olduğunu söyledi.
Temaslarda bulunmak ve The Ekonomist Dergisi'nin düzenlediği konferansa katılmak üzere Yunanistan'ın başkenti Atina'ya gelen Babacan, Yunanistan Ekonomi, Rekabet ve Denizcilik Bakanı Luka Katseli, Maliye Bakanı Yorgo Papakostandinu ve Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile görüştü.
Söz konusu görüşmelerin ardından taraflar açıklamada bulunmazken, Babacan, Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği'nde, Atina'da görevli Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi.
“Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri her alanda daha iyiye götürmenin Türkiye'nin dış politikasının temel hedeflerinden bir tanesi olduğunu” vurgulayan Babacan, “Bu çerçevede daha önce kurulmuş mekanizmalar ve ilan edilmiş bazı yapılar bulunduğunu” söyledi.
Babacan, “Son aylarda yeni bazı düzenlemeler ile yeni birtakım mekanizmalarla bu işbirliğini bulunduğundan daha ileri götürmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun iktidara geldikten sonra ilk ziyaretlerinden birini Türkiye'ye yaptığının altını çizen Ali Babacan, bunun ardından iki ülkenin dışişleri bakanlarının geçtiğimiz günlerde bir araya geldiklerini söyledi.
Babacan, iki ülke arasında gittikçe yoğunlaşan bir “trafik” bulunduğunu da belirtti. “Bundan sonraki dönemde siyasi istişareler mekanizmasının daha düzenli hale getirilmesinin arzu edildiğini” ifade eden Babacan, Türkiye'nin İspanya ve İtalya ile yıllardır başarılı biçimde uyguladığı bir Yüksek Düzey Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizmasının bulunduğunu kaydetti.
Bakan Babacan, Konseyin toplantılarının 8 ile 10 bakanın katılımıyla yılda bir kez karşılıklı olarak gerçekleştirildiğini, yakın zamanda Suriye ve Irak ile de bu şekil temaslara başlandığını söyledi.
Babacan, Rusya ile önümüzdeki haftalarda görüşüleceğini, Çin'in de konuya sıcak baktığını belirtti. “Benzer bir yapının Yunanistan'la da kurulmasına yönelik epeydir bir niyet bulunduğunu” kaydeden Babacan, 14-15 Mayıs'ta Atina'da bir toplantı gerçekleştirileceğini ifade etti.
Bakan Babacan, Mayıs'ın 13'de müsteşarlar, 14'ünde ise bakanların bir araya geleceğini belirttiği konuşmasında, 15 Mayıs'ta ise Yüksek Düzey Stratejik İşbirliği Konseyinin resmen toplanmış olacağını vurguladı.
Babacan, Atina'daki temaslarında, 13-14-15 Mayıs'ta yapılacak toplantılar konusunun ele alındığını belirtti.
“YUNANİSTAN İLE EKONOMİK İLİŞKİLERE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Yunanistan ile ekonomik ilişkilere büyük önem verildiğini kaydeden Babacan, “Ticaret rakamlarının çok daha ileri bir noktaya taşınması ve karşılıklı yatırımların daha da artmasını istiyoruz. Bu yönde nasıl mekanizmalar kurabiliriz, nasıl çerçeveler oluşturabiliriz, bunların görüşmelerini yaptık” diye konuştu.
Babacan, Türk-Yunan ilişkilerine yeni bir ivme vererek, bir ortaklık seviyesine taşınmalarının arzu edildiğinin altını çizdiği açıklamasında, bunun her iki ülkenin de kazanacağı türden yapılarla olmasının arzu edildiğini belirtti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'yi kuşatan coğrafyanın tek bir ekonomik bölge haline gelmesinin istendiğini, bunun önemli ölçüde başarıldığını, Yunanistan'la da bu alanda potansiyel bulunduğuna da inanıldığını kaydetti.
Babacan, “İşbirliğiyle ortaklık kavramının gelişmesinin iki ülke arasında sorunlu gibi görünen konularda da ilerleme kaydedilmesine yönelik çalışmalara fayda getireceği” değerlendirmesinde bulundu.
YUNANİSTAN-IMF DİYALOGU VE TÜRKİYE'NİN TECRÜBELERİ
Sorular üzerine Yunanistan-IMF (Uluslararası Para Fonu) ve Türkiye-IMF ilişkilerine değinen Babacan, IMF, AB Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) yetkililerinin müzakerelerde bulunmak üzere Atina'da bulunduklarını belirterek, tarafların görüşmelerin kısa zamanda sonuca sona ermesini istediklerini söyledi.
Babacan, Türkiye'nin arzusunun bu görüşmelerin başarıyla tamamlanması olduğunu kaydetti. Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği'nin Yunanistan'ın şuandaki durumuyla ilgili bulunmadığını iyi ve kötü günde çalışan bir mekanizma olduğunu ifade eden Babacan, Türkiye'nin bir çok konuda deneyimleri bulunduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye'nin deneyimlerinin başka ülkeler için de her zaman bir inceleme, izleme değerlendirme konusu olabileceğini belirten Babacan, Atina'da bulunma sebebinin bu olmadığını belirtti.
Öte yandan, AB'nin ekonomik krize yaklaşımı konusuna da değinen Ali Babacan, “Avrupa çözemedi, mekanizmalar işe yaramadı” denileceğine, meseleye biraz daha anlayışla yaklaşılması gerektiğini ifade etti.
Bundan sonraki dönemde özellikle Avro bölgesinde maliye politikaları konusunda bir çerçeve gerektiğini söyleyen Babacan, bunun ihtiyacının görüldüğünü kaydetti.
Türkiye-IMF ilişkisi konusuna da soru üzerine atıfta bulunan Devlet Bakanı, “Türkiye'nin zorla değil, inandığı adımları attığını” söyledi.
TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİ
Avro Bölgesi ile AB'nin Türkiye'yi ilgilendiren bir konu olduğunu söyleyen Babacan, “Türkiye'nin AB sürecinin kendi momentumunu, kendi dinamiklerini sağlamış olan bir süreç olduğunu” belirtti.
Avrupa'nın genel anlamda ekonomik zorluklarının yeni olmadığını, son krizle ortaya çıkmış sorunlar olmadığını belirten Babacan, “Bazı ülkelerde Türkiye ile ilgili olumsuz görüşler varsa bu biraz da Avrupa'nın kendi özgüveniyle ilgili” diye konuştu.
Babacan, “Avrupa kendini gerçekten güçlü hissetse, özgüveni yüksek olsa baştan beri bizim müzakere sürecimiz, AB'ye katılım sürecimiz çok daha kolay ve çok farklı şekilde yürüyebilirdi” dedi.
“Türkiye'nin AB sürecinin uzun nefesli bir yol olduğunu” da belirten Başbakan Yardımcısı Babacan, “Türkiye'nin hedefinin, yönünün ve istikrarının belli olduğu” ifade etti.
Türkiye'nin Avrupa standartlarını hızlı bir şekilde yakalamasının önemli olduğunu vurguladı. Babacan, “Türkiye inanmasa reformların gerçekleşmesi de mümkün değil. Yapıyoruz ve devam edeceğiz. İşler rayında, arzu edilen hızda olmasa da ilerliyor” diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa'nın sıkıntılı bir dönemden geçtiğini ancak daha iyi günler de göreceğini, yavaşta olsa bir toparlanma kaydedileceğini, bununla birlikte morallerin düzelmesinin de beklendiğini belirtti.
Sorular üzerine Yunan Hükümeti'nin Atina'da cami inşa edilmesi kararına da değinen Babacan, “Gelişmenin memnuniyetle karşılandığını” söyledi.
The Economist Dergisi tarafından düzenlenen konferansta da bir konuşma yapması planlanan Başbakan Yardımcısı Babacan, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Dimitri Druças ile görüştükten sonra Türkiye'ye dönecek.
Söz konusu görüşmelerin ardından taraflar açıklamada bulunmazken, Babacan, Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği'nde, Atina'da görevli Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi.
“Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri her alanda daha iyiye götürmenin Türkiye'nin dış politikasının temel hedeflerinden bir tanesi olduğunu” vurgulayan Babacan, “Bu çerçevede daha önce kurulmuş mekanizmalar ve ilan edilmiş bazı yapılar bulunduğunu” söyledi.
Babacan, “Son aylarda yeni bazı düzenlemeler ile yeni birtakım mekanizmalarla bu işbirliğini bulunduğundan daha ileri götürmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun iktidara geldikten sonra ilk ziyaretlerinden birini Türkiye'ye yaptığının altını çizen Ali Babacan, bunun ardından iki ülkenin dışişleri bakanlarının geçtiğimiz günlerde bir araya geldiklerini söyledi.
Babacan, iki ülke arasında gittikçe yoğunlaşan bir “trafik” bulunduğunu da belirtti. “Bundan sonraki dönemde siyasi istişareler mekanizmasının daha düzenli hale getirilmesinin arzu edildiğini” ifade eden Babacan, Türkiye'nin İspanya ve İtalya ile yıllardır başarılı biçimde uyguladığı bir Yüksek Düzey Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizmasının bulunduğunu kaydetti.
Bakan Babacan, Konseyin toplantılarının 8 ile 10 bakanın katılımıyla yılda bir kez karşılıklı olarak gerçekleştirildiğini, yakın zamanda Suriye ve Irak ile de bu şekil temaslara başlandığını söyledi.
Babacan, Rusya ile önümüzdeki haftalarda görüşüleceğini, Çin'in de konuya sıcak baktığını belirtti. “Benzer bir yapının Yunanistan'la da kurulmasına yönelik epeydir bir niyet bulunduğunu” kaydeden Babacan, 14-15 Mayıs'ta Atina'da bir toplantı gerçekleştirileceğini ifade etti.
Bakan Babacan, Mayıs'ın 13'de müsteşarlar, 14'ünde ise bakanların bir araya geleceğini belirttiği konuşmasında, 15 Mayıs'ta ise Yüksek Düzey Stratejik İşbirliği Konseyinin resmen toplanmış olacağını vurguladı.
Babacan, Atina'daki temaslarında, 13-14-15 Mayıs'ta yapılacak toplantılar konusunun ele alındığını belirtti.
“YUNANİSTAN İLE EKONOMİK İLİŞKİLERE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Yunanistan ile ekonomik ilişkilere büyük önem verildiğini kaydeden Babacan, “Ticaret rakamlarının çok daha ileri bir noktaya taşınması ve karşılıklı yatırımların daha da artmasını istiyoruz. Bu yönde nasıl mekanizmalar kurabiliriz, nasıl çerçeveler oluşturabiliriz, bunların görüşmelerini yaptık” diye konuştu.
Babacan, Türk-Yunan ilişkilerine yeni bir ivme vererek, bir ortaklık seviyesine taşınmalarının arzu edildiğinin altını çizdiği açıklamasında, bunun her iki ülkenin de kazanacağı türden yapılarla olmasının arzu edildiğini belirtti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'yi kuşatan coğrafyanın tek bir ekonomik bölge haline gelmesinin istendiğini, bunun önemli ölçüde başarıldığını, Yunanistan'la da bu alanda potansiyel bulunduğuna da inanıldığını kaydetti.
Babacan, “İşbirliğiyle ortaklık kavramının gelişmesinin iki ülke arasında sorunlu gibi görünen konularda da ilerleme kaydedilmesine yönelik çalışmalara fayda getireceği” değerlendirmesinde bulundu.
YUNANİSTAN-IMF DİYALOGU VE TÜRKİYE'NİN TECRÜBELERİ
Sorular üzerine Yunanistan-IMF (Uluslararası Para Fonu) ve Türkiye-IMF ilişkilerine değinen Babacan, IMF, AB Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) yetkililerinin müzakerelerde bulunmak üzere Atina'da bulunduklarını belirterek, tarafların görüşmelerin kısa zamanda sonuca sona ermesini istediklerini söyledi.
Babacan, Türkiye'nin arzusunun bu görüşmelerin başarıyla tamamlanması olduğunu kaydetti. Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği'nin Yunanistan'ın şuandaki durumuyla ilgili bulunmadığını iyi ve kötü günde çalışan bir mekanizma olduğunu ifade eden Babacan, Türkiye'nin bir çok konuda deneyimleri bulunduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye'nin deneyimlerinin başka ülkeler için de her zaman bir inceleme, izleme değerlendirme konusu olabileceğini belirten Babacan, Atina'da bulunma sebebinin bu olmadığını belirtti.
Öte yandan, AB'nin ekonomik krize yaklaşımı konusuna da değinen Ali Babacan, “Avrupa çözemedi, mekanizmalar işe yaramadı” denileceğine, meseleye biraz daha anlayışla yaklaşılması gerektiğini ifade etti.
Bundan sonraki dönemde özellikle Avro bölgesinde maliye politikaları konusunda bir çerçeve gerektiğini söyleyen Babacan, bunun ihtiyacının görüldüğünü kaydetti.
Türkiye-IMF ilişkisi konusuna da soru üzerine atıfta bulunan Devlet Bakanı, “Türkiye'nin zorla değil, inandığı adımları attığını” söyledi.
TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİ
Avro Bölgesi ile AB'nin Türkiye'yi ilgilendiren bir konu olduğunu söyleyen Babacan, “Türkiye'nin AB sürecinin kendi momentumunu, kendi dinamiklerini sağlamış olan bir süreç olduğunu” belirtti.
Avrupa'nın genel anlamda ekonomik zorluklarının yeni olmadığını, son krizle ortaya çıkmış sorunlar olmadığını belirten Babacan, “Bazı ülkelerde Türkiye ile ilgili olumsuz görüşler varsa bu biraz da Avrupa'nın kendi özgüveniyle ilgili” diye konuştu.
Babacan, “Avrupa kendini gerçekten güçlü hissetse, özgüveni yüksek olsa baştan beri bizim müzakere sürecimiz, AB'ye katılım sürecimiz çok daha kolay ve çok farklı şekilde yürüyebilirdi” dedi.
“Türkiye'nin AB sürecinin uzun nefesli bir yol olduğunu” da belirten Başbakan Yardımcısı Babacan, “Türkiye'nin hedefinin, yönünün ve istikrarının belli olduğu” ifade etti.
Türkiye'nin Avrupa standartlarını hızlı bir şekilde yakalamasının önemli olduğunu vurguladı. Babacan, “Türkiye inanmasa reformların gerçekleşmesi de mümkün değil. Yapıyoruz ve devam edeceğiz. İşler rayında, arzu edilen hızda olmasa da ilerliyor” diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa'nın sıkıntılı bir dönemden geçtiğini ancak daha iyi günler de göreceğini, yavaşta olsa bir toparlanma kaydedileceğini, bununla birlikte morallerin düzelmesinin de beklendiğini belirtti.
Sorular üzerine Yunan Hükümeti'nin Atina'da cami inşa edilmesi kararına da değinen Babacan, “Gelişmenin memnuniyetle karşılandığını” söyledi.
The Economist Dergisi tarafından düzenlenen konferansta da bir konuşma yapması planlanan Başbakan Yardımcısı Babacan, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Dimitri Druças ile görüştükten sonra Türkiye'ye dönecek.