Güncelleme Tarihi:
AVRUPA Konseyi Genel Sekreterliği görevinde 10 yılı dolduran Thorbjorn Jagland, konseyin kurucu üyelerinden olan Türkiye’nin, insan hakları alanındaki en büyük başarı hikayesinin, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Avrupa Konseyi’nin de tavsiyesiyle bireysel başvurulara açık hale getirilmiş olması olduğunu söyledi. Jagland, “Tabi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Anayasa’da yer alması da bunun bir parçası. Bu sayede insanlar hak ihlallerinde artık direkt Anayasa Mahkemesi’ne başvurabiliyorlar. Anayasa Mahkemesi, bu şekilde binlerce bireysel davaya baktı” dedi. Jagland’ın görevine veda etmeden önce Strasbourg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yaptığı son konuşmasını Türk basınından sadece Hürriyet izledi.
BİREY LEHİNE KARAR ÇIKIYOR
Konuşmasının ardından Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Jagland, Türkiye’de hâlâ insan haklarıyla ilgili zorlukların yaşandığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Türkiye’yle yargı reformu gibi bazı konularda önemli çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar henüz tamamen bitmedi. Şu anda AİHM’de Türkiye’den çok fazla başvuru var. Ancak burada önemli olan şu: Çok yakın zamanda Türkiye’deki Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurularda, mahkemenin bireylerin lehine kararlar verdiğini görüyoruz. Çünkü Türkiye Anayasası’nda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bağlayıcı olduğu yazıyor. Bu nedenle de Anayasa Mahkenmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne bakarak karar aldı.”
Türkiye’de özellikle ifade özgürlüğüne ilişkin sorunların çözümü için Türk yetkililerle birlikte çalıştıklarını ifade eden Jagland, “İfade özgürlüğü nedeniyle cezaevine girmiş, parmaklıklar arkasında çok fazla insan var, bunun sebebi de bu konuda yanlış kanunların bulunması. Ancak Türk yetkililer bu konuda bizimle çalışmaya istekliler ve istekli olmaya da devam edeceklerini umuyorum” diye konuştu.
YÜZDE 70’İ 7 ÜLKEDEN
Thorbjorn Jagland, konuşmasındaysa, görevi esnasındaki AİHM istatistiklerine göre mahkemeye yapılan insan hakları ihlallerine ilişkin başvuruların toplam yüzde 70’inin, 47 üye ülkenin bulunduğu Avrupa Konseyi’nde sadece 7 ülkeden geldiğini söyledi. Jagland, “Göreve başlar başlamaz ilk iş olarak insan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasına ilişkin 14 numaralı protokolün Rusya tarafından kabul edilmesi için Moskova’ya gittim. Birkaç hafta sonra Rusya, 14 numaralı protokolü onayladı. Daha sonra bunu İzmir’de, Brighton’da, Brüksel’de, Kopenhag’da ve Helsinki’de düzenlediğimiz konferanslar izledi” dedi.
AİHM KARARLARINA UYMAK GEREKİYOR
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland, görevi süresince yapılan reformlar sayesinde AİHM’deki yaklaşık 150 bin olan dava sayısının 60 bine düştüğüne dikkat çekti. Görevdeyken bazı ülkelerin ulusal meclislerinin ve anayasalarının AiHM kararlarının uygulanmasını engellemeye yönelik teşebbüslerde bulunduklarını vurgulayan Jagland, “Uluslararası anlaşmalara yönelik Viyana Konvansiyonu’na göre üye ülkelerin, alınan bu kararları iyi niyetle uygulaması gerekiyor. Yani Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin hiç biri AİHM kararlarının uygulanmasına karşı karar alamaz. Eğer alırsa, aynı zamanda Avrupa Konseyi’ne üye olmayı sürdüremez” diye konuştu.