Güncelleme Tarihi:
MAYIS ayında merkez sağ Avusturya Halk Partisi’nin (ÖVP) Genel Başkanı Reinhold Mitterlehner’in istifasının ardından, partinin başına geçen Dışişleri ve Uyum Bakanı Sebastian Kurz’un erken seçim çağrısıyla başlayan seçim süreci bugün sona erdi.
Birçok siyaset bilimci ve gazeteci, ülke tarihinin en çekişmeli seçimi olarak nitelendirilen 2017 genel seçimlerine, partilerin programlarından ziyade, siyasi liderlerin karşılıklı suçlamalarının ve yarışı kazanmak için başvurdukları yöntemlerin damgasını vurduğunu düşünüyor.
Yaklaşık 8.7 milyonluk nüfusa sahip Avusturya’da 6.4 milyon seçmen, meclisin 183 yeni üyesini belirlemek üzere oy verecek.
20 TÜRKİYE KÖKENLİ ADAY DA YARIŞACAK
Avusturyalılar, 22’nci kez yapılacak federal seçim için 9 eyalette, 39 seçim bölgesinde kurulacak 800 sandıkta oy kullanabilecek. Ayrıca, ülke dışında yaşayan seçmenler de mektup yöntemiyle oylarını verebilecek. Bu yıl seçmenlerin yüzde 10’unun mektup yöntemiyle tercihini belirtmesi bekleniyor. 16 partinin yarışacağı seçime katılan 2 bin 55 aday arasında, Türkiye kökenli 20 aday bulunuyor. Seçimde, Türk kökenli yaklaşık 110 bin seçmen oy kullanabilecek.
Avusturya’da göçmenlerin kurduğu Gelecek İçin Yeni Hareket Partisi (NBZ), Vorarlberg bölgesinden 8 adayla meclise girmek için seçimlerde yarışacak.
34 YILDIR KOALİSYONLAR YÖNETİYOR
Tüm partiler, vatandaşlara sandık başına gitme çağrısında bulunurken, ülkede en çok konuşulan konular arasında göç, sığınmacı krizi, yabancıların ülkeye uyumu gibi konuların yanı sıra olası merkez sağ ve aşırı sağ koalisyonu de yer alıyor.
Neredeyse 34 yıldır koalisyon hükümetleriyle yönetilen ülkede, seçimler sonucunda yine koalisyon hükümeti kurulması beklenirken, mecliste yüzde 51’lik çoğunluğu oluşturan, yani 93 milletvekiline sahip parti ya da partiler hükümeti kurabilecek.