Güncelleme Tarihi:
POLONYA Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Avrupa Komisyonu’nun AB Anlaşması’nın 7’nci maddesini devreye sokmasına ilişkin, yargıda değişiklik içeren yasaları imzalayacağını söyledi. Duda, Polonya Meclisi tarafından önceki hafta kabul edilen Yüksek Yargı ve Ulusal Yargı Konseyi’nde değişiklik içeren iki yasayı onaylayacağını açıkladı. Duda, söz konusu yasaların devlet içindeki oligarşik yapının karşısında, devletin demokratikleşmesine hizmet edecek değişiklikler olduğunu, bu sebeple söz konusu düzenlemeleri imzalayacağını söyledi. Yargı çevrelerindeki elitlerden tatsız şekilde duyduğu Ulusal Yargı Konseyi’nin politikleşeceği eleştirilerinin kendisini şaşırttığını belirten Duda, kendisinin bu çevrelerden beklentisini şöyle dile getirdi:
“Her iktidarın görevi vatandaşlarına hizmet etmektir, bizlerin de temel rolü bu. Yargı çevrelerine de böylesi bir refleksi tavsiye ediyorum. Yargıçlar özel, üstün bir kast değil, vatandaşa hizmet etmesi gerekenlerdir, kendilerinden beklenen budur.”
VETO EDİLENDEN ÇOK FARKLI
Cumhurbaşkanı Duda, Avrupa Komisyonu’nun yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünü çiğnediği gerekçesiyle 7’nci madde prosedürünü işleme koyma kararını da üstü kapalı olarak eleştirdi. İmzalamış olduğu Yüksek Yargı ve Ulusal Yargı Konseyi’nde değişiklik içeren iki yasanın geçen Temmuz ayında kendisi tarafından veto edilen şeklinden çok farklı olduğunun altını çizen Duda, düzenlemelerin bir önceki şekliyle emeklilik yaşını doldurmuş tüm yargıçların emekliye sevk edilmesini, yargıçların görevden alınması ve atanmasını Adalet Bakanı’nın kararına bırakıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Duda, geçen hafta mecliste kabul edilen yüksek yargıda yeni konseylerin kurulmasını sağlayacak, yargıç sayısını arttıracak yeni düzenlemenin temmuz ayında veto ettiği yasa ile bir tutulmasının kendisini hayrete düşürdüğünü belirtti.
Avrupa Adalet Divanı ile birlikte birlik hukukunun doğru uygulanmasından sorumlu olan Avrupa Birliğinin yürütme organı Avrupa Komisyonu, Polonya’nın hayata geçirdiği yargıda reform paketiyle yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünü çiğnediği gerekçesiyle AB Anlaşması’nın 7’nci maddesini devreye sokmuştu.