Güncelleme Tarihi:
ABD Başkanı Donald Trump, kendisini seçimlerde destekleyen aşırı sağcı, yabancı düşmanı, ırkçı Ku Klux Klan yandaşları ve neonazilerin de aralarında bulunduğu bu eylemleri adete görmezden geldi.
Olaylara karşı sessiz kaldı.
Ancak çeşitli çevrelerden gelen eleştirilen artması üzerine, şiddet eylemlerini kınarken, “Neonaziler ve ırkçılar suçlu ve hayduttur” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Ama bu tutumu da uzun sürmedi.
Bir iki gün sonra, “Her iki tarafın da suçu var” diyerek bir yerde aşırı sağcılara dolaylı bir biçimde arka çıktı.
Trump’ın aşırı sağcılara karşı kesin tavır koymaması, kendisinden önce aynı koltukta oturan George Bush ve oğul George W. Bush ile Barack Obama tarafından da çok açık bir biçimde eleştirildi.
***
Avrupa’ya bakıyorum...
Durum hiç de farklı değil.
Aşırı sağcılar geliyor...
Hem de koşarak.
Sırbistan’da. Sırbistan Radikal Parti seçimlerde yüzde 30.1 oranında oy alıyor.
İsviçre Halk Partisi (SVP) seçmenlerin yüzde 28.9’u tarafından destekleniyor.
Son parlamento seçimlerinde Avusturya’da Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) yüzde 17.5, Avusturya’nın Geleceği için İttifak (BZÖ) yüzde 10.7, Norveç’te İleri Adım Partisi yüzde 9.5, Macaristan’da Jobbik yüzde 16,7, Belçika’da Vlamms Belang yüzde 12, Danimarka’da Danimarka Halk Partisi (DF) yüzde 13.9, Slovakya’da Slovakya Ulusal Parti (SNS) yüzde 11.7, Bulgaristan’da Ataka yüzde 9.4, İtalya’da Lega Nord yüzde 8.3, Yunanistan’da Altın Şafak yüzde 7 ve Finlandiya’da Gerçek Finliler yüzde 4.1 oy aldı.
İngiltere’de Birleşik Krallık Bağımsız Partisi (Ukip) yüzde 12.6’yı buldu.
Fransa’da aşırı sağcı Milliyetçi Cephe (FN) yıllardır parlamentoda.
Hollanda’da ırkçı Geert Wilders’in liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV) de öyle.
Almanya’da aşırı sağcı Almanya Milliyetçi Demokrat Parti (NPD) güç kaybederken, sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) “Gümbür gümbür geliyoruz” diye çığlık atmaya başladı.
***
Nitekim AfD’nin 24 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) ardından üçüncü güçlü parti olarak Federal Meclis’e gireceğinden hareket edilmekte.
Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da aşırı sağcı ve sağ popülist partilerin güçlenmesi yabancı ve sığınmacı düşmanlığını artırmakta.
Federal Meclis’in verilerine göre yalnız bu yıl Haziran ayında aşırı sağ motifli 974 suç işlendi.
Aşırı sağcılar tarafından girişilen saldırılarda 36 kişi yaralandı.
Federal Kriminal Dairesi’nin (BKA) verilerine göre bu yılın ikinci çeyreğinde sığınmacılara dönük 50 saldırıda bulunuldu.
Bunlardan 46’sında aşırı sağcıların parmağı vardı.
Almanya’da aşırı sağcıların güçlenmesi yalnız yabancı ve Müslüman düşmanlığının artmasıyla sınırlı kalmayacaktır.
Bu tehlikeli gelişme, barış içinde birlikte yaşamı da olumsuz yönde etkileyecektir.
Tabii Almanya’nın imajına da zarar verecektir.
Bunu hiç şüphesiz sorumluluk taşıyan politikacılar ve sağduyulu insanlar da bilmektedir.
İşte o yüzden aşırı sağın güçlenmesine karşı hem gereken önlemler alınmalı hem de kararlı bir biçimde mücadele verilmelidir.
Hem de hiç vakit kaybetmeden.
Derhal...