Avrupa’nın umudu

Fransa’da pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız aday olarak katıldı.

39 yaşındaki Macron, ortanın solu veya sol liberal olarak değerlendirilen yeni bir politikayla bağımsız aday olarak yollara düştü.
11 adayın katıldığı ilk turda, toplam oyların yüzde 23.7’sini aldı ve en güçlü aday olarak 2’nci tura katılma şansını elde etti.
Ancak aşırı sağcı, ırkçı, yabancı düşmanı Ulusal Cephe’nin (FN) adayı Marine Le Pen, yüzde 21.5’le en fazla oy toplayan ikinci isim oldu.
Evet, Emmanuel Macron ve Marine Le Pen yarışacak 7 Mayıs’ta yapılacak ikinci turda.
Seçim akşamı ilk tahminler açıklandığında, hem Macron, hem de Le Pen cephesinden zafer çığlıkları yükseldiğine tanık olduk.

***
Seçim sonuçlarını Paris’te birlikte izleyen Macron taraftarları, üzerlerinde Emmanuel Macron-President (cumhurbaşkanı) yazılı mavi, sarı ve pembe tişörtlerle doldurdukları solanda “On va gagner” (Kazanacağız-kazanılacak) diyorlardı.
Saatler ilerledikçe ilk turu kaybeden muhafazakarların (Cumhuriyetçiler) adayı François Fillon ve Sosyalist Parti’nin (PS) adayı Benoit Hamon’un yenilgiyi kabullenip, taraftarlarına ikinci turda Emmanuel Macron’u destekleme çağrısında bulunmasıyla birlikte bu kez salondakilerin “Nous avons gagner” (Kazandık) sesleri daha yüksek çıkmaya başladı.
Ancak aynı akşam aşırı sağcı Marine Le Pen’in, Marine Presidente (cumhurbaşkanı) yazılı mavi tişörtlü taraftarları, seçim sonuçlarını birlikte izledikleri 26 bin nüfuslu Henin-Beaumont kentindeki parti etkinliğinde, adeta bayram ediyorlardı.
Çünkü liderleri Marine Le Pen, ikinci tura yükselmişti.
Bu, FN’nin şimdiye kadar aldığı en yüksek oy oranıydı.
Baba Jean Marie Le Pen, 2002 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 16.8, 2007’de yüzde 10.4 oy alırken, 2012 yılındaki seçimlerde toplam oyların yüzde 17.9’unu alan kızı Marine Le Pen, işte bu sefer yüzde 21.7’yle ikinci turda yarışma hakkını elde etmişti.
4 Ekim 1958 tarihinde yeni başkanlık sistemiyle birlikte başlayan Fransa’daki 5’inci Cumhuriyet döneminde bu bir ilkti.
5’inci Cumhuriyet’in yaklaşık 60 yıllık tarihinde ilk kez hem muhafazakar (Cumhuriyetçiler) kanadın hem de sosyalistlerin adayları ikinci tura yükselememişti.

***
Evet, ikinci turda Emmanuel Macron ile Marine Le Pen yarışacak.
Yani Avrupa yanlısı Macron ile Avrupa karşıtı Le Pen arasında geçecek bu yarış.
Fransız seçmenler, 7 Mayıs’ta daha demokratik bir Avrupa, daha açık bir toplum, komşularla ve mütetfiklerle iyi ilişki, azınlıkları sadece tolere etmeyen, onları eşit haklara sahip yurttaş olarak gören Emmanuel Macron ile Fransa’nın Avrupa Birliği’nden (AB) uzaklaştırılmasını (Frexit), Euro yerine yeniden Fransız para birimi Frank’a dönülmesini, ülkenin kapılarının göçmenlere ve özellikle de Müslümanlara kapatılmasını isteyen ırkçı Marine Le Pen arasında tercihlerini yapacaklar.
Şu ana kadar yapılan kamuoyu yoklamaları da, ilk turdaki yenilgiden sonra bazı adayların çok açık bir biçimde taraftarlarına “2’nci turda Macron’u destekleyelim” çağrıları da, 7 Mayıs akşamı Avrupalıların “Umut ışığı”, Fransızların çoğunun “Harika çocuk” gözüyle baktıkları Emmanuel Macron’un Elysee Sarayı yolunun açılacağını gösteriyor.
Ancak o kadar da emin olmamak lazım.
Çünkü geçtiğimiz yıl hiç beklenmedik sonuçlara tanık olduk.

***
Birleşik Krallık’ta (İngiltere) ülkenin AB’de kalması veya terk etmesi için yapılan referandumda, çoğunluğun “Evet” demesine hiç de ihtimal verilmiyordu.
Ama referandumu Brexitçiler, yani “AB’yi terk edelim” diyenler kazandı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), Hillary Clinton’ın ülkenin ilk kadın devlet başkanı olmasına kesin gözüyle bakılıyordu.
Ama seçimleri Hillary Clinton değil, popülist söylemlerle politika sahnelerine çıkan milyarder işadamı Donald Trump kazandı.
İşte bu yüzden Fransa’da kamuoyu yoklamalarına, yapılan tüm analizlere ve projeksiyonlara rağmen, daha şimdiden Macron’a Fransa’nın en genç cumhurbaşkanı gözüyle bakmamalı.
Ama her şeye rağmen gönüller Macron’dan yana.
Umarız 7 Mayıs’ta Fransız seçmenler, hem kendilerinin hem de diğer Avrupalıların umut ışığını söndürmezler.