Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin Viyana Büyükelçiliğinde Avusturyalı ve Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yeneroğlu, başta Avusturya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin, PKK’yı ‘İşçi Partisi’ gibi tanımlamasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
“DEAŞ terör örgütü ne kadar tehlikeli ise PKK terör örgütü de o kadar tehlikelidir” diyen Yeneroğlu, DEAŞ gibi bir terör örgütüne Avusturya’da kimsenin müsaade etmeyeceğini, buna karşılık terör örgütü PKK’nın bu ülkede rahatlıkla propaganda yapabildiğini vurguladı.
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’YA GÖZ YUMULUYOR
Yeneroğlu, Avusturya’da PKK’ya sempatiyle yaklaşıldığını ve PKK’nın yaptıklarına göz yumulduğuna dikkati çekerek, “Düşünün, Avusturya’nın herhangi bir komşu ülkesinin, Avusturya’da her gün terör eylemleri yapan ve insanların ölmesine neden olan bir terör grubuna alan açarak, propaganda, finansal destek olanağı sağlanmasını nasıl kabullenebilir. Aynı şekilde Türkiye ve Avusturya arasında da bu durum kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Yeneroğlu, her fırsatta Türkiye’ye insan hakları dersi vermeye çalışanların, insan hak ve özgürlüklerini ortadan kaldırmaya yönelik eylemleri gerçekleştiren terör örgütüne müsamaha göstermesinin tutarsız olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Bazen birileri ortaya çıkıyor, sanki insan hakları kendilerini tanımlayan bir şeymiş gibi, sadece başkaları ile ilgili bir iddiaymış gibi, bunu devamlı dile getiriyorlar. Örneğin, Avusturya’da aralıkta seçimler var, masumlaştırarak ‘sağcı popülist’ dediğimiz ama basbayağı ırkçı söylemlerde bulunan aday, seçimleri kazanırsa o zaman Avusturya’nın demokrasi, insan hakları noktasında Avrupa’nın hasta adamı olma hususunda emin adımlarla yürüdüğünü göreceğiz.”
CİDDİ KAYGI UYANDIRIYOR
Avrupa’da sağa ilginin arttığına işaret eden Yeneroğlu, başta Avusturya olmak üzere Avrupa’daki Türkiye kökenli vatandaşların, siyasete katılarak bu duruma tepki göstermeleri gerektiğini dile getirdi. Yeneroğlu, Avrupa’da aşırı sağcı partilere gösterilen teveccühün ciddi kaygı uyandırdığını belirterek, Avusturya, Almanya ve Fransa’da sağ partilerin önlenemez şekilde yükseldiklerini, ırkçı söylemlere sahip partilerin Avrupa’nın varlığını oluşturan temel değerleri kısıtlamak istediklerini ve özellikle bu ülkelerdeki Müslüman azınlıkların haklarının kaldırılması yönünde çalıştıklarını vurguladı.