Güncelleme Tarihi:
AVRUPA Adalet Divanı’nın kararının Müslümanlara karşı ayrımcılığı tetikleyeceği vurgulanan Uluslararası Af Örgütü’nün İsveç şubesinin açıklamasında, şöyle denildi: “Çok sorunlu ve talihsiz bir karar. Karar, işverenlerin Müslümanlara, özellikle dini inançları nedeniyle başörtüsü takan kadınlara ayrımcılığını yasal hale getiriyor. Söz konusu Müslüman kadınların kamuda çalışması daha da zorlaşacak. Ayrıca bu kararla kimlik ve görünüm politik çekişmelerin hedefi haline gelecek. Bu nedenle mahkemeler aldığı kararlarla insanları ön yargılardan korumalı.”
İŞ HAYATINDAN DIŞLANACAKLAR
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Teşkilatları Genel Sekreteri Bekir Altaş da ayrımcılıkla mücadele konusunda atılması gereken birçok adım varken, AB Adalet Divanı’nın, kararıyla işverenlere suiistimale açık bir alan bıraktığını belirtti. Altaş, “Karar çok yanlış bir adım olmakla birlikte, suiistimal edilmeye oldukça açıktır. Verilen bu kararla başörtülü kadınlar yine mağdur edilmiştir. Başörtülü kadınlar böylelikle çalışma hayatından uzaklaştırılmış, ekonomik bağımsızlıklarını yitirmeye mahkum edilmiştir” dedi.
TARTIŞMALARIN SÜRECEĞİNİ GÖSTERİYOR
Almanya İslam Konseyi (IR) Başkanı Burhan Kesici, son zamanlarda Avrupa’da mahkemelerin başörtüsüne ilişkin kararlar verdiğine işaret ederek, “Bunlar Avrupa’daki Müslümanlar için iyi haber değil. Başörtüsü tartışması aslında çoktan bitmiş olması gerekiyor, Müslümanlar için bir hak olması lazım. Yalnız bu yeni yasaklar ileride de bu konudaki tartışmaların devam edeceğini gösteriyor” diye konuştu. Söz konusu kararın Almanya’ya da yansıyacağını belirten Kesici, bunun bu ülkede Müslümanları uzun bir zaman meşgul edeceğini kaydetti.
ÖZGÜRLÜKLERE AYRILIK OLUŞTURUR
DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa, “Bir Müslüman kadının Almanya’da okumuş, iş sahibi olmuş, kendi kimliği oluşmuş, başörtüsü ile çalışmak istiyorsa ve bunun önüne bir engel çıkarılıyorsa, bu anayasadaki din özgürlüğüne aykırılık teşkil eder. Yazık. Üniversite okumuş, çalışacak hale gelmiş, bir kariyer sahibi olmuş hanımların başörtülü veya başörtüsüz, nasıl çalışacaklarına kendileri karar vermeliler. Bu ister bürokraside olsun, ister ticari alanda, ister devletin memuru statüsünde olsun, bir insan Müslüman ise bir kadın başörtülü çalışmaya karar vermişse o karara herkesin saygı duyması gerekir” dedi.
AYRIMCILIĞA KAPI AÇILDI
Müslümanlar Merkez Konseyi’nden (ZMD) yapılan açıklamada da, AB Adalet Divanı’nın kararının Alman Anayasa Mahkemesi kararına tamamen zıt olduğuna vurgu yapıldı. Açıklamada, AB Adalet Divanı yargıçlarının bu kararla Avrupa’daki Müslüman kadınların ayrımcılığa uğramaları konusunda kapıları açtığı kaydedildi.
AVRUPA ADALET DİVANI NASIL BİR KARA ALDI?
Avrupa Adalet Divanı, iş yerlerinde çalışanların ‘görünür bir biçimde dini, siyasi, felsefi sembolleri taşımaları’ hakkında Belçika ve Fransa’dan yapılan iki başvuruyu karara bağlamıştı. Mahkeme, ‘işverenlerin, çalışanların iş yerlerinde iç kurallar gereği herhangi bir siyasi, felsefi veya dini sembolün görünür kullanımını yasaklamasının doğrudan ayrımcılık teşkil etmediğine’ hükmetmişti. Her iki davada da Belçika ve Fransa’daki temyiz mahkemeleri, Avrupa Adalet Divanı’nın, AB içtihatları doğrultusunda konuyla ilgili mütalaa vermesini istemişti.