Güncelleme Tarihi:
Gazze’de tünellerden yürütülen direniş yüzünden karadan ilerleyemeyen ve önceki savaşlara göre ciddi kayıp veren İsrail üzerinde baskı artarken Filistinli örgütler de şartlarını kabul ettirmek için direniyor.
GAZZE’deki savaşın 17’nci gününde ateşkes için diplomatik çabalar yoğunlaşırken Filistinli kaynaklar 48 saatte sonuca varılmasını umduklarını dile getirdi. Gazze’de bu kez tünellerden yürütülen direniş nedeniyle karadan ilerleyemeyen ve önceki savaşlara nazaran ciddi kayıplar veren İsrail üzerinde ateşkes baskısı artarken Filistinli örgütler de kendi şartlarını kabul ettirmekte ısrar ediyor. Hamas ve İslami Cihad dışındaki örgütlerin çatı kuruluşu Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKHC) Gazze’deki örgütlerin ateşkes şartlarına destek açıklaması Filistin tarafının pozisyonunu güçlendirdi.
AĞIR BEDELİN KARŞILIĞI OLMALI
Hürriyet’e konuşan Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri “FKÖ Yürütme Kurulu’nun bildirisinden sonra ateşkes şartları bütün Filistinli örgütlerin şartları haline geldi. Bu Filistin’de pozisyonumuzu güçlendirdi. Artık iç cephenin geri adım atması imkânsız. Bize yönelik baskı girişimleri başarısız olacak” dedi. Hamas hükümetinin sözcüsü İhab el Gusseyn müzakerelerde nereye kadar taviz verebilecekleri konusunda Hürriyet’e “Herhangi bir anlaşma sınırların açılması ve eski ateşkes anlaşmalarına uyulması dahil Filistinli grupların üzerinde mutabakata vardığı şartları içermelidir. Ağır bedel ödüyoruz bunun karşılığı iyi bir anlaşma olmalı” ifadelerini kullandı. FHKC sözcüsü Hani Sevabda ise İsrail’in öne sürdüğü silahsızlanma ve tünellerin kapatılması taleplerini kabul etmelerinin imkânsız olduğunu belirtti.
MISIR ÖNEMSENİYOR
Ateşkes çabalarına yakın bir kaynak; ABD, Mısır ve Katar’ın baş aktör olduğu arabuluculuk çalışmalarında Filistinli örgütler üzerinde uluslararası baskı kurulduğunu belirterek “48 saat içinde ateşkes şartları oluşabilir. Arabuluculuğun sağlamak istediği şey direnişçilerin minimum şartlarını karşılayacak ve İsrail’in yenilmediği hissini yaratacak bir anlaşma” dedi. Gazzeli kaynak şöyle konuştu: “Direniş aylarca sürebilir. Ama Arap ülkeleri, ABD ve AB’nin baskısı sonuç verebilir. Direnişçi gruplar ABD ve Katar’ın rolünün Gazze’den yana olmayacağına inanıyorlar, Mısır’ın rolünün tekrar öne çıkmasını istiyorlar. Çünkü Mısır önemli bir tek çıkış kapısı. Mısır’ın öne sürdüğü şartlarda Filistin lehine değişiklik beklentisi var.”
ASGARİ ŞARTLAR
Filistinlilerin şartları şunlar: “İsrail saldırılara ve operasyonlara son vermeli; Kapılar insan ve mal geçişine açılmalı; Refah kapısı 24 saat açık tutulmalı, balıkçıların avlandığı deniz şeridi 12 mile çıkartılmalı; sınırlardaki tarlaların ekip biçilmesine izin verilmeli; Şalit Anlaşması ile bırakılıp sonra tekrar içeri alınanlar bırakılmalı, savaşta yıkılan Gazze’nin imarı için Şarm el Şeyh’te yardım konferansı düzenlenmeli.”
KANLI BİLANÇO
Gazze’de 170’i çocuk 718 Filistinli öldü. Yaralı 4300. İsrail tarafında 32 asker 2’si sivil 34 kişi hayatını kaybetti. 1 Taylandlı işçi de öldü.
FİLİSTİNLİLER KİLİSEYE SIĞINDI
RUM Ortodoks Kilisesi Saint Porfiryus’un avlusu ana-baba günü. Savaş zamanında Gazzelilere sığınak olan yerlerden biri. Ağır bombardıman altındaki Şicaiyye ve Beyt Hanun gibi yerlerden kaçan 400’ü aşkın insan Mutran (Papaz) Aleksiyus’un açtığı kapıdan içeri girdi. Gazze’nin tarihi bölgesi Zeytun’da 1400 kadar cemaate sahip kilise ile Katib Vilaye Camisi sırt sırta. Yan yana yükselen ama normal zamanlarda birbirine bigâne kalan çan ile hilâl kara gün dostu oldu. Şicaiyye’den gelen bir grup insan Rasi el Tali sokağında “Nereye sığınalım, bizi kiliseye alırlar mı” diye kendi aralarında konuşurken Aleksiyus kapıyı açıp “Buyurun, misafirimiz olun, üç günlük sahur ve iftarlarınızı karşılayabiliriz, buna gücümüz yeter” diyerek insanları içeri aldı. İbadethaneye sığınanların sayısı 400’ü bulurken insani yardım kuruluşları devreye girerek kilisenin yükünü sırtlandı. Şicaiyyeli öğretmen Mahmud Ebu Zehra “22 kişilik aile olarak buraya sığındık. Normal koşullarda kilisenin kapısını çalmayız. Ama aramızda sorun yok, hepimiz Filistin’in bir parçasıyız” dedi.
BU DEFA NİYE FARKLI
Filistinli örgütlerin 2008 ve 20012’den farklı olarak bu kez sergilediği kararlılığının altında şunlar yatıyor:
Hamas, Cihad ve FHKC ortak hareket ediyor.
Hizbullah’ın öğrettiği taktikleri uygulayan Filistinli örgütler son savaştan sonra direnişi tamamen yeraltına indirdi. Kazılan yüzlerce tünelle roket fırlatma rampalarını gizledi. Tünellerden açılan gözler roketlerin yeraltından fırlatılmasına imkân verirken yerinin saptanmasını da zorlaştırıyor. İsrail sınırlarına kadar uzanan bu tüneller sayesinde atış menzili de genişledi.
Filistinliler tüneller sayesinde İsrail’in karadan ilerlemesine engel oluyor. Erez, Sofa, Şicaiyye ve Ayn el Salise’de İsrail sınırına geçip arkadan çevirme yapan Filistinliler, İsrail ordusuna ağır kayıplar verdirtti.
İran, Suriye ve Hizbullah’tan silah eğitimi alan Filistinli örgütler 2008’deki savaştan sonra kendi silahlarını üretmeye başladı. Hamas belli ölçülerde seri üretim yapabilecek duruma ulaştı.
Filistinliler farklı silahlar kullanarak şaşırttı ve silah stokunun aylarca yetebileceği mesajı verdi.
Filistinlilere göre İsrail’in yenilmezliği efsanesi yok edildi.