Aslan gibi geldi, kuzu gibi gitti

Güncelleme Tarihi:

Aslan gibi geldi, kuzu gibi gitti
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 09, 2009 17:35

Pazar günü yılın 3'üncü ayının ortasına geleceğiz. Eski Roma'dan günümüze uzanan 'İdes of March' ( 15 Mart) inancına göre bu tarihten korkmak lazım.

Haberin Devamı

Ãœnlü Ä°ngiliz yazarı William Shakespeare'ın aynı isimdeki sahne oyunundan öğrendiÄŸimize göre Julius Caesar M.Ö.44'üncü yılda 15 Mart günü bir falcı tarafından '' Bugün sokaÄŸa çıkma, felaket görüyorum senin için talih kartlarımda.'' diye uyarılıyor. Roma'nın güçlü lideri kulak asmıyor uyarıya, gün ortasında suikaste kurban gidiyor.  Caesar'ı arkasından bıçaklayan, en güvendiÄŸi adamı Brütüs. Julius Caesar'ın son nefesini verirken '' Sen de mi Brütüs?'' ÅŸeklinde ÅŸaÅŸkınlık yakınması toplumlarda kalleÅŸliÄŸe en iyi atıfta bulunulan deyim.Â

 15 Mart aynı zamanda Roma'lılar için 'Harp Tanrısı Mars'ı şenliklerle kutlama günü. Harpler gibi soğuğu da sevmediğim için Mart'a hiç sempatim yok, bence ayların en zalimi. Çocuklukta duyduğumuz ''Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır'' yerine '' Aslan gibi geldi, kuzu gibi gitti.'' darbımeseline daha fazla sempati duyuyorum. Azgın Mart sonunda ilkbahar önünde kuzulaşıyor.

Haberin Devamı

Geçen hafta Mart soğuğuyla kaçınılmaz birlikteliğimiz oldu. Pazartesi sabahı pencereden dışarı baktığımda cadde, sokaklar, evlerin damlarına hakim renk kar beyazı idi. Doğu Nehri üzerinde buz kitleleri kuzeyden Manhattan'ın güney ucundaki Hürriyet Anıtı'na yönelmiş iniyordu.  Televizyonda hava haberleri, New York'un kar fırtınası içinde olduğunu tekrarlıyordu. Soğuk eksi 24 derece, rüzgar hızı saatte 30 mil.

Bu havada ofise gitmek dahi cesaret işi. Central Park'ta kar birikimi  20 cm.e çıkmış. Ofiste yapmam gereken işler var. Kazak, ceket, palto, kaşkol, şapka,eldivenle donanıp yola dökülüyoruz. Binadan çıkarken emektar postacıyla burun buruna geliyoruz. Çehresine allar basmış soğuktan. El arabası paketler,zarflarla  dolu. '' Bu havada posta dağıtılır mı?'' diyorum. Posta idaresinin klasik sloganıyla yanıt veriyor: '' Gün ışığında da, yağmur selinde de posta yerine teslim edilir.''

Sıcak evden sokağa çıktığımda kemiklere işleyen bir soğukla karşılaşıyorum. Ayakkabılarım karla kaplanıyor bir kaç dakikada. Yollar boş. Tek tük özel arabalar geçiyor. Belediye kamyonları karların erimesi için sokaklara tuz döküyor, süpürücülerle kar birikimlerini yayarak trafiği hızlandırmaya çalışıyorlar. New York'a kuş bakışıyla sütbeyazı altında. 9 milyon insanın yaşadığı şehirde hayat durmuş, duracak.  New York doğaya karşı 1-0 mağlup. Şans eseri çıkagelen bir taksiyle ofise geliyorum. TV'lerde Belediye Başkanı Michael Bloomberg'in  '' Okulları kapatıyoruz fırtına geçinceye kadar.'' diye ailelere sesleniyor. Oysa geç kalmış Bloomberg, çocukların bir kısmı otobüslerle okula gitmişler. Belediye Başkanı 1500 aracın kar temizlediğini vurguluyor ama işleri kolay değil, şehrin sokak uzunluğu 6 bin mil.

Haberin Devamı

Bir kanalda atlatma haber dikkatimi çekiyor.TV muhabiri :'' New York'un korunmasına görevli 2 bin FBİ ajanı ( resmi devlet polisi) kar izni aldılar, işbaşı yapmıyorlar. Metro bekleyen bir kadın '' Kardan korkan bu ajanlar teröre karşı bizi korumak için ağustos ayını mı bekleyecekler, çocuklarım dahi okula gitti bugün.'' derken öfkeyle burnundan soluyor. Times Square'de turistlerin gözdesi ''Çıplak Kovboy'' yarım çizme, kovboyların Stetson şapkası, mendil boyu külotu içinde gitarına abanmış Rock şarkıları söylüyor. Meydan karşısındaki FBİ ofisi bomboş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!