‘Askeri polisleri yerleştirebiliriz’

UZAKDOĞU ülkelerine gerçekleştireceği ziyaret öncesinde Vietnam ve Çin medyasına Suriye’deki son gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Suriye ile Türkiye sınır bölgesinde kurulması planlanan tampon bölgeye, Rusya, askeri polis kuvvetlerini yerleştirilebilir. Şu anda askeri yetkililer düzeyinde bu tampon bölgenin teknik detayları görüşülüyor” dedi. “Soçi’de 14 Şubat’ta yapılan üçlü Astana zirvesinde Suriye ile Türkiye arasındaki sınır bölgesi detaylı biçimde liderler tarafından ele alındı.

ADANA MUTABAKATI

Biz Rusya olarak, Suriye-Türkiye sınır bölgesinde terör konusunda Suriye ile aralarında bulunan 1998 Adana Mutabakatı temelinde çözüm bulunabileceğini savunuyoruz. Çünkü bu anlaşma tamamen terörle mücadeleyi kapsıyor ve Türkiye’ye gerektiğinde Suriye topraklarına belirli mesafede müdahale imkânı sağlıyor” diyen Lavrov, “Tabi askeri yetkililer arasında hassas görüşmeler yapılıyor. Bir taraftan Türkiye’nin terör endişeleri bertaraf edilmesi gerekirken, diğer taraftan yasal Suriye yönetiminin de bunu kabul etmesi söz konusu. Suriye’nin diğer bölgelerinde ateşkes ilan edildiğinde ve kavgalı tarafların ayrıştırılması sürecinde Rusya askeri polis gücü başarılı çalışmalar sergiledi. Dolayısıyla Rusya’nın Suriye’deki bu deneyimi Türkiye ile Suriye sınır bölgesinde de uygulanabilir” ifadelerini kullandı.

ASTANA ÜÇLÜSÜ

Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınır hattında tampon bölge oluşturulması görüşmelerine katılan Astana üçlüsü arasında birtakım farklılıklar bulunduğu vurgusunu da yapan Lavrov, “Bilindiği üzere Rusya ile İran Suriye yönetiminin resmi davetiyle bu ülkede uluslararası terörizm ile mücadele ediyor. Bu bağlamda Suriye yönetimi özellikle üçüncü tarafın, Türkiye’nin Suriye topraklarındaki varlığından hoşnut değil. Ancak biz Astana üçlüsü olarak Türkiye’nin Suriye sınırındaki endişelerini anlayışla karşılıyor ve Türkiye güvenliğini dikkate alıyoruz. Tabi ne yarın ne de ileri bir tarihte Suriye topraklarında Astana üçlüsünün ortak bir askeri harekât düzenlemesi söz konusu olmayacak. Batılı ülkelerden farklı olarak Astana üçlüsü olarak şu ana kadar böyle bir ortak askeri harekâta girmeden de kavgalı tarafları ayrıştırmada başarı kaydettik. Suriye’de günümüzde bu sayede silahlar genelde susuyor. Batılı ülkeler ise işler iyice karışınca da tepeden bakarak menfaatlerine uygun hakemlik yapak istiyor” dedi.

TUTUM DEĞİŞİKLİĞİ

Sergey Lavrov’un son mesajları ABD Başkanı Donald Trump’ın Aralık 2018’de Suriye’den tamamen çekilme kararını ilan etmesinden hemen sonra, Fırat’ın doğusu ve Menbiç’i kontrol eden PYD’nin, “ABD’nin yerine Şam rejimi değil, Ruslar gelsin” görüşünün Moskova tarafından ilk defa olumlu karşılandığı şeklinde yorumlandı. ABD’nin çekilme kararının ilan edildiği ilk günlerde Rusya’nın resmi görüşü “ABD’nin çekileceği bölgeler Şam yönetimine devredilmeli” şeklindeydi. Geçen perşembe ise ABD yönetimi Suriye’den tamamen çekilme kararından çark ederek, bu ülkede yüzlerce askerin kalacağını açıklamıştı.

MUHALİFLERE MESAJ

Suriye krizinin masaya yatırıldığı ikinci siyasi platform Cenevre sürecinin tükendiği imasında da bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Batılı devletler Suriye krizine çözüm ararken genelde ülkeden kaçarak Körfez ülkelerine ve Avrupa’ya kaçan muhalefeti görüşmeci olarak lanse ediyordu. Biz bu kişilerin artık mülteci statüsünde olduklarını ve Suriye’nin geleceği görüşmelerinde söz sahibi olamayacaklarını söylüyoruz. Astana üçlüsü ise fiilen Suriye’de sahada birbiriyle savaşan hükümet ve muhalefet taraflarını toplamayı başardı, silahların susmasına ve siyasi sürecin başlatılmasına ön ayak oldu. Bu hususu bize göre çok önemli çünkü ancak Suriye içinde kalan bu güçler ülkeye barışın gelip gelmeyeceğini belirleyebilir” dedi.

LAVROV: ‘TÜRKİYE İLE KÜRTLER HAKKINDA BAKIŞIMIZ FARKLI’

Türkiye ile Rusya arasında Suriye’deki Kürtler hakkında belirli görüş ayrılıkları bulunduğunu da verdiği demeçte ilk defa açıkça dile getiren Lavrov şöyle dedi: “Suriye’de mevcut Kürt gruplar arasında kimin terörist, kimin barışçıl muhalif sayılacağı hususunda Türkiye ile ortak görüşe varamadığımız doğru. Türkiye’nin bu hususta bizden farklı görüşleri var. Türkiye’nin özellikle terörizm konusundaki hassasiyeti çok iyi anlamakla birlikte eninde sonunda buğdayı yabani otlardan da ayırt etmek gerekecek. Suriye’deki Kürt azınlığı meselesini mercek altına alarak hangi gurupların gerçekten kanıtlarıyla terörist sayılacağını belirlemek gerek.”

WSJ: ABD ASKERLERİ MENBİÇ’TE KALACAK

ABD yönetiminin Suriye’deki askeri varlığını sürdürme kararının yankıları sürerken, yeni bir detay ortaya çıktı. Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Amerikan askerlerinin Menbiç’te de (Münbiç) kalacağını yazdı. Buna göre bu askerler, Türk birlikleri ile bu bölgede ortak devriyeye de devam edecek. İkinci ABD askeri birliği Fırat’ın doğusunda konuşlanmaya devam edecek. Bu bölgedeki ABD birlikleri yerel milis güçlerini terör örgütü DEAŞ’a karşı eğitmeye devam edecek. Üçüncü Amerikan askeri birliği güneydeki el Tanf kentinde kalacak. Bu birlik hem DEAŞ’a karşı hem de artan İran etkisine karşı görev yapacak. Ama eğitim-danışmanlık görevi vermeyecek. WSJ, Suriye’de herhangi bir Amerikan askeri varlığının devamının, ABD’nin bu ülkenin kuzeydoğusundaki hava sahasını kontrol etmeye devam edeceği anlamına geleceğini de yazdı.