Aşırı sağcı ‘Britain First’ yöneticilerine hapis

İngiltere’nin güneydoğusundaki Folkestone Ceza Mahkemesinde bugün görülen davada, dini inançlara yönelik tacizden Fransen’e 36 hafta, Golding’e de 18 hafta hapis cezası verildi. Davaya bakan Yargıç Justin Barron, ikilinin eylemlerinin, Müslümanlara ve İslam’a karşı olan düşmanlıklarını kanıtladığını ifade etti.
İkili, geçen mayısta, tecavüzden hüküm giyen bir grup Müslüman erkek hakkında bazı broşürler dağıtılmasıyla sosyal medya hesaplarında ırkçı görüntüler yayınlanmasının ardından gözaltına alınmıştı. Mahkemede gösterilen bir görüntüde, Fransen’in bir davalının evine giderek, kapısında ırkçı ifadelerle bağırdığı görülüyor.

TRUMP’TAN YARDIM İSTEMİŞTİ
ABD Başkanı Donald Trump, geçen kasımda Twitter hesabından Fransen’in yayınladığı 3 İslamofobik videoyu yaklaşık 45 milyon takipçisiyle paylaşmıştı. Fransen de videolarını Twitter hesabından paylaşan Trump’a teşekkür etmiş ve “Hapse atılmadan önce bana yardım etmenizi, müdahalede bulunmanızı istiyorum” ifadesiyle Trump’tan yardım istemişti.
Fransen, önceki yıl da başörtülü bir kadına sözlü tacizden yargılanmış ve ‘nefret suçu’ işlediği sabit görülerek 2 bin sterlin cezaya çarptırılmıştı.
Grubun, zaman zaman ülkedeki camilerin önünde İncil ve Müslüman toplumunu suçlayıcı içeriklerin yer aldığı broşürler dağıttığı biliniyor. Birleşik Krallık’ta yaklaşık 3 milyon Müslüman, ülke nüfusunun yüzde 5’ini oluşturuyor.

‘TERÖR LİSTESİNE ALINSIN’
Yaklaşık 6 bin üyeli ‘Britain First’ grubu, 2010’da Müslüman ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen İngiliz Ulusal Partisinin (BNP) eski üyeleri tarafından kurulmuştu. İngiliz parlamentosunda geçen kasım ayında aşırı sağ ile ilgili yapılan oturumda bazı milletvekilleri, Britain First’ün terör listesine alınmasını istemişti.
İçişleri Bakanı Amber Rudd, listenin sürekli gözden geçirildiğini ve kriterlere uyan başka örgütlerin de listeye girebileceğini kaydetmişti.
Önceki yıl haziranda uğradığı saldırıda hayatını kaybeden İşçi Partili kadın milletvekili Jo Cox’un katili Thomas Mair’in saldırı sırasında defalarca “Önce Britanya” diye bağırdığı iddia edilmişti.