Güncelleme Tarihi:
Avrupa’da aşırı sağcılar provokasyon için yine harekete geçti. Bir grup Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) taraftarı, Arnhem Belediyesi’nden aldıkları izinle Kur’an-ı Kerim yakmaya çalıştı.
Kentte yaşayan Türkler ve Müslümanlar, çirkin eylemin yasaklanması için belediyeye başvurdu ancak talepleri reddedildi.
Bunun üzerine aşırı sağcı PEGIDA taraftarları ise polis koruması eşliğinde çirkin eylemi gerçekleştirmek için harekete geçti.
Ancak Müslümanlar da oradaydı. Bir İslam düşmanı Kuran’ı yakmaya çalışırken müdahale ettiler ve eyleme engel olmaya çalıştılar. Polis ise PEGIDA’cıları durdurmaya çalışan Müslümanlara copla müdahale etti.
‘FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ BAHANESİ’
Konuyla ilgili bir açıklama yapan DENK Partisi Arnhem Belediye Meclis Üyesi Yıldırım Usta, şunları söyledi: “PEGIDA’nın Arnhem’de gerçekleştirmeye çalıştığı Kur’an-ı Kerim yakma eyleminde, Belediye Başkanı Ahmed Marcouch’un izni oldukça çarpıcı bir durumdur. Bu açıkça nefret içeren ve Müslümanlara hakaret eden aşağılık eyleme müsaade etmek ve PEGIDA’ya polis eskortu sağlamak, adeta bu hakareti desteklemek anlamına gelmektedir. DENK Partisi grubu olarak, resmi bir talep ile belediye başkanına bu nefret eyleminin derhal yasaklanması çağrısında bulunduk. Ne yazık ki, olumlu bir cevap alamadık. Fikir özgürlüğü bahanesi altında bu açıkça nefret suçu görmezden gelindi. Güvenlik ve asayiş endişelerimize rağmen iptal talebimiz dikkate alınmadı.
‘FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ BAHANESİ’
Konuyla ilgili bir açıklama yapan DENK Partisi Arnhem Belediye Meclis Üyesi Yıldırım Usta, şunları söyledi: “PEGIDA’nın Arnhem’de gerçekleştirmeye çalıştığı Kur’an-ı Kerim yakma eyleminde, Belediye Başkanı Ahmed Marcouch’un izni oldukça çarpıcı bir durumdur. Bu açıkça nefret içeren ve Müslümanlara hakaret eden aşağılık eyleme müsaade etmek ve PEGIDA’ya polis eskortu sağlamak, adeta bu hakareti desteklemek anlamına gelmektedir. DENK Partisi grubu olarak, resmi bir talep ile belediye başkanına bu nefret eyleminin derhal yasaklanması çağrısında bulunduk. Ne yazık ki, olumlu bir cevap alamadık. Fikir özgürlüğü bahanesi altında bu açıkça nefret suçu görmezden gelindi. Güvenlik ve asayiş endişelerimize rağmen iptal talebimiz dikkate alınmadı.