Güncelleme Tarihi:
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki silahlı muhalif güçler tarafından yıkılmasının ardından başkent Şam’da devletleşme çalışmaları devam ederken, bölgede etkinliğini yitiren İran’ın müdahalesiyle eski rejimin kalıntıları provokasyon peşinde koşuyor. Gerginlik, Suriye’de yeni yönetimin eski rejim askerlerinden, istihbaratçılarından ve rejime bağlı unsurlardan silahlarını teslim etmesini istemesi üzerine başladı. Eski rejimle beraber çalışan Nusayri/ Alevi gruplar silahlarını teslim etmeyi reddedince tansiyon yükseldi. Tartus kırsalında Alevi silahlı gruplarla silahlarını teslim etmesi için görüşmek maksadıyla Şam’dan gönderilen heyete saldırı düzenlenmesi ve14 güvenlik mensubunun öldürülmesi bardağı taşıran son damla oldu.
TÜRBE OYUNU TUTMADI
Halep’te Aleviler için kutsal sayılan Seyyid Ebi Abdillah El Hüseyin’in türbesinin yakılmasına dair görüntülerin sosyal medyada yayılması üzerine Humus, Cebele, Tartus ve Lazkiye kentlerinde protesto gösterileri düzenlendi. Olayların büyümesi üzerine bu kentlerde önceki gün saat 08:00’a kadar sokağa çıkma yasağı getirildi, bölgeye ek kuvvetler gönderildi. Türbe görevlileri açıklama yaparak, bu görüntülerin eski olduğunu ve türbenin yeni Suriye hükümetinin himayesinde olduğunu açıkladı.
Şİİ İMAMLAR ÖN PLANDA
Diğer yandan gösterilerde kaydedilen görüntülerde kalabalığı yönlendiren kişinin İran’a yakın Şii İmam Lokman Bedrgarh olduğu ortaya çıktı. Bedrgarh’ın Nusayri grupları Yeni Suriye Yönetimi’ne karşı isyana teşvik ettiği belirtildi. Diğer yandan gözaltına alınan birçok kişinin üzerinden Lübnan kimliği çıkması, olayların arkasında Hizbullah’a bağlı milislerin de olabileceği yorumları yapıldı.
İRAN NE YAPMAK İSTİYOR
Suriye’de yaşanan olayların öncesinde İran’dan peşpeşe açıklamalar gelmişti. İlk olarak ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, “Suriyeli gençlerin kaybedecek bir şeyleri kalmadı. Suriye’de güçlü bir hareketin ortaya çıkacağını öngörüyoruz” diyerek ayaklanma imasında bulunmuş, “Lübnan’daki iç savaştan Hizbullah doğmuştu. Suriye’de de aynısı olabilir” ifadesini kullanmıştı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi de HTŞ’ye karşı gösteriler başlar başlamaz, “Esad rejimi devrilse de Suriye’de birçok gelişme yaşanıyor. Suriye’nin geleceğinde kimlerin etkili olacağını konuşmak için henüz çok erken” şeklinde konuştu. İslam Devrim Muhafızları Ordusu’nun eski komutanı olan Güvenlik Konseyi üyesi Tümgeneral Muhsin Rızai, Suriye’deki çatışmalara desteğini resmen açıkladı. Rızai, “Suriye’deki gençler ve direnişçiler, bu grubun işgaline, dış saldırılarına ve iç zulmüne sessiz kalmayacaklar. Bir yıldan kısa bir süre içinde yeniden canlanacaklar” dedi.
ŞAM TAHRAN’I UYARMIŞTI
Arakçi’nin sözlerine yanıt veren Suriye’nin yeni Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, Tahran’a yönelik sert eleştirilerde bulundu. Şeybani, “İran’ı Suriye’de kaos yaymaması konusunda uyarıyoruz” dedi. Şeybani, X hesabındaki paylaşımında, İran’ı, Suriye halkının iradesine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duymaya davet etti. Suriye’de yeni yönetimin İçişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman da Esad rejimiyle bağlantılı grupların ayaklanma girişimleri ve saldırılarına dair ülkenin güvenliğini tehlikeye atanlara demir yumrukla karşılık vereceklerini dile getirdi.