Güncelleme Tarihi:
AİHM’in, Rum vatandaşı Arestis’in malları konusunda somut bir karar almayıp Türk kesimine çözüm için 3 ay süre tanıması kararı, davalı bütün taraflarca kendi açılarından yorumlandı. Söz konusu karar, hem Türkiye ve KKTC’yi hem de Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’ni "mutlu" etti.
Davanın sonucunun açıklanmasından kısa bir süre sonra Dışişleri Bakanlığı, yazılı bir açıklama yaparak AİHM’in Ksenides Arestis kararında verdiği kararın, KKTC’de malların iadesi ile ilgili düzenlemenin isabetli olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Karar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından da olumlu olarak karşılandı. Gerek Ankara gerekse KKTC, AİHM’in bu kararı ile KKTC’nin hukuki bir yetkisi olduğunun teyit edildiği yorumu yaptı.
RUMLAR FARKLI YORUMLADI
Ancak aynı karar Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi tarafından daha farklı yorumlandı. Kıbrıs Rum Kesimi Hükümet Sözcüsü Kipros Hrisostomides, söz konusu kararla birlikte Türkiye’nin adadaki ihlallerden "sorumlu olduğunun" kanıtlandığını söyledi.
Rum sözcü, AİHM’in Türkiye’ye "sorunu çözmesi için bir fırsat verdiği" yorumunu yaptı.
Yunanistan’ın Londra Büyükelçisi Nikos Papaconstantihou da AİHM’in kararının "Avrupa Birliği’ne girmek isteyen Türkiye’nin bu sorunu mutlaka çözmesi gerektiğini" gösterdiğini savundu. Yunan Büyükelçi, Türkiye’nin bu tür konuları sümen altı edemeyeceğini belirtti.
İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesinde Diplomasi Editörü Ewen MacAskil tarafından kaleme alınan yazıda da AİHM’in kararında bir tazminat kararı çıkmamasına rağmen Türkiye’nin milyonlarca euro tazminat ödemeye mahkum olacağı öne sürüldü.
TEMEL SORUN KİMİN SORUMLU OLDUĞU
Aynı kararı Türkiye ve KKTC ile Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin farklı yorumlamasının temelinde ise AİHM’in kararında gösterilen "iç hukuk" yoluyla kimin kastedildiği tartışması yatıyor.
Türkiye ve KKTC, burada kastedilenin şüphe götürmez bir biçimde KKKTC olduğu yorumunu yapıyor. Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlar ise AİHM’in "Türkiye’nin sorumluluğunu kabul ettiğini" savunuyor ve KKTC’nin hukuki varlığının olmadığı konusundaki ısrarcı tutmlarını sürdürüyor.
Kıbrıs Rum Kesimi’nde yayınlanan Cyprus Mail gazetesi de KKTC’nin hukuki kimliğinin teyit edilmesi beklentisinde olduğunu belirterek Kıbrıslı Türkler’in en büyük umudunun, "Mallarını geri almak isteyen Kıbrıslı Rumlar’a, öncelikle Kuzeydeki mahkemelere başvurma zorunluluğu getirilmesini" olduğunu belirtti.
ARESTIS’İN AVUKATI UMUTSUZ
Türkiye de yaptığı açıklamada KKTC’deki hukuksal düzenlemelerin AİHM’in beklentilerine cevap vereceğine inandığını söylemişti.
Ancak Ksenides Arestis’in avukatı Achilleas Demetriades aynı görüşü paylaşmıyor. Demetriades, KKTC’de yapılan yasal düzenlemelerin AİHM için yeterli olmayacağını idda etti.
Ksenides Arestis'in avukatı, KKTC’de çıkarılan yasada, "işgal altındaki toprakların sadece yüzde 4’ünün kapsandığını oysa Kıbrıslı Rumlar’ın Kuzey’in yüzde 60’ında hak sahibi olduğunu" savundu.