Arazimde 10 bin kaçak Kürt evi var

Güncelleme Tarihi:

Arazimde 10 bin kaçak Kürt evi var
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2010 00:00

Bir zamanlar Kerkük nüfusunun en kalabalık topluluğu olan Türkmenler, 2003’ten bu yana sistematik olarak süren Kürt göçleriyle artık azınlık. Kürt göçünün sonuçlarını en dramatik haliyle yaşayan Türkmenlerden Ali Mehdi Sadık’ın 125 bin metrekarelik tapulu arazisi üzerinde bugün kanunsuz olarak inşa edilmiş en az 10 bin ev var.

KERKÜK’te hemen herkesin ağzından aynı sözler dökülüyor: “Bu şehrin statüsü netleşmedikçe Kuzey Irak huzur bulmayacak.” Tarihte Türkmenlerin en kalabalık etnik grup olarak bulunduğu Kerkük’ün Saddam döneminde maruz kaldığı Araplaştırma, ardından 2003’teki işgalden beri hâlâ devam eden Kürtleştirme operasyonları şehrin dengelerini altüst etmiş. Artık nüfusun çoğunluğu Kürt ve yıllardır ertelense de bir gün yapılması beklenen referandumun sonucunu tahmin etmek zor değil. Kerkük’ün parkları, mezarlıkları son 7 yılda şehre göç ettirilen Kürtlerin gecekondularıyla dolu. Şehirdeki tüm kritik atamalarda Barzani ve Talabani’nin borusu ötüyor. 7 yıldır bölgedeki Kürt lidere karşı mesafeli bir tutum izleyen Türkmenler siyaseten eriyip gitme tehlikesiyle karşı karşıya. Kendi içlerinde bölüne bölüne ortak politika üretmek bir tarafa, yan yana gelmek bile istemeyen altı tane Türkmen partisi var bugün. Türkmenlerle Kürtler arasında şehirdeki trafik levhalarının üzerine bayrak asma yarışı yaşanıyor. Ama içinde Osmanlı mezarlarının ve Türkmenlerin tapulu evlerinin bulunduğu Kerkük Kalesi’ne çoktan Kürdistan bayrağı çekilmiş bile.

Binlerce Türkmen mağdur

Nüfus dairesinin kayıtlarına göre bugün Kerkük’ün nüfusu 1 milyon 400 bin civarında. 2003’te bu rakam 857 bin iken, Türkmenler 430 bin ile kentin nüfusunun en kalabalık topluluğuydu. 7 yılda şehrin aldığı sistematik Kürt göçü Türkmenleri sayısal olarak ikinci sıraya itti. Kerkük’ün tanınan ailelerinden birine mensup olan Ali Mehdi Sadık, şehre başlayan Kürt göçünün sonuçlarını en dramatik olarak yaşayan Türkmenlerden birisi. Mehdi’nin 125 bin metrekarelik tapulu arazisi üzerinde kanunsuz olarak inşa edilmiş en az 10 bin ev var. Arazisini kurtarmak için Irak’ta başvurmadığı devlet kurumu kalmamış. “Arazimin ederi 12 milyon 500 bin dolar. Tapu elimde ama arazimde başkaları oturuyor” diyen Sadık, benzer mağduriyeti yaşayan binlerce Türkmen olduğunu söylüyor. Sadık, konuyu uluslararası mahkemelerin gündemine taşımanın yolunu arıyor.

Kaosun sorumlusu Ankara

Türkmenlerin siyaseten zayıflamasında demografik değişim kadar işgalden sonra Kürtlerle uzlaşmayı kategorik olarak reddeden tavırları ve kendi içlerinde bölünmeleri de etkili oldu. Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin egemenlik alanını reddettiği için çeşitli saldırılara uğrayan Irak Türkmen Cephesi (ITC) 2004’te Erbil’deki bürosunu kapatmak zorunda kaldı. Bu yıl Erbil’de Türk Konsolosluğu açıldı ancak hala ITC Temsilciliği yok. Türkiye ise 2003’teki işgal sürecinde özel önem atfettiği Kerkük’te konsolosluk açmak yerine burayı 2007’de yeniden açtığı Musul Konsolosluğu’nun görev alanına bağladı.

Türkiye parayı kessin

40 üyeli Kerkük İl Meclisi’ndeki 9 Türkmen’den biri olan Ali Mehdi Sadık’a göre Türkmenlerin bugün yaşadığı kaosun sorumlusu Ankara: “Türkiye beni Kürtlerle düşman etti sonra kendisi barıştı. Ben burada baskıya uğramasaydım Kürtlerle uzlaşabilirdim. Biz bugün de Türkiye’siz bir şey yapmayız ama önemli olan Türkiye doğru politika izlesin. Bugün Türkiye Kerkük’te niye yok? Barzani ve Talabani’nin onayını almadan burada konsolosluk açamaz da ondan.” Sadık, il meclisi üyeliğinin yanı sıra Türkmeneli Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı. Ali Mehdi Sadık’a göre Ankara’nın Türkmenler konusunda yaptığı taktik hataların başında Türkmenleri sadece ITC’den ibaret görerek yapılan maddi yardımlar var. Ali Mehdi Sadık, iki yıl önce Ankara’daki bir görüşme sırasında kendisine “Türkmenleri nasıl birleştiririz?” diye soran Ahmet Davutoğlu’na “Parayı kesin yeter” demiş.

Kaledeki son Osmanlı

TURAN Bayraktar, 1979’ta Kerkük Kalesi’nin içindeki bir evde doğdu. Kale bugün boşaltılmış olsa da arazi üzerinde Kürtler hak iddia ediyor olsa da sadece duvarları kalan evin tapusu hâlâ Bayraktar Ailesi’nde. 1993’te henüz bıyıkları yeni terleyen bir genç iken Kerkük’teki bir grup Arap milliyetçisi ile kavgaya tutuşuyor. Sinirlenip Saddam Hüseyin’in fotoğrafına sekiz kurşun boşaltınca hakkında asılma emri çıkıyor. Bayraktar ilk önce Urumiye’de saklanıyor ardından bir yolunu bulup kapağı ilk önce Van’a sonra Erzincan’a sonra da İstanbul’a atıyor. 2006’ya kadar Türkiye’de kaçak yaşayan Bayraktar, Yusufpaşa’da bir pudra fabrikasında çalışıyor. Saddam’ın düştüğünden emin olunca memleketi Kerkük’e dönüp güvenlikçi eğitimi alıyor. Turan Bayraktar bugün Kerkük polisinin kadrosunda görevli. Yeniçerileri andıran bıyığı ve ay-yıldızlı yüzükleri ile dikkat çeken Bayraktar “Ben Kerkük’teki son Osmanlıyım” diye espri yapıyor. Ama sonra hemen ekliyor: “Türkmenliğimden gurur duyuyorum ama önce Iraklıyım.”

Milliyetçiliğinizi hiçbir zaman kaybetmeyin

TÜRKMEN Muharipler Derneği 2003’te emekli Türkmen güvenlikçilerin buluştuğu bir platform olarak kurulmuş. Ancak onlar “genç Türkmen milliyetçisi” yetiştirmeyi kendilerine misyon edinmişler. Dernekte 43 Türkmen gencinin polis olmak için harp akademisine kabul edilmesini kutlamak üzere düzenlenen törene davet edildik. Halihazırda Kerkük polisinde görev yapan 150 Türkmen var. Ancak muharipler “Gerçekten milliyetçi olanların sayısı ise 100” demek gereğini duyuyor. Ortam bir kutlamadan çok savaş filmlerindeki yemin törenini andırıyor. Gençler sakin, yaşlılar ise heyecanlı. Kürsüye çıkan eski tüfekler gençlere, “Milliyetçiliğinizi asla terk etmeyeceksiniz” vurgusunun ağır bastığı nasihatlerde bulunuyor. Törene geç gelen ITC Başkanı Sadettin Ergeç de aynı havayı devam ettiriyor: “Bizim milletimiz korunmaya en fazla ihtiyacı olan millet, sahip çıkın. Bir olun, diri olun, büyük olun.” Törenin ardından sohbet ettiğimiz Ergeç’e Türkmen halkında Ankara’nın Kürt Yönetimi ile yakınlaşan yeni politikasına yönelik bir kırgınlık gözlemlediğimizi söylüyoruz. Ergeç, “Halkta eleştiri varsa doğrudur, biz siyasetçiyiz konuşamayız” demekle yetiniyor.

Kürtlerin hedefi Kerkük’ü alıp petrole hükmetmek

DÜNYANIN en zengin ve en kolay çıkartılan petrol rezervlerinin üzerinde oturan Kerkük, Irak’taki siyasi çekişmenin en sert yaşandığı şehirlerin başında geliyor. Yüzyıllardır Türkmenler, Kürtler ve Arapların birlikte yaşadığı Kerkük’ün kalesinde bugün dalgalanan bayrak, resmen bir hükmü olmasa da, siyaseten eli güçlü olan tarafı simgeliyor. Kürtlerin hedefi 2005’te kabul edilen Irak anayasasının Kerkük için öngördüğü referandumda şehri resmen kendi bölgelerinin içine katarak petrol kaynaklarının denetim ve gelirini kontrol etmek. Ertelene ertelene en son 2011 yılına atılan referandumdan önce şehirde yapılacak nüfus sayımının tarihi de ayrı muamma. Ekim ayında yapılması planlanan sayım Irak’taki hükümet kurma çalışmalarının da etkisiyle 5 Aralık’a ertelendi. Ancak siyasi gözlemciler sayımın bir kez daha ertelenmesinin kaçınılmaz olduğu görüşünde birleşiyor.

Terk etmedikleri şehir

KERKÜK, Kuzey Irak’ta güvenlikle ilgili endişelerin sürdüğü Musul’dan sonraki ikinci şehir. Şehrin giriş çıkışındaki kontrol noktalarında çok sayıda Amerikan askeri görüyoruz. Yaz aylarında Irak’tan büyük oranda çekilen Amerikan güçlerinin Kerkük’teki varlığı sürüyor. Amerika’nın Kerkük’teki varlığının sembollerinden biri de petrol yatakları üzerinde 24 saat izleme yapan zeplin. Irak merkezi hükümetine bağlı polisler Kerkük’ün çevresinde görev yapıyor, şehir merkezinde ise kontrol asayişte. Asayiş Amerikalılar, peşmergeler ve Irak polisinden oluşan bir nevi ortak ordu. Adı ortak ordu olsa da çoğunluk Kürtlerde.

Üst düzey koruma

KERKÜK’te siyasetçiler en üst düzeyde korunuyor. Şehirde KDP ve KYB’nin temsilciliği olarak açılan çok sayıdaki bina ise asayişte görev yapan peşmergeler tarafından kullanılıyor. Kerkük’teki yaygın saldırı yöntemlerinden birinin park halindeki arabaların tekerleklerine plastik patlayıcı yapıştırılması olduğunu öğreniyoruz. Bu nedenle kritik görevlerdeki hiç kimse arabasını boş bırakmıyor. Park halindeyken mutlaka ya şoför ya koruma arabanın yanında bekliyor.

(BİTTİ)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!