Arap basını yazdı... 'Haşdi Şabi Irak'ın Hizbullahı'

Güncelleme Tarihi:

Arap basını yazdı... Haşdi Şabi Irakın Hizbullahı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2017 11:34

Terör örgütü DEAŞ'ın 2014 yılında Musul'u ele geçirmesinin ardından Şii dini otoritelerin fetvasıyla kurulan Haşdi Şabi'nin Irak'taki zayıf devlet yapısı içinde devletin üstlenmesi gereken faaliyetlere el atarak zaman içinde çok güçlü bir konuma gelmesi Lübnan örneğinde Hizbullah'ın 'devlet içinde devlet' konumuna geliş süreciyle benzerlik gösteriyor. İran'a gönülden bağlı saha komutanlarının liderliğindeki Haşdi Şabi'nin eğitim, güvenlik ve sağlık konularında 'devletle yarışır' konuma gelmesi, terör örgütü DEAŞ'a karşı kurulan milislerin, DEAŞ'ın Irak'ta mutlak bir yenilgiye uğraması durumunda dahi ülkedeki mevcudiyetini kuvvetlendirmek istediği şeklinde yorumlanıyor. Arap basını ise Haşdi Şabi'nin bu yapısının zaman içinde Lübnan Hizbullahı'na benzer bir hâl alacağı görüşünü yazıyor.

Haberin Devamı

Arap basını yazdı... Haşdi Şabi Irakın Hizbullahı
İran'da 1979 yılında meydana gelen İran İslam Devrimi'ne ideolojik olarak bağlı bir hareket olarak İsrail'in işgaline karşı Lübnan'da kurulan Hizbullah'ın kuruluş süreci ve İran'ın Orta Doğu'da 'araçsallaştırdığı' en önemli etken haline gelmesi, terör örgütü DEAŞ'a karşı 2014 yılında kurulan Haşdi Şabi'nin zaman içinde benzer bir role evrilmesine yönelik endişeleri beraberinde getiriyor.

Arap basınında birçok kalem Haşdi Şabi'nin İran güdümünde Hizbullah benzeri uzun süreli ve devlet benzeri hizmet sağlayan bir güce dönüşmesi riskinin baskın olduğu görüşünde.

Arap gazeteci Baria Alamuddin, 'Irak'ın gizlice Hizbullahlaştırılması' isimli makalesinde Hizbullah'ın kuruluşu esnasında İsrail'e yönelik yürüttüğü direnişin ardından Arap dünyasına farklı bir yere oturmasının ardından zaman içinde devlete paralel bir yapıya geldiğine dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

"LÜBNAN'DAKİ SENARYO TEKRAR EDİYOR"

Alamuddin, 1980'lerde Hizbullah'ın yayılması ve devlete alternatif bir yapıya dönüştüğü süreci hatırlatarak "Lübnan devleti ve ordunun ne kadar zayıf olduğunu düşündüğümüzde birçok grup için devlet sadece İran tarafından milyonlarca dolarla finanse edilen Hizbullah'dı. Bu senaryo şimdi Irak için tekrar ediyor. Çoğunluğunu Şii grupların oluşturduğu Haşdi Şabi örgütü Irak'ta DEAŞ'ın yeniligiye uğramasının ardından dağılma niyetinde değil. Bunun yerine etki alanını büyük ölçüde yaymaya uğraşıyor. Üniversitelerde etkinliklere sponsor olarak öğrenci kayıtları yapıyor ve askeri kampları işletiyor. Sünni bölgelerdekileri kendi çatısına almak için kurumlar inşa ediyor. Musul'ın DEAŞ'ın elinden alınmasının ardından kentte onlarca Haşdi Şabi ofisi açıldı. Haşdi Şabi'nin gözaltı merkezlerindeki işkenceler ise bir sır değil" ifadelerini kullandı.

SADAKAT ÇATIŞMASI

Haşdi Şabi içinde yer alan onlarca milis grubun temel ayrıştıkları nokta ise farklı liderlere sadakat göstermeleri. Carnegie Endownment düşünce kuruluşunun 'Haşdi Şabi'nin geleceği' başlıklı makalesinde Haşdi Şabi içindeki milislerin İran'ın Dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Sadr hareketinin lideri Mukteda el Sadr ve Irak'taki en yüksek dini otorite Ayetullah Ali el Sistani'ye sadakat gösteren üç farklı akımdan oluştuğu ifadesi yer alıyor. Başbakanlığa gelmeden önce Irak'taki milislerin devlete bağlanarak yaşamını sürdürmesine pek çok kez karşı çıkan Irak Başbakanı Haydar Abadi ise terör örgütü DEAŞ'in en parlak döneminde Haşdi Şabi'yi devlete bağlı ve belirli ölçüde bağımsız bir güç olarak kabul etmek ve bunu uluslararası arenada savunmak durumunda kaldı.

Haberin Devamı

Arap basını yazdı... Haşdi Şabi Irakın Hizbullahı

Lübnan basını ise Haşdi Şabi konusunda başka bir tehlikeye dikkat çekiyor. Hizbullah'ın 1982 yılında kurulması ve özellikle 1983 yılında itibaren İsrail'e karşı savaşarak ülkenin genelinde İsrail'e savaşta direnişin ve ulusal onurun temsilcisi rolüne soyunan Hizbullah örgütünün yıllar içinde devlet organlarında temsiliyetini artırması ve artık 'kurtuluşu' olmayan bir örgüte dönüşmesi Haşdi Şabi'nin terör örgütü DEAŞ'a karşı Irak'ın ulusal onuruna dönüşmesi arasında benzerlik kuruluyor. Lübnan Hizbullahı, İran'ın 'dış politikasını' başka bir ülkeye dayatmak için oluşturduğu en belirgin organizasyon olarak biliniyor.

Haberin Devamı

NASIL KURULDU?

Haşdi Şabi'nin kuruluşuna ön ayak olan en büyük gelişme ise Irak'ta en üst düzey Şii otorite olarak kabul edilen Ayetullah Ali Sistani'nin 2014'te DEAŞ'ın Musul'u ele geçirmesinin ardından "DEAŞ'a karşı cihat edilmesi" yönünde yayımladığı fetvaydı. DEAŞ'ın Haziran 2014'te Musul'u ele geçirmesinin ardından yayımlanan Time dergisinin kapağında "Irak'ın Sonu" ifadesi yer alıyor, uluslarası arenada Irak sonu gelmiş bir ülke olarak resmediliyordu.

Nüfusta çoğunluğu Şii'lerin oluşturduğu Irak'ın felakete sürüklenişine yönelik en güçlü sinyal olarak algılanan Musul'un DEAŞ'ın eline geçmesi ve hemen akabinde Ayetullah Sistani'nin fetvasının ardından yaklaşık 60 ila 90 bin arasında Iraklı DEAŞ'a karşı silah altına girmek için gönüllü olmayı seçti. Hadi Şabi çatısı altında toplanan milis gruplar arasında en yaygın ve etkilileri ise Badr örgütü, Kata'ib Hizbullah, Asaib Ahlelhak, Kata'ib İmam Ali, Kata'ib Sayyid el Şuhada. 2016 yılının sonunda bir Haşdi Şabi sözcüsü tarafından verilen rakamlara göre, Haşdi Şabi'yi oluşturan 50'den fazla milis grup ve gönüllü kişilerin katılımıyla örgütteki militan sayısı 142 bine ulaşmıştı.

Haberin Devamı

Arap basını yazdı... Haşdi Şabi Irakın Hizbullahı

Haşdi Şabi'nin bel kemiğini ise Badr örgütü ve Kata'ib Hizbullah oluşturuyor. Haşdi Şabi içinde yer alan bazı milis kuvvetler ise Suriye'de Şiiler için kutsal mekânları savunmak ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yıkılmasının önüne geçmek için Sistani'nin Haşdi Şabi'nin kurulmasıyla neticelenen fetvasından önce hayata geçmişti.

HIRİSTİYAN VE EZİDİ MİLİSLER DE BULUNUYOR

Bu fetvanın ardından hâlihazırda Irak'ta oluşturulmuş çok sayıdaki milis kuvvetin yanı sıra binlerce gönüllü Iraklı Haşdi Şabi çatısı altında birleşti. Haşdi Şabi, bu nedenle 2003'te ABD'nin Irak'ı işgalinin ardından kurulan Şii milislerle birlikte, terör örgütü DEAŞ'a karşı savaşmak isteyen on binlerce gönüllü Iraklı'yı da içeriyor. Haşdi Şabi'nin üç yıl içinde DEAŞ'a karşı yürüttüğü askeri harekâtlar esnasında, DEAŞ'la savaşmayı kabul eden Sünni birlikleri de içine alarak yelpazezesini genişlettiği biliniyor.

Haberin Devamı

Bu süreç içinde çok sayıda Hıristiyan, Ezidi ve Türkmen ve hattâ Şii Kürtler Haşdi Şabi'ye katıldı. Haşdi Şabi'ye katılan Sünni kabilelerin Irak eski Başbakanı Nuri el Maliki ile iyi ilişkileri bulunan gruplar olması ise dikkat çekici bir nokta. Buna karşın, Irak'ta Sünnilerin 'işgalci' olarak nitelendirdikleri İran etkisi, söz konusu grupların büyük kısmının Haşdi Şabi'den uzak durmasına en büyük etken olarak gösteriliyor. Çok sayıda Iraklı, İran'ın Haşdi Şabi'ye yönelik desteğine temel olarak, İran'ın  Iraklı milisleri bölgede kendi arzuları için kurban ederek 'araçsallıştırdığı' görüşünde...

Haşdi Şabi'nin Irak'ta DEAŞ karşıtı operasyonlarına başlamasının ardından Sunni halka yönelik katliam ve kötü muamelelerin ortaya çıkmasının ardından Ayetullah Sistani, yeni bir fetva ile sivillere dokunulmaması talimatı vermişti. İnsan hakları örgütleri, kuruluşunun ardından geçen üç yıl içinde Haşdi Şabi'yi özellikle Sünni bölgelerde insan haklarına aykırı suçlar işlemekle suçladı.

650 DOLAR MAAŞ ALIYORLAR

2015 yılında açıklanan bir rapora göre, Haşdi Şabi örgütü üyelerinin yüzde 70'i kadarı yaklaşık 650 dolar değerinde maaş alıyor. Bu maaşın bir kısmının yiyecek giderleri nedeniyle kesintiye uğradığı ve milislerin yaklaşık 580 dolar değerinde maaş aldığı öne sürülmüştü.

Arap basını yazdı... Haşdi Şabi Irakın Hizbullahı

Haşdi Şabi içinde DEAŞ'a karşı savaşmak için yurt dışından gelmiş birçok militanın bulunduğu biliniyor. 4 Mayıs 2017'de gerçekleşen Körfez İşbirliği Konseyi'nin toplantısında Bahreyn İçişleri Bakanı Raşid el Halife Haşdi Şabi'ye katılan Bahreynli Şii milislerin ülkeye dönmesi durumunda yaratacağı muhtemel güvenlik sorunlarını anlatarak Irak Başbakanı Nuri el Maliki'yi sert bir şekilde eleştirmişti.

EL MÜHENDİS SAHADA KOMUTANLIK EDİYOR

Haşdi Şabi örgütünün en kritik isimlerinden biri ise Cemal Cafer İbrahimi, yani bilinen ismi ile Abu Mahdi el Muhendis.  El Muhendis, Irak ordusu 2014 yılında DEAŞ tarafında hezimete uğratıldığında, Şiilerin silah alarak kendisini savunması çağrısını yapan ilk isimlerden biriydi. İran'da eğitim gören ve bir İranlı kadınla evli olan El Mühendis, Haşdi Şabi örgütündeki ikinci isim. El Mühendisi Haşdi Şabi'nin İran ile olan ilişkisini DEAŞ'a karşı Tikrit'te elde edlen zaferin ardından şu sözlerle vurguluyor:

"Haşdi Şabi, böylesi büyük operasyonları, İran desteği ve her şeyden önce Ali Hamaney'in Kudüs Güçleri'nin bizi desteklemekle görevlendirmesi olmadan yapamaz.

Irak'ta Kata'ib Hizbullah milis gücüne liderlik eden el Mühendis hakkında bugüne kadar yapılan en iddialı yorumlardan birini dış politika uzmanı Ali Hederi "Irak'ın gerçek başbakanı Kasım Süleymani, onun yardımcısı ise El Mühendis'tir" sözleri ile yaptı. El Mühendis, Haşdi Şabi'nin sahadaki askeri operasyonlarını yönetiyor; Irak ve İran arasındaki en önemli iletişim kanalları arasında kabul ediliyor.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!