Güncelleme Tarihi:
Genel hatlarıyla çok olumsuz olan ve Türkiye’nin bundan önceki yıllarda olduğu gibi sert tepki göstermesinin beklendiği rapora verilen 319 değişiklik önergesi kapsamlı bir ‘uzlaşı manevrası’ yapılmasına neden oldu. Bu çerçevede, değişiklik önergelerinin çok büyük bölümünü kapsayacak şekilde, siyasi grupların genelinin onay verdiği 22 uzlaşı önergesi hazırlandı. Kabul edilmelerine kesin gözüyle bakılan uzlaşı önergeleri, ilişkileri daha da gerginleştirme potansiyeli taşıyan bazı değişiklik önergelerinin metne yansımasının önünü kesecek.
MÜZAKEREYİ ASKIYA ALMA ‘TAVSİYESİ’
Taslak belgede, Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanlarındaki gelişmeler gerekçe gösterilerek üyelik müzakerelerinin resmen askıya alınması çağrısı yer alıyor. Bazı parlamenterler ise müzakerelerin tamamen sonlandırılması yönünde önerge vermişti. Bu talebe kapının kapatıldığı uzlaşı önergesinde ‘askıya alma çağrısı’ yumuşatılarak ‘tavsiyeye’ dönüştürüldü.
Ana metinde yer almayan siyasi diyaloğa bağlılık da uzlaşı önergesine eklendi. Bununla birlikte ilişkilerin etkili bir ortaklık bağlamında yeniden tanımlanması ve AB ile Türkiye arasında yenilenmiş herhangi bir siyasi angajmanın demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygıya ilişkin koşullar üzerine inşa edilmesi vurguları da uzlaşı önergesinde yer aldı. Gümrük Birliği güncellemesinin ve vize muafiyetinin engellenmesine yönelik taleplere de uzlaşı önergeleriyle set çekildi.
Taslak rapora, terör örgütü PKK’nın Avrupa Birliği’nin listesinden çıkartılması için önergeler verilmişti. Rapordaki, ‘PKK’nın şiddete dönmesinin kınandığı’ paragrafın iptali için de girişim yapıldı. Bu konunun ele alındığı uzlaşı önergesinde ise bu talepler yer bulmadı ve rapordaki söyleme sadık kalındı. Uzlaşı önergesi kabul edilirse, PKK’nın hem AB’nin terör örgütü listesinde yer aldığı hem de şiddete dönüşünün kınandığı vurgular raporda yer almayı sürdürecek.