Güncelleme Tarihi:
12 parlamenter ise çekimser kaldı. Piri’nin başlangıçta orta yol arayan bir yaklaşımla kaleme alarak başlıkların açılması çağrısında bulunduğu, Kıbrıs konusunda ‘geleneksel vurgulardan’ uzak kalmaya çalıştığı belge, verilen 442 değişiklik önergesi ve 23 uzlaşı önergesiyle ‘klasik bir AP raporu’ halini aldı.
İlk metinde yer almayan PKK’nın terör örgütü olduğu vurgusu metne eklenirken “PKK’nın AB terör örgütleri listesinden çıkması” yönündeki önergeler kabul edilmedi. “Ermeni soykırımı” ifadesi de metne eklenmedi. Nihai halini bu ay için AP Genel Kurulu’nda yapılacak oylamada alacak olan, tonu net şekilde sertleşen ve Ankara’yı rahatsız edecek unsurlar içeren belgede öne çıkan vurgular şunlar:
*Basın özgürlüğü: Sosyal medyaya erişimi engelleme çabaları ve internet sitelerini mahkeme kararı olmadan kapatma kınanıyor. İfade özgürlüğüne yönelik kısıtlayıcı yaklaşım ve medya organları ile gazetecilere yönelik baskının üzüntü verici olduğu belirtiliyor.
*Demokrasi: Türk hükümetinden AB’nin odağındaki demokratik değerlere ve ilkelere tümden saygı gösterme taahhüdü bekleniyor. Müzakerelerde ilerlemenin hukuk devleti ve temel haklara saygıya bağlı olduğu belirtiliyor.
*Yargı: HSYK Yasası’ndaki son değişiklikler ve çok sayıda savcı ve polisin yerinin değiştirilmesinin yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliği konusunda ciddi şüphe uyandırdığı kaydediliyor. Yargı, temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik alanlarında acil reform ihtiyacının altı çiziliyor.
*İç güvenlik paketi: Polisin eylemlerine yargı denetimi ilkesine ters ve kapsamı çok geniş olan paket hakkında derin endişe belirtiliyor.
*IŞİD’le mücadele: Türkiye’den IŞİD ve diğer aşırı gruplara yabancı savaşçı, para ve ekipman geçişini önleyici önlemlerin artırılması ve etkili sınır kontrolü talep ediliyor.
*Kıbrıs: Türkiye’den askerlerini çekmeye başlaması ve kapalı bölge Maraş’ın Birleşmiş Milletler’e iadesi isteniyor.
*Yolsuzluk: Hükümetin yolsuzluk suçlamalarına tepkisi üzüntü verici bulunuyor. Eski hükümet üyeleriyle de ilgili yolsuzluk soruşturmalarının devamının gelmediği vurgulanıyor.
*Alevi toplumuyla diyaloğun teşvik edilmesine, Cemevleri’nin ibadethane olarak tanınmasına ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına ihtiyaç olduğu belirtiliyor.